Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


AK Parti lideri Tayyip Erdoğan ile kapatılan Refah Partisi’nin eski Genel Başkanı Necmettin Erbakan’ın adaylık başvuruları günlerdir hem hukuki hem de siyasi tartışmaların eksenini oluşturuyor.
Erbakan ve Erdoğan’la ilgili olarak Yargıtay 8. Ceza Dairesi adli sicillerinin silinmemesi gerektiğine karar verdi. Bu kararlarından biri Diyarbakır 3 No’lu DGM’nin kararını onayarak, diğerini de Diyarbakır 1 No’lu DGM’nin kararını bozarak verdi.
Bu süreçte yapılan usul ve esas tartışmaları arasında gölgede kalan bir önemli konu da Diyarbakır 3 No’lu DGM’nin Erdoğan’ın sicilinin silinmesi talebini reddeden kararının aksine Diyarbakır 4 No’lu DGM’nin talebi onaylamasıydı. Yargıtay, 4 No’lu DGM’nin yanlış merci olduğuna, kararının yok hükmünde bulunduğuna hükmetti. Bir diğer gölgede kalan konu ise Erbakan hakkında verilen sicil silme kararının 2001 Ocak ayında alındığı ve o tarihten beri Yargıtay’a gönderilmeyip, bekletilmesiydi.
Hukukçular bu iki hususun Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından incelenmesi gerektiğini öne sürüyorlar.
Erdoğan ve Erbakan’ın avukatları Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin verdiği kararların yanlış ve geçersiz olduğu kanısındalar. Usul ve esas hatası yapıldığını savunuyorlar. Erbakan’ın avukatı dün YSK’ye başvurarak Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin bozma kararıyla, "yazılı emirle" yapılan başvuru sonucunda alınacak kararın sanığın aleyhine işlemeyeceği ilkesinin ihlal edildiğini öne sürdü.
Erdoğan’la ilgili olarak Yargıtay 8. Ceza Dairesi tarafından verilen karara yöneltilen eleştirilerle ilgili olarak Başkan Naci Ünver’in görüşlerini dün yansıtmıştık. Ünver’le bugün de Erbakan’la ilgili karara yönelik eleştirileri konuştuk.
Yargıtay Ceza Dairesi Başkanı Ünver, Erbakan’ın adli sicilinin silinmesi kararını bozan kararlarının "aleyhe işleme" ilkesini ihlal etmediğini vurguladı. Ünver, Erbakan’ın, 3 yıllık deneme süresi dolmadığı için adli sicilinin silinmesi kararını bozduklarını, bunun kararın esasıyla ilgili olmadığını belirtti. Kararın esasıyla ilgili olmadığı için de aleyhe işlemenin söz konusu olamayacağını kaydetti. Mahkûmiyetin esasıyla ilgili karar vermediklerini belirtti.
Ünver, bu arada, dün Erdoğan’a yönelik sorularımıza verdiği yanıtlardan biriyle ilgili olarak da bir düzeltme yaptı. Ünver, TCK’nin 312/2 hükmünün değiştirildiği, bu nedenle suçun ortadan kalktığı ve işlenmemiş sayılması gerektiği yolundaki eleştirileri anımsatmamız üzerine verdiği yanıtın, "Anayasa’nın 76 ve Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 11. maddesine göre aday olamaz" şeklinde çıktığını belirterek, şöyle dedi:
"Benim tam ifadem şudur: Suç unsurlarındaki kısmı değişiklik suçun mutlak suretle ortadan kalkması sonucunu doğurmaz. Milletvekili adaylığı Anayasa’nın 76 ve Milletvekili Seçimi Kanunu’nun 11. maddesine göre ilgili kurumca değerlendirilir."
Anlaşılıyor ki, YSK’nin 312/2’den hüküm giymiş olan adaylar hakkındaki kararlarını açıklamasından sonra da tartışmalar sürecek. Bu arada hukuki tartışmalarla siyasi tartışmalar birbirine çok sık karışıyor. Temennilerle gerçekler birbirine giriyor.
Bu konularda karar üreten yargıçlarla ilgili dikkat çekici haberler ve yayınlar yapılıyor. Örneğin, Yargıtay 8. Ceza Dairesi Başkanı Naci Ünver’i hedef alan yayınlarda göze çarpan artışlar var. Yayınların hem sayısı hem de suçlayıcı niteliği dikkat çekici. Ünver ve diğer yargıçlar bu durumdan kaygı duyuyorlar.