Bağımsız denetim ofisi IMF'nin kurların gözetimini yerine getirirken bu görevin gerektirdiği etkinliğe yeterince sahip olmadığı sonucuna varmış. Cuma günü IMF sitesinde son niyet mektubunu ararken, gözüme, bağımsız denetim ofisinin Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) 1999-2005 yılları arasında ülkelere yaptığı kur politikası önerilerini değerlendiren raporu ilişti. Raporda çok ciddi tespit ve eleştiriler yer alıyor. Raporun 56. paragrafı oldukça ilginç. Bu paragrafın b) bendinde ara kur rejimlerinde kura müdahaleyle ilgili IMF'nin yaklaşımı eleştirilmiş. Yükselen piyasaların ve kalkınmakta olan ülkelerin birçok sorunla boğuştukları belirtilmiş. Bunlar arasında aşırı sermaye girişlerinin parasal kontrol ve enflasyon üzerindeki etkilerinin altı çizilmiş. Aşırı sermaye girişinin sonucunda yerli paranın değer kazanmasına izin verilmesinin enflasyonun kontrol altında tutulmasını kolaylaştırdığı söyleniyor. Ancak bunun ihracat performansını ve büyümeyi olumsuz etkileyebileceği de belirtiliyor. IMF uzmanlarının ve yönetiminin bu çelişkiye dikkat etmediğinin altı çiziliyor. Enflasyon ve rekabet çelişkisi Bu çerçevede kura müdahalenin (vergi tedbirleri ve sermaye hareketlerinin kontrolüyle ilgili rejiminin değiştirilmesiyle birlikte) yerli paranın reel olarak değer kazanmasına karşı konulamayacağı varsayımını nasıl bir zaman diliminde değiştirebileceğinin yeterince incelenmediği bir örnek olarak veriliyor.Bu örneğin üzerinde biraz durmak gerekiyor. Bu örnekle, birincisi, 'IMF aşırı sermaye girişlerinin yol açtığı yerli paranın değer kazanmasının önüne geçilemeyeceği varsayımıyla hareket ediyor' deniyor. Yani bizde de bazı çevrelerde hâkim olan, döviz yağıyor bu durumda yerli paranın değerlenmesine karşı konulamaz paradigması IMF'de de hâkim. İkincisi, bunun yeterince test edilmemiş bir varsayım olduğunun altı açıkça çiziliyor. Az test edilmiş bir varsayım... Şimdi bazıları 'Biz ara rejim değil, saf dalgalı kur rejimini uyguluyoruz. Bunun bizimle ilgisi ne' diyebilir. Birincisi, bugün resmi olarak (de jure) saf dalgalı kur uyguladığını ilan eden birçok ülkenin fiilen (de facto) kontrollü dalgalı kur uyguladığını görüyoruz. Hatta bizde son dönemde Merkez Bankası'nın açıklamaları, kurda yukarı doğru bir düzeltme hareketine izin verilmeyeceği ve aşağı doğru bir hareketin rekabet gücü ve büyüme üzerindeki etkisinin ise göz ardı edildiği izlenimini yaratıyor. İkincisi, hükümet ve bazı çerçeveler tarafından dile getirilen 'Küresel sermaye hareketleri yönetilemez' söyleminin yeterince test edilmemiş bir varsayıma dayandığını ortaya koyuyor. Küresel sermaye hareketleri Aslında birçok yükselen piyasa ekonomisi IMF'nin kurla ilgili analiz, öneri ve kendileriyle diyaloglarını yetersiz ve katı buluyorlar. Başka görüşleri alma ihtiyacı duyuyorlar. Bağımsız denetim otoritesi bu etkinlik zaafının uzun dönemde Fon'un küresel ödemeler sistemini koruma görevini ileride yapamamasına neden olabileceğini açıkça söylüyor. foztrak@yahoo.com IMF görevini yapamayabilir