Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Yazının başlığı formül gibi oldu. Nedeni kamuoyuna böyle yansımış olması. "3 T" İçişleri Bakanı Tantan'ı, Adalet Bakanı Türk'ü ve Bankacılık Üst Kurulu Başkanı Temizel'i simgeliyor. Diğer "T" ise Bayındırlık eski Bakanı Topçu.
"Bugün Demirel'in ve yeğeninin başına gelenler yarın sizlerin başına gelecek. Adalet Bakanı, Türkiye'nin başına zulüm için getirilmiş. Tantan, derin devletin adamı. Ekonominin başında sosyalist kafalı biri var. Cavit Çağlar kırmızı bültenle aranıyor. Telefon ettim yapmayın, diye, dinlemediler."
ANAP'ın Meclis Grup Toplantısı'nın basına kapalı bölümünde Bayındırlık eski Bakanı Yaşar Topçu'nun bu sözleri basına yansıdı.
Topçu'nun "sosyalist" kafalı diye eleştirdiği kişi Bankacılık Üst Kurulu Başkanı Zekeriya Temizel. Eski Bakan; Adalet Bakanı, İçişleri Bakanı ve Üst Kurul Başkanı'ndan şikayetçi.
Topçu'yla dün konuştuk. Sözlerinin arkasında duruyor.
Şöyle diyor:
"Tantan, Temizel ve Türk bir teşekkül oluşturmuşlar. Temizel dosyayı koltuğunun altına alıyor ve savcıya gidiyor. Buna yetkisi ve hakkı yok. Gidemez. Ayrıca piyasa ekonomisinde bankalar, Zekeriya Bey gibi birine nasıl teslim edilir?"
Topçu, savcıların Temizel'den talimat aldıklarını, yanlış işlemler yaptıklarını da öne sürüyor.
Topçu'nun bu eleştirisine, banka operasyonlarıyla Türkiye'de bir tabuyu yıkan Bankacılık Üst Kurulu Başkanı Zekeriya Temizel nasıl bakıyor? Nasıl değerlendiriyor?
Büyük yolsuzlukları ortayan çıkaran herkes gibi şimşekleri üzerine çekeceğini, saldırılara uğrayacağını, karalanmaya çalışacağını bilen ve bunlara alışık biri olarak Temizel'in bu tür sözleri "ciddiye" almadığını söylemek mümkün.
Temizel'in bakış açısı, yakın çevresinden edindiğimiz izlenime göre şöyle özetlenebilir:
"Türkiye'de 1970'lerden beri böyle ucuz suçlamaların hedefi olmaya alıştık. Yasalara dayanarak söyleyecek bir şey bulamayanlar, kestirmeden insanı sosyalist veya komünist diye suçlarlar. Siz yasaları çiğneyeceksiniz, mal varlığınızı bu yollarla artıracaksınız, sonra yurtdışına gidip elinizi -kolunuzu sallayarak dolaşacaksınız. Ve birisi de sizin adınıza Meclis'te savunmalar yapacak. Neyi savunuyorsunuz? Eğer o kişinin avukatıysanız, yaptıklarının yasalara uygun olduğunu kanıtlayacaksınız, buyrun kanıtlayın. Ama sözlerine baktığımızda hukuki bir değer göremiyoruz. Bu tür olaylar sözle, basit siyasi polemiklerle çözülmez. Yasalarla çözülür. Çözüm yerleri mahkemelerdir. Bunun yolu da ucuz çamur atma yöntemleri değil, yasal kanıtlardır."
Temizel'in taşıdığı yaklaşım bu...
* * *
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ise Bayındırlık eski Bakanı Yaşar Topçu'nun sözlerine sert bir üslupla yanıt veriyor. Dünkü görüşmemizde yaptığı değerlendirme şöyle:
"Ben, Meclis çatısı altında ifade edildiği öne sürülen bu tür sözleri seviyesiz ve çirkin buluyorum. Yargıya intikal etmiş bir konuda, TBMM'de konuşulamayacağı Anayasa'nın 138. maddesinde yazılıdır. Bu, gruplarda yapılacak konuşmalar için de geçerlidir."
Adalet Bakanı Türk, Topçu'nun daha çok bir veya birkaç kişinin, "avukatı" gibi konuştuğuna dikkat çekerek, sorumuz üzerine şöyle diyor:
"Sayın Topçu'nun Murat Demirel'le ilgili bazı girişimleri oldu. Örneğin, cezaevinin değiştirilmesi gibi talepleri var ama biz, yasalar ne diyorsa ona göre davranacağımızı açıkladık."
Adalet Bakanlığı çevrelerinden yansıyan izlenim, Topçu'nun, Murat Demirel'le ilgili taleplerinin istediği gibi karşılanmamış olması nedeniyle Bakan Türk'e dönük eleştiri dozunu artırdığı yönünde.
* * *
İÇİŞLERİ Bakanı Sadettin Tantan da, yöneltilen eleştirileri işin esasıyla ilgili bulmuyor. Tantan, Beyaz Enerji Operasyonu'yla ilgili başlatılan tartışmaların soruşturmanın esasını etkilememesi gerektiğini belirterek, şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Bazı gereksiz tartışmalar, operasyona yazık etmemeli. Soruşturmada delilden suçluya doğru giden bir yöntem kullanıyoruz. 4422 sayılı yasaya göre organize suçlarda hep aynı yöntemi kullanıyoruz. İhbar, jandarmaya gelmiş. Onlar da bana getirdiler. Ben de hem jandarma, hem de emniyetteki ilgilileri çağırdım ve olayı savcıya intikal ettirmelerini söyledim. Savcı da gerekli incelemeyi yaptı. Ve soruşturmayı başlattı. Olay budur. Başka tartışmalarla, bu soruşturmayı olumsuz yönde etkilemek söz konusu olmamalıdır."
Dün yaptığımız görüşmelerin özeti böyle.