Sessiz, sedasız...Bu devir - teslim niye yapıldı, bu değişikliğe neden gerek görüldü?Şener, gürültücü biri değildir. Özelleştirmeyi teslim etti ve sustu.Ancak, herkesin kafasında, " bu işin altında ne var" sorusu da takılı kaldı...Abdüllatif Şeneri tanıyanlar bilir: Sessiz ama kararlı biridir. Dürüstlüğüyle bilinir. Akçalı konulardaki titizliğiyle tanınır. İyi bir maliyeci, iyi bir denetim elamanıdır. Kamu çıkarını, kamu vicdanını, hukuku hep ön planda tutar. Devletin parasını kendi parasından daha fazla korur.Şener, bu nitelikleriyle devletin parasını da kendi paranızı da gözü kapalı teslim edebileceğiniz biridir.Böyle olduğu için de özelleştirme gibi akçalı bir alanın sorumluluğunu en iyi yürütecek isimlerden biriydi. Ancak, bu görevi kısa sürdü.Biraz perde arkasına bakınca ortaya çıktı ki; Şener bu nitelikleri lehine değil aleyhine olmuş.Nedenine gelince...Şener, Özelleştirmeye borcu olan ama ödemek istemeyenlerin erteleme ricalarını kabul etmemiş. Devletin alacağını tahsil etmeye yönelmiş. Kendisinden beklendiği gibi yasaları uygulamış, kamu çıkarını gözetmiş.Taksitlerini zamanında ödemeyenlerin verdiği teminat mektuplarını tahsil edilmek üzere bankaya göndermiş. Hem de bunu araya birçok hatırlı kişi girmesine karşın yapmış.Şenerin ayağına bastıkları arasında kimler var?Özelleştirilen Denizcilik İşletmeleri, Tekirdağ Limanı, Atik Paşa Yalısı, Asilçelik. Bunları Özelleştirme İdaresinden alan ama parasını ödeyemeyenlerin ayağına basmış. Bunlar arasında AKP milletvekili Cengiz Kaptanoğlunun bulunduğu da belirtiliyor. Erteleme ricalarını araya kim girerse girsin geri çevirmiş.Bankalara gönderdiği teminat mektuplarının tutarı 200 milyon dolar civarında.İşte Özelleştirme İdaresinin Abdüllatif Şenerden alınmasının gerçek nedeni bu...Geriye doğru bakıldığında ortaya çıkan gerçekler, Türkiyenin 15 yıldır neden özelleştirmede başarılı olamadığını da gösteriyor. Satılan devlet kuruluşlarının parasını tahsile gelince istisnalar kimse edimini yerine getirmiyor. Taksitlerin ödenmesi konusunda 37 ayrı erteleme kararı alınmış. Hem de Özelleştirme Yüksek Kurulunun kararıyla. Oysa yasa bu kurula böyle bir yetki vermiyor. Bu nedenle de 2003 Bütçe Yasasına bir madde eklenerek, bu yetki bu kurula verilmek istendi. Yasa maddesi Meclis Genel Kurulundan geçti. Ancak yolsuzlukla mücadele komisyonunun Meclisteki itirazları üzerine, AKP ve CHPnin anlaşmasıyla bu madde yeniden görüşüldü ve 2003 Bütçe Yasasından çıkarıldı. Bu madde yasaya konulduğuna göre demek ki, niyet, bu ertelemeleri sürdürmek ve kolaylaştırmaktı. Ancak, komisyonun itarazıyla önlenebildi.Bu gelişmeler ve Şenerin özelleştirmenin başından ayrılması, AKPnin iyi düşünmesi gereken bir konu. Yolsuzlukla mücadele söylemeni dilinden düşürmeden seçim kazanan AKP, böyle bir konuda, güç odaklarının baskılarına boyun eğmiş görünüyor. Aynı çarkın dişlileri arasına AKP de kapılmış olacak.Bu nedenle yolsuzlukla mücadele komisyonu, bu dosyaları incelemeli. Ne kadar erteleme, ne kadar tahsilat yapıldığını ortaya çıkarmalı. Bunlardan biri kendi milletvekili olsa bile... fbila@milliyet.com.tr Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, bir törenle Özelleştirme İdaresini Maliye Bakanı Unakıtanın sorumluluğuna devretti.