Kişiliğiniz...
Hizmetleriniz...
Devlet adamlığınız...
Atatürkçülüğünüz, devrimciliğiniz...
İnsana yaklaşımınız, çocuklara sevdanız...
Eğitime inancınız, öğrenime bağlılığınız...
“100. yaş günümde hangi kitabı getireceksin?” esprisiyle yaşama bağlılığınız...
Herkese örnek özellikleriniz...
Önünde bir kez daha saygıyla eğiliyorum.
Siz ki; bir babanın koruyucu, bir annenin şefkati, bir kardeşin paylaşımcılığı isminiz ve varlığınızla her zaman anılacak,
Hiç unutulmayacaksınız.
Ve ben sizi hep özleyeceğim.
Ne güzel anlaşmıştık.
“Yemek yiyelim, son kitabın düzeltmelerini yapalım” diye.
Hem de birbirimize sarılacak, dertleşecektik.
Buluşacağımız günün sabahında kendinizi halsiz hissettiniz.
Erteledik, “Daha çok günlerimiz var” dedik.
Ama olmadı...
Çok günümüz yokmuş.
Siz; beni, bizi, hepimizi bırakıp gittiniz.
Ne var ki ölmediniz.
İnsanlar unutulduklarında ölürlermiş.
Siz unutulmayacak, övgü ve saygıyla anılacaksınız.
Hüseyin Öğütcen adıyla.
Efsane, Baba Vali namıyla...
Son nefesimiz vücudumuzu terk edene dek...
Özay Şendir
Hamaset ile siyaset arasına sıkışmak...
20 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yıllık izin hakkında her şey
20 Haziran 2025
Abbas Güçlü
İşsizlik mi iş bilmezlik mi (5)
20 Haziran 2025
Zafer Şahin
İsrail’in sessiz Kıbrıs işgali ve Ekim seçimi..
20 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Savaş ne zaman bitecek?
20 Haziran 2025