Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Her seçimden önce bütün gözler Alevi oylarına dikilir. Partiler, liderler birbiri ardına demeçler verip Alevilerin ne kadar iyi insanlar olduğundan dem vururlar. Alevilerin hoşgörüsünden, ilericiliğinden, barışçılığından söz ederler. Alevilere bir muhabbet, bir muhabbet...
Ama iş, milletvekili aday listelerinin belirlenmesine gelince Alevilere yer yoktur. Devlet kadrolarında Alevilere yer yoktur. Gazetelerde, dergilerde, televizyonlarda Alevilere yer yoktur. Alevilere göstermelik bir - iki jest yapılır. Sonra gelsin oylar. Nereden gelsin? 20 - 25 milyonu bulan Alevi toplumunun seçmenlerinden gelsin.
Çok partili siyasal yaşama geçtiğimizden beri bu böyle oldu. Düşünce yapıları nedeniyle sola eğilimli olan Aleviler, sol partilerin oy deposu gibi görüldü.
İlk kez bir şeyler değişiyor. 18 Nisan seçimlerine giderken, Alevilerin eski Aleviler olmadığını fark ediyoruz. Aleviler artık, "Oyumuz cepte keklik değil. Kim bizim sorunlarımıza ciddi olarak eğilir ve somut adımlar atarsa, oyumuz onadır" diyorlar.
Cem Vakfı Genel Başkanı Prof. İzzettin Doğan'ın dünkü basın toplantısında söyledikleri, bu değişimin somut bir ifadesi. Doğan, Pazar günü yapılacak seçimlerde, oylarını DSP'ye vereceklerini açıkladı. Doğan'ın gerekçesi açık:
"DSP dışında hiçbir siyasi partinin Alevi - Sünni ayrımını ortadan kaldırmayı hedefleyen ve bu konuda yasal değişikliklerin yapılması yönünde bir yaklaşım göstermemesi." DSP'nin duvarlara astırdığı seçim afişlerinde bile Alevi yurttaşlara dini ihtiyaçlarını karşılamak için genel bütçeden pay ayrılacağı taahhüdünde bulunması, anlaşılan Prof. Doğan ve arkadaşlarının kararında etkili olmuş.
Alevilerdeki tavır değişikliği, Prof. Doğan'ın açıkladığı bir başka kararla da ortaya çıkıyor. Genel seçimlerde DSP'ye oy verilecek. Ancak, örneğin İstanbul'daki belediye başkanlığı seçimlerinde CHP adayı Adnan Polat desteklenecek. Bu karar bile, Alevilerin artık olaya daha geniş bir açıdan bakmaya başladıklarını göstermeye yeterli. Bu parti veya şu parti değil. Bu kişi ya da şu kişi değil. Türkiye'nin yükselmesi, halkın kaynaşması, ayrımcılığın ortadan kaldırılması için, kimler samimi çaba gösterirse, seçilmesi gerekenler de onlardır. Doğan, bu tavrı şöyle açıklıyor: "Kim yurttaşlara karşı daha basiretli ve adil yaklaşıyorsa, o kişiye destek verilmesini tavsiye ediyoruz."
Alevilerdeki yenilik, işte bu son cümlede yatıyor. DSP ve Ecevit, bugün Alevilerin desteğini alıyorsa, sürdürdüğü tutarlı yaklaşım yüzündendir. Prof. Doğan, "CHP'yi parti olarak desteklemiyoruz, çünkü 30 yıl oyumuzu alıp hiçbir hizmet vermediler" diyor. Aleviler DYP'yi de desteklemiyorlar. Çünkü, "Alevilere devlet bütçesinden pay vereceğiz deyip sözünü tutmayan Çiller oldu" diyorlar.
Ve bir tarihi hatırlatıyorlar. Ecevit, daha iktidar değilken, iktidar ortağı değilken, iktidar olacağına zerre kadar bile ihtimal verilmezken, 1 Eylül 1991'de, "Alevilere haksızlık ediliyor. Ayrımcılığı ortadan kaldıracağız" demişti. Ecevit, o gün bugündür tutarlı tavrını sürdürdüğü ve ayrımcılığa karşı somut taahhütlerde bulunduğu için bugünkü noktaya geldi.
Peki, Alevilerin DSP'ye desteği ne kadar sürecek? O da verilen sözlerin tutulmasına bağlı...




Yazara E-Posta: h.bila@milliyet.com.tr