Geçmişte yaşadığımız her anının, bir yerlere kaydedildiğini sanırız. Aslında her şeyi hatırlamamız mümkün değildir. Öyleyse neden bazı şeyleri unuturken bazı anlar zihnimize kazınıyor? Bu durumda seçici bellek beynimizin biraz bencil, biraz da koruyucu tarafı olarak karşımıza çıkıyor.
Hafızamız aslında kaprisli bir arşivci
Beynimiz dev bir arşiv odası gibi. Ama sandığınız gibi raflara sırayla her şeyi yerleştirmiyor. Onun bir editörü var, adı da seçici bellek. Bu editör, neyin önemli olduğuna karar veriyor, neyin silineceğine ya da arkalara atılacağına hükmediyor. Bunu da çoğu zaman bize sormuyor bile.
Seçici bellek, yaşadığımız olayların tüm detaylarını değil, yalnızca bizim için anlamlı ya da duygusal açıdan yoğun olan parçalarını saklıyor.
Seçici bellek bilgi doygunluğunu önlemeye yardımcı olur, sıralar ve temizlememize ve kurtulmamıza imkan tanır. Tıpkı telefonumuzda hafızasını gereksiz dolduran resim, video vs. silinmesi gibi işe yaramaz sayılan bilgiler ve anılar silinir. Seçici hafıza sürecinde yer alan beyin bölgeleri hipokampüs ve kortekstir. Uzun süreli hafızaları depolamayan hipokampüs, beynin diğer bölgelerine giden birçok sinyal yolunun hizmet ettiği bir tür kavşaktır. Anılar böylece parietal kortekste ve temporal kortekste depolanır. Burası uzun süreli hafızadır. Bir olay ya da bilgi, kodlama, dikkat, duygular, hatta bilişsel uyumsuzluk gibi belirli parametrelere göre sürdürülebilir bir şekilde depolanmak üzere seçilir.
1.Kodlama
Kodlama, bir olayı bir bellek izine dönüştüren işlemdir. Gerçekten de, bir öğenin uzun süreli bellekte saklanabilmesi için, bir ses, bir görüntü, kelimeler, sayılar vb. gibi akılda kalıcı bir biçimde olması gerekir.
2.Dikkat
Olay veya bilginin en iyi şekilde hatırlanması için dikkatli olmalısınız. Eğer odaklanmazsanız, öğenin yalnızca kısmen kaydedilmesi riski vardır.
3.Duygular
Bir olay sizi ne kadar çok etkilerse, onu hatırlama olasılığınız o kadar artar.
4.Bilişsel uyumsuzluk
Hakkımızda birbiriyle uyuşmayan bilgi, davranış veya inançlarla aynı anda karşı karşıya kalmanın yol açtığı hoş olmayan duygulara denir.
Bu durumda, bilinçaltımız karmaşık jimnastikler yapar ve bizi bu rahatsız edici hislerden kurtarmak için bilgileri manipüle eder. Seçici hafızanın devreye girdiği yer de burasıdır.
Ayrıca bazen bu sistem bizi korur. Travmatik anıların bastırılması, yaşanan bir acının unutulması da seçici belleğin bir savunma mekanizmasıdır.
Biri size “Nasıl hatırlamazsın?” dediğinde gülümseyin ve şöyle deyin:
“Hatırlamamam, unuttuğum anlamına gelmez. Seçici belleğim öyle uygun görmüş.”