SAYILARI öylesine çoğaldı ki, hangi “Stratejik Araştırmalar Merkezi” ciddi, hangisi toplu yönlendirme amacıyla çalışıyor; bu soruyu yanıtlamak, giderek zorlaşıyor.
Yine de Eğitim-Bir Sen Stratejik Araştırmalar Merkezi’nin, Prof. Dr. Yasin Aktay’ın danışmanlığında gerçekleştirdiği “Türkiye’de Ortak Bir Kimlik Olarak Ötekilik” konulu araştırmasına bir bakalım.
Araştırma “Türkiye’de Kültürel Kimlik Algıları, Türkiye’de Siyasal Kimlik Algıları, Mahalle Baskısı, Ötekileşme ve Ayrımcılığa Bakış, Genel Olarak Aleviliğe ve Alevi Açılımına Bakış, Kürt Sorununa ve Demokratik Açılıma Bakış, Azınlık Haklarına Bakış, Dini Haklar ve Özgürlüklere Bakış, Eğitim Hakkına Bakış ve Demokratik Hak ve Özgürlüklere Bakış” olmak üzere, 9 ana bölümden oluşmuş.
“Kendinizi kültürel kimlik olarak birinci derecede nasıl tanımlarsınız?” sorusuna karşılık, ankete katılanların yüzde 52.6’sı “Türk”, yüzde 32.9’u “Müslüman” cevabını vermiş mesela.
Kendini birinci dereceden Kürt sayanların oranı yüzde 5.1, Alevi sayanların oranı da yüzde 4.5 olmuş.
Başka?
“Kendinizi siyasal kimlik olarak birinci derecede nasıl tanımlarsınız?” sorusu, ilginç bir tablo ortaya çıkarmış:
Yüzde 22.8 demokrat, yüzde 22.6 milliyetçi, yüzde 17.3 Atatürkçü, yüzde 10.8 sağcı, yüzde 9.7 İslamcı.
İlginçlik ise şurada:
Hani ya solcular, sosyal demokratlar, demokratik solcular; onlar nerede?
* * *
Her neyse... İlgimi çeken “asıl soru” şu ki:
“Sizce Türkiye’de en fazla baskı ve ayrımcılığa tabi olan kesim hangisidir?”
Ankete katılanların yüzde 37.5’i “başörtülüler”, yüzde 18.3’lük kesim ise “Kürtler” yanıtını vermiş bu soruya.
Hop.
Durunuz tam orada.
Bu anketi yapanların da, bu ankete katılanların da “Türkiye’ye bakışında” ve “halkın derdini algılamada” ciddi sorunu var galiba!
Gerçekten...
Türkiye’de en fazla baskı ve ayrımcılığa tabi olan kesim hangisidir sizce?
Türbanlılar mı, Kürtler mi; Museviler mi, Süryaniler mi, Aleviler mi, Lazlar mı, türbansızlar mı?
Geçin hepsini, geçin.
En fazla baskıyı hisseden de, ayrımcılığın feriştahına muhatap olan da...
Türkiye’nin çoğunluğunu oluşturan, “fakir, fukara, garip, gureba” değil mi acaba?
Baskıların en dayanılmazı olan “yaşam ve gelecek kaygısını” çeken, birileri yalayıp yutarken bu manzaraya çok uzak ve ayrı bir köşeden bakmak zorunda kalan onlar değil mi?
Onun için titreyin...
Ve kendinize gelin!
Tek karelik Bir Numara
Bu kez Evet
BENDEN ille de “Evet” dememi bekleyenler varsa, onları bir konuda mutlu edebilir ve bu kez “100 kere Evet” diyebilirim.
Heyecana gerek yok.
Çünkü konu referandumdaki “Evet” değil.
Konu, Trendus.com adlı sitede düzenlenen bir anket:
En iyi bikini vücudu kimin?
Ankete büyük bir memnuniyetle katıldım tabii.
Ve peşi sıra önüme gelen Carmen Electra’dan Mariah Carey’e, Penelope Cruz’dan Eda Taşpınar’a, Beyonce’dan Paris Hilton’a, Natalie Portman’dan Sheron Stone’a kadar; 100 bikini vücudu için de “Evet” dedim.
Herkes benimle aynı fikirde olmadığı için sonuçta bir sıralama ortaya çıkıyor mecburen.
Merak edenler için, ilk 10 şöyle:
Kim Kardashian, Bar Rafaeli, Carmen Electra, Adriana Lima, Megan Fox, Kelly Brook, Marisa Miller, Didem Erol, Eva Longoria, Angelina Jolie.
Ve son 5 sırayı alanlar ise “maalesef” şu hanımlar:
Gwen Stefani, Hülya Avşar, Hande Yener, Lilly Allien, Gülben Ergen.
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025