Sayın Başbakan yeni anayasanın yapım sürecine ilişkin olarak sürekli olumsuz mesajlar veriyor. Partisinin Kızılcahamam kampında yaptığı konuşmada da yeni anayasa konusunda umudunun azaldığını belirtti. Daha önceki konuşmalarında “Bu yıl sonuna kadar bu iş oldu, oldu. Olmadı, bizi daha fazla meşgul etmesinler, yolumuza devam ederiz” gibi sözler söylemişti.
Sn. Başbakan’ın bu tür konuşmaları, AKP’nin Uzlaşma Komisyonu çerçevesinde, uzlaşmaya dayanan bir anayasa yapmaktan vazgeçtiği, kendi anayasasını yapma hazırlığı içinde olduğu, başka bir deyişle 2010 Anayasa değişikliğindeki dayatmacı modele döndüğü izlenimi veriyor. Böyle bir izlenim anayasa uzlaşma komisyonu çalışmalarını ister istemez olumsuz etkiliyor.
Sn. Başbakan’ın görüşlerini değerlendirirken Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun geldiği noktaya bakmak yararlı olabilir. Komisyon, anayasanın yarısı olarak nitelenebilecek temel hak ve özgürlükler bölümünün yazımını hemen hemen bitirdi. Bu ana bölüm kişi hak ve özgürlükleri, siyasal haklar ve sosyal ve ekonomik haklar olmak üzere üç alt bölümden oluşuyor. Bu başlıklar altında 42 madde görüşüldü ve yazımı yapıldı. Bunlardan 16’sı üzerinde uzlaşı sağlandı. Uzlaşı sağlanamayan maddelerin ilgili bölümleri parantez içine alındı. Ancak parantezlerin hepsi aynı nitelikte değil. Bazı parantezler fıkranın hangi madde içinde yer alacağı ile ilgili. Bazıları partilerin biraz daha düşünmek istemelerinden kaynaklanıyor. Bazıları ise temel görüş ayrılıklarına ilişkin. Teknik nitelikteki parantezlerin önümüzdeki görüşmelerde kaldırılma olanağı yüksek. O nedenle üzerinde uzlaşmaya varılan madde sayısının daha fazla olması beklenmeli.
Zaman ve çaba gerekiyor
Anayasa Uzlaşma Komisyonu şimdi devletin temel organları ile ilgili ikinci büyük bölümün yazımına geçti. İlk olarak yasama organına ilişkin madde tasarılarını görüşmekte. Alınan karar gereğince, komisyon çalışmalarını iki alt komisyon halinde sürdürecek.
Bir alt komisyon önce temel hak ve özgürlükler bölümü için önerilen ek maddeleri ele alacak, sonra parantezlerin kaldırılması amacıyla görüşmeler yapacak. İkinci alt komisyon ise devletin temel organlarına ilişkin maddelerin yazımı üzerinde çalışacak.
Bu resimden de anlaşılacağı gibi, Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda gelişme sağlanamıyor yolundaki değerlendirmeler haksızlık olur. Umutsuzluğa kapılmak için de haklı bir neden bulunmamakta. “Çalışmalar yeterince hızlı ilerlemiyor” eleştirisi yapılabilir. Ancak bu eleştiriyi yaparken şu hususu da göz önünde bulundurmak gerekiyor: Farklı dünya görüşlerine sahip dört siyasal parti uzlaşmaya dayanan bir anayasa yapmaya çalışmakta. Bu kolay bir iş değil. Zaman, çaba ve uygun bir siyasal ortam gerekiyor.
Önemli olan süre değil
Anayasa yapım sürecinin en önemli unsuru anayasanın bir yıl gibi kısa ve çalışmanın doğasına uygun olmayan süre içinde bitirmek olmamalı. En önemli olan süre değil uzlaşı sağlanması. Birçok devlette de anayasanın yapımı uzun bir süre almış. Örneğin Güney Afrika anayasasının yazılması 7 yıl sürdü.
