Özgürlük...
Uyandırılma tedirginliği olmadan huzurla yatakla bütünleşmektir.
Gözünü açtığında sevdiğinle karşılaşmak, mutfaktan gelen kızarmış ekmeğin kokusunu almaktır.
Duşun altında şarkı söylemektir.
Sucuklu yumurtayı yerken, gazete okumak, arada TV’ye göz kaçırmaktır.
Tıraş sonrası havana göre istediğin parfümü sürmektir.
Takım elbisene uyacak gömleğe naz yapıp, kravatı seçme huysuzluğunu göstermektir.
* * *
Özgürlük...
Kapıdan dışarı çıktığında denizi, dağları, tepeleri, ağaçları doyasıya seyretmek, serçelerin cilveleşmesine gülümsemektir.
Aracına bindiğinde istediğin yere gitmek, arzuladığın durakta, kahveni yudumlamak, sigaranı tüttürmektir.
Çalışma yerinde şakalarla neşe dağıtmaktır.
Öğlen yemeğine kiminle çıkacağını, akşam nereye takılacağını planlamaktır.
O gün yaptığın işin başarısı, kazancının zevkini çıkarmaktır.
Kıvancını ekip arkadaşlarınla paylaşmaktır.
* * *
Özgürlük...
O günün akşam saatinde batan güneşi seyretmektir.
Hele İzmir’deysen imbatın yüzünü okşamasına izin vermektir.
Kahkahalarla yürüyen güzel kadınları süzmektir.
Faytoncu teybindeki şarkıya mırıldanarak eşlik etmektir.
Güzel bir mekânda eşinle, sevdiğinle buluşmaktır.
* * *