Çözüm anahtarı: İletişim

22 Temmuz 2015

Cumhuriyetçi, demokratik, laik, sosyal devlet yapısı, bireysel hak ve özgürlükleri; toplumsal ilke ve kuralları hukuk sistemiyle düzenler.

Hukuk, anayasa ve yasaları içerir. Devletin kurum ve kuruluşları tarafından oluşturulan, bireyleri, yaptırıma zorlayan, suç ve ceza sınırları çizilmiş, yazılı ilkelerin, kuralların oluşturduğu bir sistemdir.

Bu sistem toplumu oluşturan bireylerin kendi aralarında; kendileriyle devlet ve toplum arasında ilişkileri düzenler. Hukuk sisteminin anahtar sözcükleri, birey, toplum ve ilişkidir.

Birey, duygusu, düşüncesi, aklı olan toplumsal varlıktır. Bu varlığın kendine özgü nitelikleri, özellikleri vardır.

Ancak, bireyin gelişmesi ve yaşamını sürdürmesi için başkalarına, topluma gereksinim duyar. Başka bir deyişle, başkalarıyla, toplumla ilişki kurmak zorundadır.

İlişki, dil aracılığı ile iletişim yaparak sağlanır. Dil, insanların duygularını, düşüncelerini anlatmak için kullandıkları, hareket, söz, yazı aracılığı ile aktardığı işaretler, simgeler sistemidir. Dilin temelini kavramlar oluşturur. Kavramların, özü ilk örneği, duygusal yükü, bedeli, anlamı ve değeri vardır.

İletişimin amacı , insanlar arasında ilişki ve etkileşimi sağlamaktır. Etkili

Yazının Devamı

KOLESTEROL AKLANDI MI?-2

19 Temmuz 2015

“Cleveland Clinic” Kardiyovasküler Hastalıklar Bölüm Başkanı Dr. Steven Nissen, düşük yağlı diyetin koroner damar hastalığını tersine çevireceği görüşüne karşı. Ona göre, kaçınılması gereken yağ çeşidi hidrojenize bitkisel yağlar. Dr Nissen’e göre kalp damar hastalıklarını azaltan tek diyet Akdeniz diyeti. Bilindiği üzere Akdeniz diyeti, fazla miktarda sebze, meyve, kabuklu kuru yemişler, baklagiller ve kepekli tahıllar; fazla miktarda zeytinyağı, fakat az miktarda doymuş yağ; haftada en az iki kez balık; az-orta miktarda sütlü ürünler; az miktarda kırmızı et, kümes hayvanları eti ve yumurta (haftada dört tane); yemek sırasında az miktarda (bir kadeh) alkol (özellikle şarap) tüketimi ile karakterize.

Dr. Nissen’in kalp damar hastalıklarını önlemek için Akdeniz diyetini önermesi doymuş yağlı gıdaların (kırmızı et, tereyağı gibi) kısıtlanması gerektiğine işaret ediyor.

Sağlıklı gıdalar

Chicago, Rush Üniversitesi Tıp Fakültesi diyetisyenleri tarafından geliştirilen MIND diyeti Akdeniz diyetinin bir versiyonu. Bu diyet 10’u beyin için sağlıklı gıda olmak üzere 15 ürün içeriyor. Beyin için sağlıklı gıdalar, (1)yeşil yapraklı sebzeler, (2) diğer sebzeler, (3) kabuklu kuru yemişler, (4)

Yazının Devamı

KOLESTEROL AKLANDI MI? -1

17 Temmuz 2015

Bu satırların yazarı beslenme uzmanı veya diyetisyen değildir. Beslenme ile sağlık ve hastalıklar arasındaki ilişki nedeniyle konu, tıp mensuplarını da ilgilendirir. Fakat ilişki kendi sınırları içinde olmalı, bu sınırlar aşılmamalıdır. Birçok nörolojik hastalık ile beslenme ilişkisi her zaman merak ve ilgi konusudur.

Bu gün dünyada en büyük ölüm nedeni damar hastalıklarıdır: Kalp-damar hastalıkları ve beyin-damar hastalıkları. Dünya sağlık örgütünün istatistiklerine göre 2012’de kalp ve damar hastalıkları ile beyin damar hastalıklarından dünyada 14 milyon kişi ölmüştür ve bu iki hastalık ilk iki sıradadır. Bu anlamda tıbbi adıyla “ateroskleroz” Türkçe karşılığıyla “damar sertliği” son çağların en önemli/en ölümcül hastalığıdır.

