Türkiye, ABD’nin hava sahasını kullanmasını öngören tezkereyi TBMM’den çıkardı ama sorun aşılamadı.
Türkiye ile ABD neden anlaşamıyor?
Bu soruya verilen yanıt, ABD’nin hava sahasını kullanmak istediği ama aynı tezkerede yer alan Türk askerinin Kuzey Irak’a girmesine karşı çıktığı biçiminde...
Ankara, hava sahasının açılmasıyla birlikte Türk askerinin Kuzey Irak’a girmesinin esas ve usullerinin de belirlenmesini istiyor.
Anlaşmazlığın perde arkasına bakılınca, sorunun ABD Dışişleri Bakanı Powell ile Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün, tezkere öncesi yaptıkları telefon görüşmesine kadar dayandığı ortaya çıkıyor.
Gül - Powell görüşmesinde tam anlaşmaya varıldığı ancak tarafların varılan anlaşmanın içeriği konusunda farklı görüşte oldukları belirtiliyor.
AKP yetkililerine göre bu görüşmeden sonra Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, partisinin grup toplantısında bilgi vermiş. Powell’la yaptığı görüşmede, ABD Dışişleri Bakanı’nın Türk hava sahasını kullanmak, geçiş yaparken İncirlik ve Mardin’e inerek ikmal yapmak istediklerini, bu önerinin kabul edilmesi halinde de Türkiye’ye bir milyar dolarlık yardım önerdiğini söylemiş. Gül ise para ile iş yapıyormuş gibi bir durum doğmasının yanlış olacağını belirterek, bir milyarlık yardım önerisini reddettiğini, ikmale izin verilmesi için asker bulundurma iznine ihtiyaç olacağını, bu nedenle sadece hava sahasının açılması önerisini kabul edebileceği yanıtını verdiğini kaydetmiş. Bu görüşmede Powell’a sadece hava sahasının transit geçiş için kullanılması, bunun karşılığında Türk askerinin Kuzey Irak’a girmesi ve Türkmenlerin haklarının korunması konusunda uzlaşmaya varıldığı bilgisini de AKP milletvekillerine aktarmış.
Gül’ün verdiği bu bilgiye karşılık, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Pearson’un bazı AKP yetkililerine, Powell ile Gül’ün hava sahasının kullanılması, İncirlik ve Mardin’e ikmal yapılması halinde Kuzey Irak’ta Türk askeri ile ABD askerinin işbirliği yapması biçiminde anlaştıklarını iletmiş. Masada, Türkiye’nin İncirlik ve Mardin’de ikmale izin vermediği ancak Kuzey Irak’a Türk askerinin girmesinin kabul edilmesini öne sürdüğünü, bu durumun ise Powell - Gül anlaşmasına uymadığı görüşünü dile getirmiş.
Bu durum Türkiye ile ABD arasında dün yaşanan hava sahası sorununda önemli bir faktör gibi görünüyor.
Ortada ya bir yanlış anlaşılma hali var, ya da tezkere geçinceye kadar başka, geçtikten sonra başka bir tavır var.
Teknik gerekçeler ileri sürülse de ABD’nin direnmesinin altında sorunun siyasi yönü gürülüyor. Türkiye’nin ABD’nin Türk topraklarından geçişine izin vermemiş olması, ABD’nin Türk askerinin Kuzey Irak’a girişine karşı duruşuyla yanıt buluyor.
Irak’ta bir yandan operasyon hızla sürerken, bir yandan işbirliğine yönelmesi beklenen Türk - ABD ilişkileri daha geriliyor. Tabii bu arada zaman da geçiyor.
Bu gidişle ya Türkiye tümüyle devre dışında kalacak, ya da yeni bir girişimle işbirliği için hızla bir kapı açılacak.
Türkiye ve ABD’nin artık tavırlarını kesinleştirip, ona göre davranmaları gerekiyor. Belirsizlik herkesi bıktırmış durumda.