Ver Erbakan'ı al Demirel'i

Erbakan kendisini ziyaret edenlere; "kasetin tarihi çok eski" diyormuş.
Bu neyi değiştirir? Söylenmişi söylenmemiş saymak mümkün mü?
Onun, "Türk'üm, doğruyum"u kendine göre istismarı ha dün olmuş, ha bugün.
Sonra, Türkiye Erbakan'ın istismarcılığına yabancı değil ki?
Bakın farkındaysanız, onsuz bir siyasi hayat daha olumlu gidiyor.
O, FP'nin başında olsaydı Türkiye bugün kimbilir ne çalkantılar yaşardı?
Tabii bu sözler onun ilelebet politikadan yasaklanmasını haklı kılmaz.
Ama Türk halkı kimlerin ülke yararına çalıştığını, kimlerin dini de, etnik farklılıkları da kendi ikbal ve iktidarı için istismar ettiğini bilmeli, onlara arkasını dönerek saf dışı etmeli.
* * *
ŞİMDİ FP işi pazarlığa döktü.
Kutan liderlere teklif götürecek.
Ama bayram araya girdi, pazarlık gecikti.
FP'liler; "verin Erbakan'ı, alın Demirel'i" demeye getiriyorlar.
Yani 312'ye karşılık 5 + 5.
Aslında ben ılımlı, uyumlu, bilinçli FP'lilerin Erbakan'a bel bağlayacaklarına da pek ihtimal vermiyorum.
FP rüştünü ispat etmeli, kişiye bağlı olmamalı. Hep dediğimiz gibi FP gibi bir partiye Türkiye'nin ihtiyacı var. Ama o parti bir faninin arzu ve ihtiraslarına, komplekslerine hizmet eder hale gelirse pozisyonunu kaybeder, ihtiyaç olmaktan çıkar.
* * *
312 ne diyor?
"Kanunun cürüm saydığı bir fiili açıkça öven veya iyi gördüğünü söyleyen veya halkı kanuna itaatsizliğe tahrik eden kimse altı aydan iki yıla kadar hapis ve iki bin liradan on bin liraya kadar ağır para cezasına mahkum olur.
Halkı; sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik eden kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis ve üç bin liradan on iki bin liraya kadar ağır para cezasıyla cezalandırılır. Bu tahrik umumun emniyeti için tehlikeli olabilecek bir şekilde yapıldığı takdirde faile verilecek ceza üçte birden yarıya kadar artırılır.
Yukarıdaki fıkralarda yazılı suçları 311. maddenin ikinci fıkrasında sayılan vasıtalarla işleyenlere verilecek cezalar bir misli artırılır."
Bu maddeyi ANASOL - D hükümeti 1998'de değiştirmek istedi. Buna o zaman FP karşı çıktı. Oysa hukuk herkese lazımdır. FP'ye de, Erbakan'a da. O gün temel hukuk kurallarına uymadığı iddia edilen bu maddenin yumuşatılmasına karşı çıkan FP, şimdi ettiğini çekiyor sayılmaz mı?
* * *
312 tartışması; "tam kalksın", "yumuşatılsın" söylemleri arasında gidip geliyor.
Biz yumuşatılsın diyenlerden yanayız.
Tam kalksın diyenlerden, örneğin Yargıtay Başkanı Sami Selçuk; "312. maddenin başarılı düzenleme şansı hemen hemen hiç yoktur. 312 düşünceyi açıklama özgürlüğü ve AB sürecini tıkamaktadır" diyor.
Bu açıdan bakınca FP'lilerin bir bölümü, Erbakan hakkındaki karar "kesin karar" şeklini alırsa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gideceklerini belirtiyorlar.
Oysa benzer bir başvurunun AİHM tarafından reddedildiği geçen günkü Milliyet'in manşetinde yer aldı.
Öyleyse yapılacak olan 312'de makul bir yumuşatma konusunda konsensüs sağlanmasıdır.
Buna da bütün partilerin hazır olduğu anlaşılıyor.



Yazara E-Posta: dheper@milliyet.com.tr