Damar sertliği

Damar sertliği ve beslenme ilişkisi uzun zamandan beri bilinen bir konu. Ateroskleroz beyaz kan hücreleri, lipidler (yağlar) ve kolesterolün tedrici birikimi sonucu atar damar duvarlarının kalınlaşması ve sertleşmesini ifade eder. Bu birikim damar duvarında plak oluşumuna neden olur ve sonuçta kalp krizi veya inmeyle sonuçlanır. Oluşan plağın aniden patlaması ve damarı tamamen tıkaması kalpte olursa miyokard enfarktüsüne (kalp krizine)

Yazının Devamı

Sol bakış açısı ve Müslümanlık

12 Temmuz 2015

1982 yılında Müslüman olduktan sonra “Ben İslama bir elimde İncil, bir elimde Kapital’le geldim” diyerek, İslam onay vermediği halde öldüğünde cesedinin yakılmasını vasiyet ederek sıra dışı bir Müslüman olduğunu ilan eden ünlü filozof Roger Garaudy, üç yıl önce, 13 Haziran 2012 tarihinde, 99 yaşında bu dünyaya veda etti.

Yıllarca Protestan gençlik örgütü üyeliğinde bulunmuş; uzun yıllar Fransız Komünist Partisi’nin en prestijli üyesi, genel sekreteri ve en büyük ideologu olmuş; 20. yüzyılda bütün dünyada Fransa’nın en büyük filozoflarından biri olarak şöhret yapmış birinin, Batı’da İslamofobinin kıpırdamaya başladığı bir dönemde “Ben Müslüman oldum” demesinin, çok büyük tepkileri ve hatta düşmanlıkları göze alması gerektiğinin bilincinde olarak İslam’ı seçmesinin biz sıradan fanilerinkini epeyi aşan bir cesaret işi olduğunu kabul etmek o kadar zor değildir.

Her çağa uygun

Garaudy’nin İslam anlayışı bilhassa muhafazakâr İslamcı çevrelerde eleştirilere uğramış, kimi görüşleri hiç kabul görmemiştir. Onu eleştiren ve hatta Müslüman bile saymama eğilimi gösterenlerin, kendilerini ise dört dörtlük Müslüman sayanların acaba kaçta kaçı, Garaudy’nin İslamı kabul etmesi sebebiyle uğradığı

Yazının Devamı

Yunanistan’ın ‘hayır’ı ve Avrupa’nın geleceği

9 Temmuz 2015

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından 6 ülke tarafından kurulan ve bugün 28 üyeye sahip olan Avrupa bütünleşmesi projesi, tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşıyor. Aday ülkelerden İzlanda’nın mart ayında üyelik sürecinden çekildiğini açıklaması, Britanya’nın önümüzdeki sene yapmayı planladığı Avrupa Birliği (AB) içinde kalıp kalmayacağıyla ilgili referandum, ilaveten İspanya, Portekiz ve de Yunanistan’daki ekonomik kriz...
5 Temmuz’daki referandumda Yunan halkının Avrupa Merkez Bankası, Avrupa Komisyonu ve Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından sunulan kemer sıkma tedbirlerini yüzde 61 gibi büyük bir çoğunlukla reddetmesi, AB’nin geleceğiyle ilgili yeni soru işaretlerine yol açtı.

Avrupalı kimliği
Temel amacı Avrupa’da kalıcı barışı kurmak olan Avrupa’nın “birlik” oluşturma projesi, büyük başarılar elde etti. Ekonomik entegrasyon için önemli adımlar atıldı. Ulus-devletlerin egemenliklerini paylaşmaları sağlanarak “nev-i şahsına münhasır” bir örgüt oldu. İki kutuplu sistemin sona ermesinden sonra hem entegrasyon sürecini derinleştirdi hem de 16 ülkeyi daha üyeliğe kabul ederek, barış ve istikrar bölgesini, tamamen sivil dış politika yöntemleriyle genişletti.
Bu

Yazının Devamı

“Koalisyon” üzerine verimli düşünceler...

