Yine adalet

Tamer HEPER

"ADALET mülkün temelidir" sözü boşuna söylenmiş bir söz mü?
Hayır.
Adaletin devletin temeli olduğu, cümlesi yüzyıllar boyu geçirilen tecrübelerin sonunda varılan bir formül ifadedir.
O temel, sarsılmaya başladı mı devlet tehlikede demektir, ülke, vatandaş, hepsi hepsi tehlikede demektir.
Türkiye işte böyle tehlikeli bir dönemden geçiyor.
Alarm çanları çalıyor. Hemen önlem alınmaz, her işte olduğu gibi bu da oluruna bırakılırsa sonuç kötüdür.
* * *
ALARMIN ilk göstergesi halkın adliyeden umudu kesmesinde odaklanıyor.
Dün bu köşede belirttiğimiz gibi. Bizzat ihkakı hak, çek - senet mafyası, kiralık katiller, adliyelerdeki kavgalar, dövüşler, yaralanmalar, rüşvet hep bunun ifadesi.
Yargıya güvenin kalmadığının.
Bu güvensizliği halkın yaşamından izlemek yetmiyorsa gelin adliyenin içindekilerin sözlerine bakın.
Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, "Pul alacak paramız yok" demiyor mu?
"Boşluğu mafyanın doldurduğu" söylemlerine bakan da katılmıyor mu?
Yargıtay Başkanı: "Yargı bağımsız değil" dememiş miydi?
Savcı Metin Göktürk: "Yargıya güvenmiyorum" demedi mi?
İstanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman, daha önceki gün "Türkiye hukuk devleti değil" demiyor muydu?
Hele hele davalardan çekilen hakimlere bir bakın.
Basit vatandaşın davası yıllar sürüyor, dava konusu önemini kaybediyor. Ama sonunda, haklı haksız karıştırılsa da bir sonuca varılıyor. Davalı davacı sonucu görmese de torunları görebiliyor...
Geciken adaletin, adalet sayıldığı tek ülke herhalde Türkiye...
* * *
FAKAT dava biraz sivriyse, herkesin gözünün üzerinde olduğu bir dava ise, bir de bakıyorsunuz hakimler davanın bir yerinde bu davadan çekiliyor, ihtilafa, olaya bakmaktan kaçınıyor.
Bu neyin ifadesi?
Tehlikeli görülen her davadan hakimler çekilirse hukukun gereği nasıl yerine getirilebilir?
Daha doğrusu hakimlerin bakmayıp çekildiği davaların adil bir sonuca varacağı konusunda zihinlerde haksız da olsa şüpheler doğmaz mı?
Adalet Bakanı Sungurlu: "Hakim ve savcıların can güvenliğini sağlamak için gerekli zırhlı araç ve gereçleri satın alamıyoruz" derken, davalardan hakimlerin üstüste çekilme sonucunu da acaba tahmin mi ediyordu?
Baktığı davadan çekilen son hakim İrfan Hacıevliyagil: "Yapılan telkin ve tavsiyeler karşısında kaygı ve endişeden uzak karar veremeyeceğini" belirtiyor.
Hakim Hacıevliyagil, "baskılardan" sözediyor ve "vereceği karara gölge düşeceği endişesi taşıdığını" vurguluyor.
* * *
HALKIN umutsuzluğu ve tedirginliği, birinci derecedeki sorumlu ve ilgililerin söz ve davranışları, adliyenin çöküş içinde olduğunu gösteriyor.
Adalet mülkün temeliyse, devlet de çöküyor demektir.
Bu çöküşe seyirci kalınamaz.


Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr