Doğan Heper

Doğan Heper

dheper@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Doğan HEPER

DEMİREL önceki gün "Türkiye dünyadaki on büyük devlet arasına girecek" diyor.
Temenni yerinde. Türkiye'nin hakkı da bu.
Ama bu temenni bu gidişle gerçekleşemez.
Vatandaş, işçi ve işveren olarak gayretli ama, Ankara fren yapıyor.
Ankara'nın aklı başka şeylerde.
Milletvekillerimiz, partilerimiz, liderlerimiz bu amacın peşinde değiller.
* * *
60'lı yıllarda atbaşı yola çıktığımız ülkelerde şimdi kişi başına milli gelir bizimkinin on katı.
Kim bunun sorumlusu?
Millet Ankara'nın elinde kobaya döndü.
Tarihe geçen iktisadi kararlar, kemer sıkmalar, acı reçeteler, devalüasyonlar, şok paketler, IMF'ler, stand by'lar, müdahaleler...
Sonuç hep hüsran.
* * *
MİLLİYET'te dün Güneş Taner'in sözlerini okudunuz.
Hükümet üç yıllık programdan vazgeçmiş görünüyor.
Güneş Taner bir yıllık şok programı müjdeliyor:
"Kamu, Ocak - Mayıs arasında hiç zam yapmayacak. Özel sektöre `fiyat artışlarını yarıya indirin' önerisi yapılacak. Memura enflasyon kadar zam verilecek. Tarımda taban fiyat yıl başında açıklanacak ve değiştirilmeyecek. Finans ve banka sistemi ile yeni Hal yasaları çıkarılacak, vergi reformu hayata geçecek. SSK'nın bütçedeki yükü azaltılacak."
Ve 1998 yılı sonunda enflasyon yüzde 15'e inecek. Yalnız yukarıdaki önlemlerle iner mi?
Yıl sonuna 12 ay var.
Yani bugün yüzde 100 olan enflasyon 12 ayda yüzde 15 olacak.
Ekonomi profesörü olmaya gerek yok. Bu deprem demek.
* * *
İŞTE Türkiye böyle depremlerle karşı karşıya ama Ankara lir çalıyor.
Herkes kendi yakın geleceğinin hesabında.
Seçim bugün mü olursa yararıma olur, yarın mı olursa yararıma?.. Partileri adına konuşanların sözleri bu izlenimi veriyor.
DYP, Mehmet Gölhan'ın, CHP de Adnan Keskin'in ağzından erken seçim isteklerini belirtiyor. ANAP'ın bile sinsi sinsi erken seçim hesabının içinde olduğu görüşünde olanlar var.
Oysa, kısa bir süre öncesi unutuldu.
Türkiye'nin girdiği "kabus", "darbe beklentileri" hepsi sanki hiç olmadı.
28 Şubat sanki hiç yaşanmadı.
"Erken seçim olsun." Peki erken seçim bugünkünden farklı bir tablo mu çıkartacak?
Türkiye'yi istikrara mı kavuşturacak?
Seçim kanunu değişmedi, partiler kanunu düzeltilmedi, uyum yasaları çıkmadı, bölük pörçük partileri birleştirecek bir düzen görünürde yok, ama gelsin erken seçim.
Bu hükümet ne pahasına kuruldu?
Cumhuriyet tarihimizin en önemli, en kapsamlı konsensusu nasıl sağlandı? İşçi örgütleri, işveren örgütleri, üniversiteler, aydınlar, medya ve askerler bu konsensus için nasıl gayret sarfetti?
Olağanüstü duruma uygun olağanüstü şartlar bu uzlaşmanın gerçekleşmesi için kabul gördü.
Ve Türkiye bir felaketin eşiğinden döndü.
Şimdi bu tarihi uzlaşmanın pratikteki olumlu sonuçlarını almak için özellikle konsensusun taraflarının birbirlerine yardımcı olmaları gerekirken, gelsin erken seçim demek samimiyet ifadesi sayılır mı?
Bir erken seçim bugünkünden daha iyi bir kompozisyon yaratacaksa, ülke yararına olacaksa, istikrarı getirecekse seçim önerilerine, isteklerine itiraz edilemez, ama buna siz inanabiliyor musunuz?





Yazara EmailD.Heper@milliyet.com.tr