Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Asker gönderme ve bulundurma tezkeresi hükümetçe geri çekilmezse bugün oylanacak. ABD bastırıp duruyor. Ancak, TBMM’nin bir an önce yetki vermesini isteyen ABD, iki konuda direniyor. Bu direniş de Ankara’da büyük kuşku yaratıyor.
ABD’nin direndiği iki noktadan biri, IMF koşulu, diğeri de Kuzey Irak’taki oluşumlar.
Başbakan Gül’e yakın kaynaklardan aldığımız bilgiye göre, ABD tarafı, Türkiye’ye verilecek kaynağın kullanımı ve denetiminin IMF’de olmasında ısrar ediyor.

TÜRKİYE’Yİ RAHATLATMAZ
Görüşmelerde, ABD tarafı, Türkiye’ye daha önce verilen kredilerin yerinde ve verimli kullanılmadığını, yolsuzluklarda kaynak yitirildiğini öne sürerek, savaş nedeniyle verilecek kredilerin mutlaka IMF kontrolünde olmasını istiyor. Hatta, bu kaynağın dördüncü gözden geçirme bittikten sonra verilmesi eğilimi taşıyor.
Ankara ise kaynağın IMF üzerinden verilmesi halinde, savaşın gerekleri için kullanılamayacağı, savaş nedeniyle çıkacak ek askeri harcamaların bu kaynaktan finanse edilemeyeceği, dolayısıyla Türkiye’yi rahatlatmayacağı düşüncesinde. Başbakan’ın kurmayları, bu nedenle de ABD ile ekonomik pakette mutabakatın tam sonuçlanmadığını belirtiyorlar.
İkinci pürüz noktası ise siyasi belgede yazılanlarla Kuzey Irak’taki uygulama ve gelişmelerin birbirini tutmaması. Siyasi belgede, Türkmenlerin yeni oluşumda dışlanmayacağı kayıt altına alınmışken, Kuzey Irak’ta oluşturulan başkanlık konseyine Türkmen temsilcinin alınmaması Ankara’nın ABD’ye güvenini sarsmış durumda. Ayrıca, Kuzey Irak’ta Türkiye aleyhine yapılan gösteriler ile Türkiye aleyhine yapılan açıklamalar ve yayımlanan bildirgeler de Ankara’nın kuşkusunu artırıyor. Bu oluşum ve gelişmelerin ABD’nin onayı ve desteği olmadan yapılamayacağı kanaati taşıyan Ankara, ABD’nin, Türkiye’ye başka Kuzey Irak’ta Kürt liderlere başka konuştuğu biçiminde kuşku duymasına neden oluyor.

TEZKEREDE GÜÇLÜK ÇIKAR
Kuzey Irak’la ilgili kuşkuyu artıran bir diğer durum da, ABD tarafının Kürt gruplara dağıtılacak silahların toplanma yöntemi ve zamanıyla ilgili olarak Türkiye’nin isteklerini tam karşılamaması. Bu konudaki taleplere operasyonun nasıl gelişeceğini ve ne zaman biteceğini bilemediğimiz için kesin bir şey söyleyemiyoruz, gerekçeleriyle kesin kayıt altına almaktan kaçınmaları.
Peki bu koşullarda, tezkerinin Meclis’ten geçmesine garanti gözüyle bakılabilir mi?
Başbakan Gül’ün yakın kurmayları, bu bilgilerin milletvekillerine verileceğini belirtiyorlar. Başbakan Gül’ün, milletvekillerine karşı açık olmaya özen gösterdiğine işaret ederek, Başbakan’ın milletvekillerine bu iki direnç noktası ve ABD’nin tutumu hakkında bilgi vermesi halinde, tezkerenin geçişinde güçlükler yaşanabileceğini kaydediyorlar.
ABD tarafına bu kaygı iletildiği halde, "bizim yapabileceğimiz bu kadar" yanıtı alındığını da vurguluyorlar.
Ankara, siyasi ve ekonomik alanda hâlâ tatmin olmuş değil.
Tezkere, tam mutabakat beklenmeden bugün Meclis’ten geçerse, artık ABD’yi anlaşmazlık noktalarında ikna etmek mümkün olmayacaktır.
Daha şimdiden bu kadar kuşku uyandıran ABD’in 62 bin asker, 255 uçak, 65 helikopterle yerleştikten sonra Güneydoğu’da ve Kuzey Irak’ta nasıl kontrol edileceğini de Allah bilir!
Hükümet ve Türk Silahlı Kuvvetleri, ABD’ye güvenerek değil, en kötü olasılık hesaplarına göre hareket etmeli ve öyle hazırlık yapmalıdır.