Başbakan Ecevit, Afganistan'daki siyasi oluşum ve Bonn'daki zirve konusunu açınca, Powell, saatine bakarak Başbakan'a "Sanıyorum birazdan yeni Afganistan hükümeti açıklanacak, anlaşma imzalanacak" diyerek taze haberi veriyor. Yarım saat sonra Ecevit - Powell g"rüşmesinin sonuna gelindiğinde ajanslar, Bonn'da taraflar arasında anlaşmanın imzalandığını ve yeni Afganistan hükümetinin açıklandığı haberini geçiyorlar.ABD'nin Afganistan'daki yeni oluşum ve Bonn zirvesini ne kadar yakından izlediği ve etkin olduğunu g"steriyor.Ecevit - Powell g"rüşmesi, Başbakan'ın, 11 Eylül faciası nedeniyle "başsağlığı ve geçmiş olsun" dilekleriyle başlıyor. Powell, 11 Eylül'den bu yana Türkiye'nin g"sterdiği sıcak ilgi ve Afganistan operasyonundaki desteği nedeniyle teşekkür ediyor.Yarım saatlik g"rüşmede Ecevit ve Powell gündemdeki bütün konulara kısaca değiniyorlar. Afganistan, İsrail - Filistin, Kıbrıs, Irak, Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan, ikili ilişkiler.Ecevit'in en çok zaman ayırdığı konuların başında İsrail - Filistin çatışması ve Afganistan oluyor.Başbakan Ecevit, İsrail - Filistin çatışmasının savaşa d"nüşmesi ve b"lgeye yayılmasından duyduğu endişeyi dile getiriyor ve Powell'dan
<#comment>#comment>Başbakan Ecevit'le ABD Dışişleri Bakanı Powell'ın yarım saatlik görüşmesi Afganistan açısından tarihi sayılabilecek dakikalara denk geliyor.
Başbakan Ecevit, Afganistan'daki siyasi oluşum ve Bonn'daki zirve konusunu açınca, Powell, saatine bakarak Başbakan'a "Sanıyorum birazdan yeni Afganistan hükümeti açıklanacak, anlaşma imzalanacak" diyerek taze haberi veriyor. Yarım saat sonra Ecevit - Powell görüşmesinin sonuna gelindiğinde ajanslar, Bonn'da taraflar arasında anlaşmanın imzalandığını ve yeni Afganistan hükümetinin açıklandığı haberini geçiyorlar.
ABD'nin Afganistan'daki yeni oluşum ve Bonn zirvesini ne kadar yakından izlediği ve etkin olduğunu gösteriyor.
Ecevit - Powell görüşmesi, Başbakan'ın, 11 Eylül faciası nedeniyle "başsağlığı ve geçmiş olsun" dilekleriyle başlıyor. Powell, 11 Eylül'den bu yana Türkiye'nin gösterdiği sıcak ilgi ve Afganistan operasyonundaki desteği nedeniyle teşekkür ediyor.
Yarım saatlik görüşmede Ecevit ve Powell gündemdeki bütün konulara kısaca değiniyorlar. Afganistan, İsrail - Filistin, Kıbrıs, Irak, Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan, ikili ilişkiler.
Ecevit'in en çok zaman ayırdığı konuların başında İsrail -
Ecevit, Başbakanlık'a sabah saat 07.50'de geldi ve ilk telefon g"rüşmesini saat 08.00'de İsrail Başbakanı Şaron'la yaptı.Başbakanlık'tan alınan bilgilere g"re Ecevit, Şaron'dan, "ateşi durdurması" nı istedi ve "çatışmaların bir savaşa d"nüşmesinden" duyduğu kaygıyı aktardı. Başbakan, Şaron'a Arafat'la diyaloğa geçilmesi "nerisinde bulundu.Ancak Şaron'dan aldığı yanıt olumlu değildi.Ecevit'in edindiği izlenim, Şaron y"netiminin saldırılardan Arafat'ı sorumlu tutma eğiliminde olduğu ve ateşkes niyeti taşımadığı y"nünde.Ankara, olayların İsrail - Filistin ve giderek Ortadoğu savaşına d"nüşmesinden endişe duyuyor.Ecevit, ikinci telefon g"rüşmesini saat 10.00'da Yaser Arafat'la yaptı. Ecevit'in Arafat'a "nerisi, "barış ortamını beklemeden bir an "nce masaya oturması" biçiminde. Şaron'un saldırı konusunda kararlı tavrını da Arafat'a aktaran Ecevit, Filistin liderinden çatışmalar büyümeden diyalog yolu aranmasını istedi. Başbakanlık'tan alınan bilgiye g"re Arafat'ın Ecevit'e yanıtı, "masaya oturmaya hazırım" biçiminde oldu.Ancak, Arafat'ın bu yaklaşımına Şaron'un olumlu bir yanıtı yok.Başbakan Ecevit'in üçüncü telefon g"rüşmesi ise KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş'la oldu. Ecevit,
<#comment>#comment>Başbakan Ecevit'in dünkü mesaisi erken başladı.
Ecevit, Başbakanlık'a sabah saat 07.50'de geldi ve ilk telefon görüşmesini saat 08.00'de İsrail Başbakanı Şaron'la yaptı.
Başbakanlık'tan alınan bilgilere göre Ecevit, Şaron'dan, "ateşi durdurması"nı istedi ve "çatışmaların bir savaşa dönüşmesinden" duyduğu kaygıyı aktardı. Başbakan, Şaron'a Arafat'la diyaloğa geçilmesi önerisinde bulundu.
Ancak Şaron'dan aldığı yanıt olumlu değildi.
