ABD heyeti, Türk tarafının bu kuşkuculuğunu "stratejik ortaklık" anlayışına uygun görmüyor.Oysa Türk hükümeti ve görüşmeci heyet, yürütülen müzakerelerin Türkiye açısından belki Lozan kadar önemli olduğu görüşünde. Bu müzakereleri Türkiyenin güvenliğini ve geleceğini etkileyecek önemde görüyor.Bu nedenle ABDnin, Türkiyenin kılı kırk yarmasından şikayetçi olmasını haksız bulduğu gibi, aksine, ABD tarafının stratejik ortaklıkla bağdaşmayan bir tutum içinde olduğunu düşünüyor. Türk tarafının makul taleplerini bile geçiştirmeye çalışan ABD heyetinin müzakere anlayışının yanı sıra, Kuzey Iraktaki faaliyetleri Ankaranın kuşkularını artırıyor.Kağıt üzerinde orta yolcu ifadelerle bir çözüm bulunsa bile, Ankara, ABDnin Kuzey Irak ve buradaki grupların geleceğiyle ilgili olarak "elini göstermek istemediği" kanısı Türk tarafında hakim.Örneklemek gerekirse...Türk tarafının gözlemlerine göre ABD, görüşmelerin ekonomik boyutunu öne çıkarıp, siyasi ve askeri boyutlarını geçiştirme eğilimi taşıyor. Türkiyeyi, operasyon için "para pazarlığı"na indirgemiş gibi gösterme çabası içinde. Oysa, parasal konularda, olayın niteliği ve büyüklüğüyle bağdaşmayan küçük pazarlıklar yapan ABD. Türkiyeyi para peşinde gibi göstermeye çalışırken, "10 bin dolarlık yaka kartlarının parasını siz verin" diyerek, işi koyun pazarlığına döken de, "Bize Türk ordusuna sattığınızdan daha ucuza akaryakıt satın" diyerek, Türkiyeyi maliyetinin altında akaryakıt vermeye zorlayan da ABD tarafı...Oysa, Türkiyenin asıl duyarlılığı, siyasi alanda. Irakın yeniden yapılanması ve ABDnin Kuzey Irakta ne yapmak istediği sorularına, Ankara net yanıt alabilmiş değil. Bu konuda ABD heyetinin gösterdiği direnç, stratejik ortağı Türkiyenin kaygılarını paylaşmaktan çok Kuzey Irakta grupları kanatları altına alma isteğini gösteriyor. Bu tutum da Türk tarafının ileriye dönük kuşkularını artırıyor.ABD tarafının, ABDli özel kuvvetlerin Kuzey Iraktaki faaliyetlerini ayrı yürütmek istemeleri, Türk özel kuvvetleriyle beraber çalışmaktan kaçınmaları da bu kuşkuları besleyen talepler olarak görülüyor.Ankara, KDP lideri Barzani ve sözcülerinin Türkiye ve Türk askerine karşı söylemlerini ve Türkmenlere karşı baskılarını sertleştirmelerinin nedeni olarak ABDnin müzakerelerde gösterdiği tutumu görüyor. Barzaninin, ABDnin Ankarada gösterdiği direnç ve bu grupları koruyup kollayan müzakere biçimine güvenerek, sesini yükselttiği kanısında.Bu nedenlerle de, Gül hükümeti ve Türk Silahlı Kuvvetleri, olaya sadece ABD ile işbirliği ve stratejik ortaklık penceresinden bakmıyorlar. Türkiyenin güvenliği ve ulusal çıkarları penceresinden bakmayı esas alıyorlar. ABD ile işbirliğinin gerekleri dışında, Türkiyenin ulusal çıkarlarının gereklerine göre de önlemler alıyorlar.ABDnin Kuzey Irakta öngörülmeyen hareketlere yönelmesi halinde Ankara bağımsız hareket etme seçeneğini saklı tutuyor. fbila@milliyet.com.tr Ankaradaki müzakerelerde, ABD nin şikayeti Türk heyetinin "kılı kırk yarması".