Bakmak için gözün, görmek için beynin açık olması gerekir.
Görüyorsan kesin bakıyorsundur; bakıyorsan belki görüyorsundur.
Veya biraz daha sade anlatımla...
Her gören bakmıştır, her bakan görmemiştir.
Görmek için düzgün bakmalı, baktığını da hissetmelisin.
* * *
Bağış niçin istenir?
Bağış için kime, kimlere gidilir?
Ne denir, nasıl söylenir?
* * *
Örneğin...
-Alo, iyi günler.
-İyi günler.
-Bornova belediyesinden arıyorum. Değerli başkanımızın selamını iletiyorum. Bir de küçük ricasını...
Bir partinin il başkanı olsaydım...Eleştirilere rağmen yeniden adaylığa soyunup, Ankara’ya genel başkanın huzuruna çıksaydım...
Dönüşte, “Liderimiz benden memnunmuş, göreve devam etmemi istedi” demecini verdiğimde...
Partimin milletvekili “Yok böyle bir olay” diye karşı çıksaydı...
Şaşırır, anlam veremezdim.
Yalancı mıyım ben?
* * *
Bir partinin il başkanı olarak...
“Ankara’da genel başkanla 15 dakika konuştum” sözümü, gırtlağıma tıkarcasına...
Hüzünde yoldaş, sevinç, neşede arkadaştır.
Klasik anlatımdır: Eşek içince anırır, köpek içerse hırlar, kedi koklarsa tırmalar, kendini bilen insan içindir Rakı.
Adabı, kültürü, mekânı, zamanı, sofrası, muhabbeti ve kadeh ortağı özeldir.
Farklı güzelliklerle yudumlanır.
Üzerine yazılmış şiir, bestelenmiş şarkı, çıkarılmış kitaplar vardır.
Bunların hepsi bir yana...
* * *
Belediye otobüs şoförlüğü zordur.
Sıkışan trafik, durakta bekleyen yolcuların sinirli bakışları, otobüse bindiğinde homurdanmaları hatta laf çakmaları yeterlidir.
Ne sinir bırakır, ne kafa huzuru.
Sabahın alaca karanlığından, akşama kadar aynı hatta aynı tabloyla günler, haftalar, yıllarca direksiyon sallamak herkesin harcı değildir.
Bunun için belediye otobüs şoförlerine psikolojik destek şarttır.
Bazen bir sırt sıvazlanması...
Bir kuru teşekkür de güç kaynağıdır.
İLK PERDE
Başkan kravat takmayan üyeyi salona almıyor.
Masaya oturtmuyor.
“İçeri girersen, dışarı attırırım” diyor.
Ağustos sıcağında kravat takmayan asi üye, “Hürriyetim ihlal edildi” suç duyurusu dilekçesiyle savcılığa koşuyor.
Ankara’daki büyüklere “Buralara hâkim olun” çağrısında bulunuyor.
Yönetim kurulu üyeleri tatsız, huzursuz.
* * *
Zeynel Kozanoğlu İzmir gazetecilerinin sevdiği ağabeyidir.
Köy Enstitüsü mezunudur.
Yetmişi aşan yaşına rağmen gençlere taş çıkartacak enerjiye sahiptir.
O’na güç veren çalışma sevgisi ve araştırmacı kişiliğidir.
Kafasına taktığı konuyu, en gerçekçi şekliyle yazmak için günleri hatta haftalarını verir.
Öylesine ilginç konular bulur ki...
“Olmaz” dedi.
“Olamaz” diye direndi.
“Zimmet çıkar, ödeyemem” feryatları atıldı.
“Başımıza bela gelir” varsayımıyla bazı hukukçuları ve meclis üyeleri sürekli karşı çıktı.
Büyükşehir Belediye Başkanı, söylenenlere uydu.
Kartlar iptal edildi.