Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ankara, Irak konusunda ABD’nin ne yapacağını beklerken bir yandan askeri hazırlıklarını sürdürüyor, bir yandan da tartışıyor. Başbakan, Türkiye’nin savaşa girmek istemediğini, iradesi dışında sürüklendiğini ancak gerekirse savaşın en iyisini yapacağını açıklıyor. Buna karşın Başbakan Yardımcısı Yılmaz, Türkiye’nin yapılacak operasyonun içinde olması gerektiğini, dışarıda kalmanın zarar vereceğini savunuyor.
Ankara’daki sorular şöyle:
Türkiye, ABD’nin müdahalesinden bağımsız olarak Kuzey Irak’taki gelişmeler nedeniyle doğrudan müdahale eder mi, etmeli mi? Yoksa, ABD’nin askeri müdahalesini mi beklemeli ve birlikte mi hareket etmeli? Her şeye karşın askeri müdahalelerin dışında mı kalmalı?
Bu tartışmalara dün yaptığı bir açıklamayla katılan Bağımsız Cumhuriyet Partisi Genel Başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Mümtaz Soysal, Ankara’nın ABD’yi beklemek yerine Bağdat’la temas halinde gelişmelere bağımsız biçimde müdahale etmesi gerektiği mesajı verdi.
BCP’nin Mümtaz Soysal imzasıyla yayımlanan MYK ve Parti Meclisi bildirisinde şöyle denildi:
"Irak’ın kuzeyinde sonuca yaklaşmış görünen yeni bir devlet kurma girişiminin Türkiye’yi bu savaşa bulaştırmaya yönelik bir tuzak olarak hazırlandığı ve ne yazık ki; dost bilinen devletlerce desteklendiği açıkça ortaya çıkmıştır.
Bu girişim karşısında, Türkiye kendi toprak ve ulus bütünlüğüne tehdit oluşturan her durumda olduğu gibi, Kuzey Irak’taki girişimi önlemek için de gerekeni yapmak zorundadır. Ancak, yapılacakların, başkalarının planlarına ve zamanlamalarına uydurularak değil, bu ülkenin kendi amaçları doğrultusunda, kendi iradesiyle ve komşu Irak devletinin rızasıyla yapılması bağımsızlığın ve uluslararası hukukun koşuludur. Belki, bölge dışı iki devletin bölgede başlatmak istediği savaşı önlemenin, en barışçı ve ulusal çıkarlara en uygun yolu da budur."
Prof. Soysal’ın ve partisinin bu sözlerini şöyle tercüme etmek mümkün:
"Türkiye’nin, ABD’yi beklemeden Bağdat’ın da desteğini alarak Kuzey Irak’a müdahale etmesi daha doğru olabilir."
Prof. Soysal’ın bu yaklaşımını destekleyen Ankara’daki bazı stratejistler gerekçelerini de şöyle özetliyorlar:
1- ABD’nin ne yapacağı belli değil. Irak’ta kalıcı olmayı hedefliyorsa, petrolü kontrol etmek ve Kuzey Irak’taki gelişmeleri belirlemek isteyecektir. Bu Türkiye’nin çıkarlarına ters sonuçlar doğurabilir.
2- Türkiye’nin ülke ve ulus bütünlüğünü tehdit edecek gelişmeleri önlemek için ABD’nin müdahalesi sonrasını beklemesi geç olabilir.
3- ABD’nin Kuzey Irak’a da askeri birlik indirmesi ve burada üslenmesi, Türkiye’nin çıkarlarını korumasını zorlaştırabilir.
4- Türkiye, Irak’ın kuzey cephesinde kendi çıkarlarını korumak ve güvenliği sağlamak amacıyla Bağdat’ın desteğiyle bulunursa, ABD’nin müdahalesi önlenebilir veya müdahale çapı küçültülebilir.
5- Türkiye, ABD’yi beklemeden harekete geçerse, Kuzey Irak’ta ABD askeri bulundurulması önlenmiş olur, buna gerek kalmaz. Bu ABD’nin de işine gelebilir.
6- Mesut Yılmaz’ın ABD ortak operasyonuna katılmak Özal yaklaşımıdır. Bu hata Körfez Savaşı’nda yapılmış ve Türkiye zararlı çıkmıştır. Ankara, tümüyle ABD’nin dümen suyunda hareket ederse ağırlığını koyma şansını kaybeder.
Ankara’da çeşitli senaryolar tartışılıyor.
Her olasılık dikkate alınıyor.