Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Ankara, ABD’nin Irak’a müdahalede kararlı olduğunu biliyor. Washington, operasyon için destek sağlama ve zamanlama çalışması içinde. Bu süreçte Ankara ile Washington, askeri ağırlıklı "planlama" faaliyetlerini yürütüyorlar.
Ankara siyasi ve askeri tercihleri ortak karara dönüştürme çabası içinde. Başkentte yapılan Irak zirvelerinde çeşitli alternatifler üzerinde ortak kararlar üretiliyor.
Bu çerçevede Ankara’nın muhtemel Irak operasyonundaki siyasi ve askeri tercihini şöyle özetleyebiliriz:
"Olayın içinde olmak."
Türkiye, sorunun savaşsız çözülmesinden yana olmakla birlikte gelişmelerin bir askeri operasyona doğru gittiğini görüyor. Bu nedenle de hükümet düzeyinde şu değerlendirmeyi yapıyor:
"ABD yapacağını yapacak. Buna kararlı görünüyor. Türkiye tam destek verse de yapacak, vermese de yapacak. Bu durumda Ankara’nın gelişmelerin içinde olması devre dışı kalmasından daha iyi sonuç verecektir."
Bu görüşten hareketle siyasi ve askeri yetkililer, Türkiye’nin uluslararası hukuka dayalı olarak yapılacak bir operasyonda aktif rol alması gerektiğini düşünüyorlar. Bu rolün derecesinin ise askeri değerlendirmelerle saptanacağı belirtiliyor. Bu saptamada izlenecek yöntemin ise ABD askeri yetkilileriyle yapılacak teknik müzakereler olacağına işaret ediliyor.
Ankara’nın, Irak operasyonunda aktif bir duruş sergileme eğilimi, sadece stratejik ortaklık bağlamında ABD ile işbirliği ve yardımlaşma düşüncesinden değil, Türkiye’nin Kuzey Irak’la ilgili ulusal çıkarlarını güvence altına almak istemesinden de kaynaklanıyor.
Ankara, operasyon sonrasında bölgede kontrolün yabancı askeri güçlere geçmesi yerine Türk Silahlı Kuvvetleri’nde olmasını, Türkiye’nin ulusal nitelikte siyasi ve güvenlik çıkarları açısından zorunlu görüyor.
Bu nedenle de muhtemel operasyonda pasif konumda değil aktif konumda olmayı tercih ediyor.