Komisyonun çalışma usullerine ilişkin mutabakat metninde öngörülen 2012 yılının sonu bir hedef niteliği taşıyor. Kesin bir tarih değil. Bu hedef gerçekleşmezse komisyon çalışmalarına son verecek gibi bir anlayış yok. Tersine, 2012 sonuna dek bitirilemezse komisyonun çalışmalarını sürdüreceği anlayışı tutanaklarda yer alıyor.
Öte yandan siyasal iktidarın çoğunlukçu bir anlayışla giderek daha fazla otoriterleştiği, demokrasiden uzaklaştığı ve bunun doğurduğu siyasal çatışma ortamının, uzlaşıya dayanan bir anayasa yapmak için uygun bir ortam oluşturmadığı açık. Ancak uzlaşıya dayalı yeni bir anayasa tam da bunun için gerekli.
Bunun yanında siyasal iktidarın anayasa yapım sürecini görmezlikten gelen yasaları Meclis’e sevk etmesi de süreci olumsuz etkilemekte. Bunun en son örneği, seçilme yaşını 18’e düşüren yasa taslağı. Uzlaşma Komisyonu’nda AKP, aksi görüşler belirtmişti. Aynı şekilde Uzlaşma Komisyonu’nda kamu denetçiliği ele alınmadan bu konuda Meclis’te bir yasa kabul edildi. Bu durum komisyon görüşmelerinin anlamını yitirmesine yol açmakta.
Yeni bir sayfa açmak
Türkiye’de siyasetin çatışma ortamından çıkması, toplumsal barış ve uzlaşmaya dayalı bir siyasal kültürün yerleşmesi bakımından uzlaşıya dayanan bir anayasanın yapılması büyük bir önem taşıyor.
Bireyin hak ve özgürlüklerini, çoğulcu demokrasinin temel ilkelerini güvence altına alan bir anayasa üzerinde sağlanacak bir uzlaşı, hem Türkiye demokrasisi için yeni bir sayfa açacak, hem de toplumsal barışın sağlanmasına katkıda bulunacak. Uzlaşıya dayanan anayasa yapım sürecinin başarısızlığa uğraması ise toplumdaki çatışmayı körükleyecek, Türkiye’yi karanlık bir otoriter yönetimin kucağına itecek. O nedenle siyasal partilerin ve sivil toplumun el ele vererek Türkiye’yi yeni ve demokratik bir anayasaya kavuşturması Türkiye’nin geleceğini şekillendirecek önemde.
Dr. Rıza Türmen
İstanbul doğumlu Türk diplomat Rıza Mahmut Türmen, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Yüksek lisans eğitimini Kanada’da, doktorasını Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde tamamladı. Dışişleri Bakanlığı’nda çeşitli görevlerde bulunan Türmen, 1985 yılında Singapur’a atanarak Türkiye’nin en genç büyükelçilerinden biri oldu. 1995 -1996 yılları arasında Bern Büyükelçiliği de yapan Türmen, 1996 yılından itibaren 2 yıl süreyle Avrupa Konseyi Daimi Temsilciliği yaptı. Türkiye’nin uluslarası hukuk alanındaki en önemli isimlerinden biri olan Türmen, 1998’de seçildiği Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi yargıçlığı görevini 10 yıl süreyle yürüttü. 2011 seçimlerinde CHP İzmir 1. Bölge 2. sıra adayı oldu ve milletvekili seçildi.
Bir Milliyet klasiği
Gazeteniz Milliyet, “Düşünenlerin Düşüncesi” köşesiyle toplumun kanaat önderlerine sayfalarını açıyor. Abdi İpekçi tarafından 6 Ocak 1963’te başlatılan köşe ülkenin ekonomik, siyasal ve toplumsal birçok sorununu masaya yatırmıştı. Akademisyenlerden sosyal bilimcilere,
sivil toplum temsilcilerinden işadamlarına, bilim insanlarından hukukçulara kadar uzman kalemler Milliyet için yazacaklar. Yazılarınızın uzunluğunun 3 bin vuruşu (1.5 sayfayı) geçmemesi gerekmektedir. İrtibat telefonumuz: 0212 337 9328. Mail adresi:aycaatikoglu@hotmail.com