Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

Bu durum AByi rahatsız ediyor. AB ve ABD, şimdi Rum tarafından da "evet" sonucu alabilmek için çaba gösteriyorlar. Rum yönetiminde sorumlu arıyorlar.Oysa, bugün rahatsızlık duydukları tablo, ABnin hatalar zinciri sonucunda ortaya çıktı. Rum veya Türk tarafında sorumlu aramaya gerek yok. Sorumlu ABdir. Kıbrısta referanduma 10 gün kaldı. Tarafların eğilimi giderek daha belirgin hale geliyor. Türk tarafı "evet", Rum tarafı ise "hayır" eğilimi gösteriyor. Annan Planı masaya sürüldüğü gün, Rum tarafının uzlaşsın veya uzlaşmasın 1 Mayısta ABye üye olacağını açıklayan ve her fırsatta teyit eden ABdir. Bunu yaparken Türk tarafına da, "Annan Planını kabul etmezsen, Türkiyeye tarih vermem, Kuzey Kıbrısa ambargoyu sürdürürüm" diye tehdit savuran, şantaj yapan da ABdir. Sürekli Rum tarafına arka çıkıp Türk tarafını bastıran AB, bu dengesiz müzakere masasında dayatmacı tutumundan hiç vazgeçmemiştir. Türk tarafının istediği güvenceyi de vermemiştir. Denktaşın ve Türkiyenin direnci ve ABDnin ağırlık koymasıyla planda Türk tarafı lehine düzenlemeleri, ABnin birincil hukuku saymayacak şekilde zoraki kabullenmesi dışında, hep Rum tarafının arkasında durmuştur. AB dayatmadan vazgeçmedi Şimdi Rum tarafının "hayır" eğilimi göstermesinden rahatsız oluyor. Oysa bu başından beri belliydi. AB, Rumlara, "ister uzlaşın, ister uzlaşmayın, 1 Mayısta üyesiniz" dedikten sonra, başka ne bekliyordu? AB, bu hatayla müzakere olanağını başından ortadan kaldırdığı gibi Rum tarafına da uzlaşmadan ABye girmenin kapısını açmış oldu. Bu garantiyi alan Güney Kıbrısın, ABye girinceye kadar uzlaşmaya yanaşmayacağını tahmin etmek zor değildi.Nitekim Rum tarafı, bu güvenceyi aldığı için müzakere süresi boyunca yapıcı olmamış, uzlaşmaya yanaşmamıştır.Rumları şımartmayı sürdürürken, Türk heyetinin üzerine yürüyen Verheugen, hatalarını fatura edecek adres arıyor. Adres kendisidir.Annan Planı, eşit koşullarda, dengeli bir masada müzakere edilmemiştir. Türk tarafı bu itirazları dile getirdiğinde hiç dikkate almayan AB, bir hatalar zinciri içindedir. Baştan belliydi... Türkiye ve Yunanistanın aynı anda üyesi olmadığı bir uluslararası kuruluşa Güney Kıbrısı alarak uluslararası hukuku ihlal etmiş ve göz göre göre hata yapmıştır. Müzakere tarihi vermek için hiçbir ülkeye yapmadığını Türkiyeye yapmış ve Kıbrıs gibi özel bir koşul öne sürmüş, bu hatayı da göz göre göre yapmıştır. Rumların 1 Mayısta AB üyeliğini kayıtsız, koşulsuz ilan etmiş, bu hatayı da göz göre göre yapmıştır.Bütün bunlara karşın, Türkiyenin içine tam sinmeyen Annan Planını, sırf ABden tarih alabilmek, uzlaşmaz damgasını silebilmek için kabullenmiş olması bile Rum tarafını tatmin etmeye yetmemiştir.Türkiye bu hata ve haksızlıklara karşı direnmek yerine, risk üstlenmeyi yeğlemiş ama AByi alan Rumlar Üsküdarı çoktan geçmiştir.Bu ABnin tercihidir...Bundan sonra Rum tarafından yakınmaları inandırıcı olmayacaktır. fbila@milliyet.com.tr Uluslararası hukuk ihlali