Şayet cumartesi trafiğine takılıp maça ikinci yarıda yetişseniz, Fenerbahçeliliğiniz ile gurur duyarak çıkabilirdiniz Şükrü Saraçoğlu Stadı'ndan.
Seyrettiğiniz; müthiş bir hücum arzusuyla yanıp kavrulan, ayağa iyi top kullanan, Serhat'ı, Tuncay'ı Rebrov'u ile körük gibi açılıp kapanan bir Fenerbahçe olacaktı o zaman.
Ama işin bir de ilk yarısı vardı.
İşte o ilk yarıyı da seyredenler, Denizlispor gibi yükselen değer karşısında net skorla kazanılan maça sevinseler de gelecek endişelerini silip atamadılar yüreklerinden.
Fenerbahçe'nin ilk gol pozisyonu 27. dakika. İlk kombine atağı ilk yarının uzatmasındaydı ancak. Bu arada iki tane de net gol tehlikesi yaşıyordu. En iyi futbolcusu takıma adeta zorla girebilen kaleci Volkan'dı.
İşte Fenerbahçe açısından ilk yarının özeti; kabus...
Bu kabusun senaristi Ankara zaferinden (!) sonra kazanmış takımı bozmayan ve bir tek Yusuf'u dışarda bırakıp cezası biten Serhat'ı takıma alan Daum ise rollerini inanılmaz bir başarıyla oynayan da futbolculardı... İlk yarı adeta rakibe mahkumdular. Oyunu Denizlispor yönlendiriyor, canı kontratak isteyince Fenerbahçe'nin ileri çıkmasına izin veriyor, kanatlardan akınlarıyla iyice sersemletiyordu sarı - lacivertlileri. Top orta sahada dolaştığında, ki pek dolaşmıyordu, tüm oyuncuların yüzü Fenerbahçe kalesine dönük oynanıyordu oyun. Yani olası akının yönü belliydi.
Fenerbahçe'nin sol kanadı Özgür ve Maltaharsu tarafından ipoteklenmişti ilk yarıda. Sağ kanadı ise Denizlispor'daki "eski bir dost" Ali Akdeniz marifetiyle perişan edilmekteydi. Orta saha ile forvet arasında arada sırada iletişim kurabilse bile Fenerbahçe, Denizlispor'un agresif futbolu yüzünden geri dörtlüsünden çok kopuk durumdaydı. Batan bir transatlantik gibi ortadan ikiye bölünmüştü koca Fenerbahçe.
Bu durumlarda imdada yetişen "duran toplar" ise pek işe yaramıyordu her nedense.
Koca bir 45 dakika kendi kendini kilitlemiş Fenerbahçe tribün desteğini de anons zoruyla alır oluyordu.
İkinci yarıya Daum el koydu... Petkov'un yerinde Aurelio'yu alarak 4 - 1 - 3 - 2 gibi oynamaya başladı Fenerbahçe. Ümit geriye gitti. Böylece kopuk defans ile bağlantı kuruluyor ve forveti besleyenlere Aurelio da katılıyordu. Değişikliğin ödülü gecikmedi.
Ama neden bazen duruyor, bazen coşuyordu Fenerbahçe... İkinci yarıda Denizlispor'un hocası oyunu kilitlemeyi hatırlasa yine de iki gol atabilir miydi, yoksa şampiyonluk yolunda çok değerli puanlardan olabilir, seyircisi ile arasına buzdan bir duvar dikebilir miydi.
Elbette Denizlispor'u iki golle geçen Fenerbahçe için bunlar tatsız sorular. Ama, takım oyunundan çok uzak, ne zaman, kimlerin iyi oynayacağı, maçı kimin kurtaracağı tam bir sürpriz olan Fenerbahçe için asıl yanıt bekleyen sorular bunlar.
SPOR
Kartal zor ayıldı: 1-2
At yarışları
Avrupa Ligleri
Potada milli piyango!
İKİNCİ LİG PUAN DURUMU
Detroit dağıldı
50. ŞEREF YILI
Güneş'e çeyrek altın
Akıllar başka yerde
Kadıköy'ün ağası döndü: 2-0
Cim-Bom sil bastan!
Trabzon'dan kelepçe
Gençlik ateşi Boğa'yı yaktı : 1-0
Antep hırsını aldı : 3-1
Sakarya fren yaptı : 1-1
Haber turu...
Luce'den yılın buluşu!
Yarısı kâbus
Olay ve kolay