Ecevit'in edindiği izlenim, Şaron yönetiminin saldırılardan Arafat'ı sorumlu tutma eğiliminde olduğu ve ateşkes niyeti taşımadığı yönünde.
Ankara, olayların İsrail - Filistin ve giderek Ortadoğu savaşına dönüşmesinden endişe duyuyor.
İki yıldır süren g"rüşmeler sonrasında Ankara'nın bu açıklamayı yapmasının altında istediği güvenceleri alması yatıyor.Diplomatik ifadesi, Avrupa ordusunun NATO üyesi ülkelerin güvenliğini tehdit edecek şekilde bu ülkelere karşı kullanılmaması...Türkiye açısından bunun somut anlamı ise ş"yle ifade ediliyor: "Avrupa ordusu, Kıbrıs, Ege sorunları ve Türkiye'nin taraf olduğu çatışma alanlarında kullanılamayacak." Türkiye'nin istediği güvence buydu...Bir diğer isteği ise Avrupa ordusunun kullanılması sürecinde karar mekanizmasına katılmaktı. Bu isteğini ise tam olarak kabul ettiremedi. Avrupa Birliği üyesi olmadığı için bu talebin yetki aşımı olacağı yanıtıyla karşılaştı. Ancak buna karşın orta bir yol bulundu. Bu yola g"re Avrupa Birliği, Avrupa ordusunun kullanılmasına ilişkin karar alırken Türkiye'yi "davet" edecek...Ankara, davet olanağı tanınması ve Avrupa ordusunun Türkiye aleyhine kullanılmaması güvencesini alınca süreci desteklediğini açıkladı.Peki bu güvence ve davet nasıl sağlanacak?Davet kararını Yunanistan veto ederse ne olacak?Ankara'ya g"re varılan uzlaşma metni bu sakıncaları ortadan kaldırıyor. Ancak, bunu sağlayacak metni henüz açıklamıyor. Erken olduğunu
<#comment>#comment>Türkiye, önceki gün toplanan zirve sonrasında Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (Avrupa ordusu) sürecine destek verdiğini açıkladı.
İki yıldır süren görüşmeler sonrasında Ankara'nın bu açıklamayı yapmasının altında istediği güvenceleri alması yatıyor.
Diplomatik ifadesi, Avrupa ordusunun NATO üyesi ülkelerin güvenliğini tehdit edecek şekilde bu ülkelere karşı kullanılmaması...
Türkiye açısından bunun somut anlamı ise şöyle ifade ediliyor:
"Avrupa ordusu, Kıbrıs, Ege sorunları ve Türkiye'nin taraf olduğu çatışma alanlarında kullanılamayacak."Türkiye'nin istediği güvence buydu...
Bir diğer isteği ise Avrupa ordusunun kullanılması sürecinde karar mekanizmasına katılmaktı. Bu isteğini ise tam olarak kabul ettiremedi. Avrupa Birliği üyesi olmadığı için bu talebin yetki aşımı olacağı yanıtıyla karşılaştı. Ancak buna karşın orta bir yol bulundu. Bu yola göre Avrupa Birliği, Avrupa ordusunun kullanılmasına ilişkin karar alırken Türkiye'yi "davet" edecek...
Bu kararın alınmasındaki etken oylamanın "gizli" yapılmasıdır.Eğer oylama açık yapılsaydı, büyük olasılıkla karar tersine çıkacak ve Koray Aydın daha "nce birçok "rneğini g"rdüğümüz gibi Meclis Genel Kurulu tarafından bir anlamda aklanmış olacaktı.Konu Koray Aydın değildir.Genel Kurul oylaması da olsa bu Koray Aydın'ın suçlu olduğunu g"stermez, aksine bir karar çıkmış olsaydı da aklandığı sonucu çıkmazdı.Bu oylamadan çıkan sonuç milletvekillerinin gizli oylama y"ntemi kullanıldığında lider ve parti kararlarından bağımsız davranabildikleridir.Elbette bu da siyasi tepkilere neden olur. Bir başka bakan hakkında verilecek soru "nergesi de karşılık olarak kabul edilebilir. B"ylece koalisyon ortamları dahil partiler arasında "yolsuzlukla mücadele" adı altında siyaset yapılabilir. Büyük olasılıkla da b"yle olacaktır.Açık oylama ile kıyaslandığında gizli oylamanın milletvekillerinin vicdanlarına g"re hareket etmelerine olanak sağladığı için tercih edilmesi gereken bir y"ntemdir. Tabii, siyasi istismar aracı yapılmamak kaydıyla...Ancak, gizli oylama da yolsuzlukla mücadele için yeterli bir y"ntem değildir.Gizli oylamaya karşın milletvekilerine baskı uygulamak mümkündür.Bu sorunun
<#comment>#comment>Bayındırlık eski Bakanı Koray Aydın hakkında soruşturma komisyonu kurulmasına ilişkin Meclis Genel Kurul kararı gizli oylamayla alındı.
Bu kararın alınmasındaki etken oylamanın "gizli" yapılmasıdır.
Eğer oylama açık yapılsaydı, büyük olasılıkla karar tersine çıkacak ve Koray Aydın daha önce birçok örneğini gördüğümüz gibi Meclis Genel Kurulu tarafından bir anlamda aklanmış olacaktı.
Konu Koray Aydın değildir.
Genel Kurul oylaması da olsa bu Koray Aydın'ın suçlu olduğunu göstermez, aksine bir karar çıkmış olsaydı da aklandığı sonucu çıkmazdı.
Bu oylamadan çıkan sonuç milletvekillerinin gizli oylama yöntemi kullanıldığında lider ve parti kararlarından bağımsız davranabildikleridir.