6 Temmuz 2015

Prof. Dr. Betül ÇOTUKSÖKEN

1950 yılında, İstanbul’da doğdu. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümünü bitirdi. Felsefe Doktorasını 1984’te tamamladı. Aynı Üniversitede 2000 yılına kadar çalıştı. 2000 yılından beri Maltepe Üniversitesinde görev yapmaktadır. 2004 yılında Maltepe Üniversitesinde Felsefe Bölümünü kurdu. Halen Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı ve Rektör Yardımcısı, Felsefe Bölümü Öğretim Üyesi, Maltepe Üniversitesi İnsan Hakları Araştırma ve Uygulama Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi ve Maltepe İlçesi İnsan Hakları Kurulu Üyesi; Türkiye Felsefe Kurumu ve Uluslararası Felsefe Kuruluşları Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi; Darüşşafaka Yüksek Danışma Kurulu Üyesi ve Darüşşafaka Cemiyeti Eğitim Komisyonu Üyesidir.


Son günlerde gündemimizde sıkça yer alan “koalisyon” sözcüğünün ya da kavramının anlamı üzerinde düşünmek, insan olarak aramızdaki ilişkileri değerlendirmek bakımından ufuk açıcı görünüyor. Kavramlarımız; kendimizi, başkalarını, dünyayı, her türlü varolanı anlamanın çerçeveleri olduğuna göre, kavramlar gerçekten her birimiz için büyük önem taşıyor. Öyle kavramlarımız var ki bunlar, doğrudan doğruya dışdünyadaki belli bir varolana, nesneye

Yazının Devamı

Nükleer antlaşmaya Türkiye’nin bakışı ve İran ile ilişkiler

1 Temmuz 2015

Dr. Özgür Özdamar

Bilkent Üniver-sitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’-nde öğretim üyesidir. Lisansını ODTÜ, doktorasını University of Missouri-Columbia’dan alan Özdamar 2010’da Üniversitelerarası Kurul’dan doçentlik derecesini almıştır. Universtiy of Missouri, Stephens College, TOBB-ETÜ, Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi, Kara Harp Okulu ve Milli Güvenlik Akademisi gibi çeşitli kurumlarda dersler vermiştir. Özdamar Türkiye’nin dış politika ve siyaset bilimi alanlarında bilişim teknolojileri kullanan ilk siyasi öngörü şirketi olan Fortuna Danışmanlık’ı Bilkent Cyberpark’ta kurmuştur. Halen bu kurumda liderlik analizi ve oyun kuramsal tahmin modelleriyle ilgili özgün yazılım projelerini yönetmektedir.


Nisan ayında Lozan’da dünyanın önemli güçleri (P5+1: ABD, Çin, Rusya, Birleşik Krallık, Fransa, Almanya) ve İran arasında imzalanan çerçeve antlaşması İran’ın nükleer programı hakkındaki yaklaşık 15 yıllık uzun çıkmazı çözecek gibi gözüküyor. Temmuz ayında gerçek andlaşmanın imzalanması halinde İran nükleer programını sınırlama ve silah üretmeme konularında söz verirken P5+1 ülkeleri de İran üzerindeki ekonomik yaptırımları kademeli olarak kaldıracaklarını ve İran’ın

Yazının Devamı

Çağdaş toplum-2

12 Haziran 2015

Ülkemizde anne-baba çocuk ilişkisine, iletişim biçimine göre beş aile tipi saptanmıştır. Bunlar önem etkinlik ve yaygınlık sırasıyla: ataerkil aile; gevşek aile; tutarsız aile; ilgisiz aile; demokratik-bilgili, ilgili aile.

İlk sırada yer alan, en eski ve yaygın olan geleneksel ataerkil sert ve sıkı aile yapısının özünü, temelini birincil toplumsal kurumlar oluşturur. Bunların başında inanç sistemi, gelenek, görenek, töre yer alır. Kuran-ı Kerim’ de yer almayan, akılla, bilimle çatışan dini uygulamalar; geleneğin, göreneğin, törenin, baskıcı, cezalandırıcı, sert, sıkı yönleri aile yapısına yansır.

Ataerkil-sert, sıkı aile yapısında egemenlik babadadır. Aile ilkelerini, kurallarını, değerlerini, yaşam biçimini baba belirler. Çocuğun ve gencin kimliğine, kişiliğine değer vermez. Aile ilkelerini, kurallarını çocuğun ve gencin kimliğine, kişiliğine değer vermez. Aile ilkelerini, kurallarını çocuğun ve gencin yaşına, zekâ düzeyine, becerisine, yetisine, yeteneğine göre değil, kendine göre acımasız, değişmez, katı, sert tutum içinde aktarmaya çalışır. Amacına ulaşmak için kendince hatalı, kötü gördüğü davranışları hiçbir açıklama, anlatma gereğini duymadan, fiziksel cezalandırma, dayak

Yazının Devamı