Engin Uğur Ağır

Engin Uğur Ağır

enginuguragir@gmail.com

Tüm Yazıları

Bir yıl önce televizyonlarda DAP Yapı’nın reklamları başlamıştı.

Yani, Ziya Yılmaz’ın Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yaptığı şirketin.

O günlerde İzmir’de bir grup gazeteciyi ağırladı ve tanıştık Yılmaz ile.

Kente olan sevgisini, hayranlığını ve yapacağı projeleri tek tek sıraladı.

Çamdibi’nde 700 konutluk inşaata başlayacaklarını ifade etti.

Ve bir süre sonra ‘topraktan satışla’ tanıtım başladı.

500’den fazla daire kısa sürede satıldı.

Bu durum, güvenin göstergesiydi.

Vatandaş, güven duyduğu, inandığı kişiden ev alır, mal mülk edinir.

Haberin Devamı

İster oturur, ister yatırım amaçlı kullanır aldığı konutu.

Tezimi, Yılmaz’ın şu sözleri doğruluyordu:

“Sektördeki şirketlere sermaye, iş bitirme ve teknik yeterlilik şartı getirilsin.”

Bu açıklaması önemliydi.

Çünkü, o kadar çok müteahhit türedi ki ülkemizde.

Mesela, Avrupa’da 30-40 bin inşaat şirketi var.

Oysa Türkiye’deki rakam korkunç boyutlara ulaşmış, 300 bine yaklaşmış.

Bu yüzden de Yılmaz’ın; sermaye, iş bitirme ve teknik yeterlilik şartı istemesi gayet doğal.

***

Aradan aylar geçti.

Bu kez Yılmaz, bizleri İstanbul’da ağırladı ve mega kentteki projelerini gezdirdi.

Önce ofisinde İstMarina ve Validebağ Konakları hakkında bilgi verdi.

Ardından da yerinde inceleme fırsatı bulduk.

İkisi de mükemmeldi.

İstMarina, Maltepe’de denize sıfır beş gökdelenden oluşan, sarı-lacivert renkleriyle dikkat çeken muhteşem bir tasarımdı.

Altı, ünlü markalarla dolu alışveriş merkezi, üstü çeşitli büyüklüklerde modern konutlar...

Keşke herkes yeşili korusa

İstanbullular, kısa sürede kanıksamıştı İstMarina’yı.

Günde yaklaşık 40 bin kişinin geldiğini, alışveriş yaptığını öğrendim.

Mart ayında açılan AVM için hiç de azımsanmayacak bir rakam.

Yaklaşık 250 milyon euroluk bir proje.

Ardından, Nişantaşı’nda Marmara Üniversitesi’nde aldığı devasa araziyi gezdik birlikte.

Burayı çok katlı değil, yapay mimari şeklinde tasarladıklarını, yaklaşık 200 konut yapacaklarını, ikamet edenlerin yeşile doyacağını belirtti Yılmaz.

Bu bölge, kentin oksijen deposu, her taraf yemyeşil.

***

Bu arada, Acıbadem’deki Validebağ Konakları ve Teras Kule’nin bulunduğu bölgedeki inşaatı da inceledik.

Haberin Devamı

Yine kentin merkezine muhteşem bir eser kazandırıyor Ziya Yılmaz.

Doğaya, yeşile o kadar önem veriyor ki, bunu Validebağ Konakları’ndaki inşaatında kanıtlamış.

Yılmaz, inşaatın tam ortasında kalan ağaç için milyonlarca liralık konut kaybını göze almış.

Keşke herkes yeşili korusa

Validebağ Konakları, Hababam Sınıfı’nın çekildiği tarihi konakla karşı komşu. Konaklarda birçok kattan vazgeçilip kurtarılan ağaç, çevreye ayrı bir güzellik veriyor.

Bu düşüncesinden dolayı kutluyorum.

Yakın zamanda Çeşme ve Karşıyaka Mavişehir’de yeni projelere başlayacağını belirten Yılmaz, İzmirlileri İstanbul’daki gibi modern konutlarla tanıştıracağını ifade etti.

DAP Holding, gerçekten İzmir’e hızlı giriş yaptı. Umarım, kısa sürede ülkemizin önde gelen diğer yapı firmaları da Ege’nin incisi kentte önemli projelere imza atar, İzmir’in adını tüm dünyaya duyurur.

İzmirlinin de ilk tercihi İstanbul

BİR nakliye şirketinin dört bin taşınma işlemine dayanan verileri, dikkatimi çekti.

İstanbulluların İzmir, Ankara ve Muğla’yı tercih ettiği, buna karşılık Ankara ve İzmir’den taşınanların da öncelikle İstanbul’u seçtiği belirtiliyordu.

Haberin Devamı

Araştırmada, İstanbul’dan başka bir şehre taşınanların yüzde 12’sinin İzmir’i, yüzde 8’inin Ankara’yı ve Muğla’yı tercih ettiği yazıyordu.

Ankara’nın taşınma verileri analiz edildiğinde ise, şehir değiştirenlerin yüzde 16’sının İstanbul’u, yüzde 9’unun İzmir’i, yüzde 5’inin Balıkesir’i ve yüzde 4’ünün de Antalya’yı seçtiği kaydediliyordu.

İzmirlilerin değişiklikteki ilk tercihinin, yüzde 15’lik oranla İstanbul olduğu; yüzde 7’sinin Ankara’ya, yüzde 5’lik bölümünün de Bursa’ya taşındığı ifade edilmişti.

Biz aylardır, geçen yıl İstanbul’dan 25 bine yakın beyaz yakalı göç aldığımızı yazıyor, İzmir’in ivme kazandığından söz ediyoruz.

Oysa, İzmir’den de çok sayıda kişi, başka kentlere göç ediyormuş da haberimiz yokmuş.

Başka şehirlerde yaşama arayışı içinde olan bir grubun olduğu ortaya çıktı.

***

Ülkemizin her tarafı güzel, etrafı denizlerle çevrili.

Dağları, ovaları, yaylaları oksijen deposu.

Yeter ki, birbirimize saygı gösterelim, birbirimizi sevelim, birbirimizin kuyusunu kazmayalım, işimize bakalım.

İsteyen, istediği yerde oturur, buna kimse karışamaz.

Arkasından tüm olumlu gelişmeler tek tek hayata geçer.