DÜNYADA varoluş sürecin, yani yaşın...
Zenginlik denilen yaşanmışlıkların...
Kazanıp elde ettiğin veya milleti kandırıp sahip olduğun şan, şöhret, ün, makam, ne olursa olsun;
Mayası heyecandır.
***
İstendiğinde olur. Kişi hissetmiyorsa, kenara atılmış yırtık balondur.
Can çıkıncaya kadar üfle, sadece “tısss” sesi duyulur.
Kendini ateşler, geliştirirsen;
İnsana tutunmayı, koşturmayı, savaşmayı her şekliyle öğretir.
Ustalığın körüğü, kazancın kaynağıdır.
***
Hiç düşünmemeli:
“Heyecan mücadeleden mi, mücadele heyecandan mı gelir?”
Ali Kasap, Kasap Ali örneği...
Denedikçe görülür, hep de sevilir.
Kaybetmeden, eksiltmeden yaşanırsa bal üstü kaymaktır.
***
Soyuttur. Somut yanı; karnı ağrıtır, kalbi hızlandırır, elleri terletir, dudakları titretir.
Tek cümleyle...
Algının beş karış havada olduğu ruh halidir.
Pohpohu, gaz verilmesini sever, aldıkça coşar.
Olduğu sürece kişi mutludur, bittiğinde hayat angaryadır.
***
Yaş, baş, makam, unvan ne olursa olsun;
Mesele, içindeki heyecanı evin yaramaz çocuğuna çevirmektir.
İlk aşkı tadan gencin, sınava giren öğrencinin, terfi bekleyen memurun, anne olacak kadının heyecanı başkadır, güzelliği içindedir.
***
Bir de kelli-felli adamların heyecanı vardır.
Seçim öncesi... Bugünlerdeki gibi.
İnanmıştır; 550 seçkinden biri olmaya.
Vekillik sevdası ruhunu sarmıştır.
Hayalleriyle bütünleşmiştir.
***
İster ki...
Lideri onu işaret etsin.
Listede seçilecek sıraya konulsun.
Eşi, dostu “Bitti, bu iş bitti” gazıyla sırtını sıvazlasın.
Lacivert takımı çeksin, yollara düşsün.
***
İster...
İçindeki volkan gibi heyecanla.
Çocukları kıskandırırcasına.
Çok ama çok ister...