Filistin lideri Arafat'ın yaşamından duyulan endişe giderek artıyor.
Karargahında kuşatılan, aç, susuz ve elektriksiz bırakılan Arafat'ın İsrail tarafından ortadan kaldırılmasının doğuracağı sonuçlar, Ankara'yı daha aktif biçimde harekete geçirmiş durumda.
Başbakan Ecevit'in zorlukla yaptığı telefon konuşmasından sonra Arafat'la hiçbir ülke lideri bağlantı kuramadı. Ecevit'in konuşmasından edindiği izlenim ise, Arafat'ın yaşamından endişe duyulacak koşullarda olduğunu gösteriyor. Bu izlenim ABD dahil ilgili bütün ülkelere ve uluslararası kuruluşlara da iletildi.
Şaron yönetiminin Filistin'i işgali ve Arafat'ı ortadan kaldırma niyetini açıkça gösteren kuşatmasına karşılık Ankara, ABD'yi "Arafat ortadan kaldırılırsa bunun sonuçları çok ağır olur. Türkiye dahil bölge ülkelerinin tavrı bundan çok fazla etkilenir" biçiminde özetlenebilecek bir mesajla uyarmış durumda.
Bu mesaj, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Pearson'a Dışişleri Bakanlığı tarafından açık biçimde iletildi. Dışileri Bakanlığı Müsteşarı Uğur Ziyal, ABD Büyükelçisi Pearson'la dün yaptığı telefon görüşmesinde Ankara'nın endişesini bu çerçevede duyurdu. Aynı mesaj, Türkiye'nin Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu tarafından da ABD makamlarına iletildi.
Aynı mesaj ve değerlendirmenin İsrail Dışişleri Bakanı Şimon Peres'e de yansıtıldığını söyleyebiliriz. Ankara'nın kaygılarını Peres'e, Dışişleri Bakanı İsmail Cem bir telefon görüşmesiyle aktardı.
Peki Ankara bu girişimleriyle Arafat'ın can güvenliğiyle ilgili bir garanti alabildi mi?
Bu soruya "evet" yanıtı vermek çok zor. Her ne kadar, ABD yetkilileri, İsrail'in Arafat'ın canına dokunmayacakları biçiminde açıklamalar yapsa da, Arafat'ın içinde bulunduğu fiziki ve psikolojik sonuçlar can güvenliğinin garanti altında olmadığını gösteriyor. Ankara bu yönüyle de uyarılarda bulunmuş durumda. Yaşı ilerlemiş olan Arafat'ın sağlığının kuşatma ve fiziki olanaksızlıklar nedeniyle bozulması olasılığına Ankara dikkat çekiyor. İsrail'in yarattığı kuşatma koşullarıyla yiyecek, içecek, ilaç, iletişim olanaklarından yoksun bıraktığı Arafat'ın yaşamını sonlamaya zorlaması, sağlığını bozması veya bir anlık fevri hareketlerle yok edilmesi gibi olasılıklar, Arafat'ın can güvenliğinin sağlanması konusunda Washington'un daha aktif ve kararlı biçimde devreye girmesini gerektiriyor.
Şu aşamada Ankara'nın sağlamaya çalıştığı da bu...
Bir süredir ABD'yi harekete geçirmeye ve İsrail'in dizginlenmesini sağlamaya çalışan Ankara, bu talebini Arafat'ın yaşamıyla ilgili olarak yoğunlaştırmış görünüyor.
Bu koşullarda başta Arap dünyası olmak üzere bütün ülkelerin ABD'ye ve İsrail'e baskı yapması gerekli.
Aksi takdirde Arafat'ın ortadan kalkmasıyla doğacak atmosferde bütün Ortadoğu'nun ateş çemberine dönüşmesi riski büyük.
