Türkiye’nin, Kopenhag ve sonrasında nasıl bir yol izleyeceğine ilişkin son kararların önceki gün yapılan Çankaya zirvesinde kesinleştirildiğini söyleyebiliriz. Bu zirvede alınan kararlar KKTC Cumhurbaşkanı Denktaş’la da temas edilerek şekillendi.
Başbakan Gül, Kopenhag’a bu kararlarla gitti.
Türkiye, Kopenhag’da çıkabilecek sonuçlara göre seçenekli bir hazırlık yapmış durumda...
Kopenhag’da sorun Kıbrıs’ta düğümleniyor. Bu nedenle Ankara da Kıbrıs’a odaklı seçenekli politikalarını belirledi. Başbakan Gül, bu seçeneklere göre tavır alacak.
1- Türkiye’ye 2003 içinde bir tarih verilmesi ve Güney Kıbrıs’ın, Ada’nın tümünü kapsar şekilde "Kıbrıs Cumhuriyeti" adıyla Birliğe alınmaması, Ankara’nın ilk tercihi.
2- Eğer Güney Kıbrıs, "Kıbrıs Cumhuriyeti" adıyla Birliğe alınırsa, bu durumda AB ülkelerine NOTA verilerek Türkiye’nin bu kararı tanımadığı, hukuki bulmadığı, bu kararın Londra ve Zürih anlaşmalarına aykırı olduğu kayda geçirilecek ve Türkiye ile KKTC’nin entegrasyonuna yönelinecek.
3- Kıbrıs’la ilgili kararın, "Kıbrıs Cumhuriyeti" olarak değil, Kuzey’e de açık kapı bırakan "Yeni Ortaklık Devleti" adıyla işlem görmesi tercih edilecek.
4- Eğer Türkiye ve Kıbrıs’la ilgili kararın birlikte Selanik zirvesine bırakılması seçeneği doğar ve Yunanistan ikna edilirse, Türkiye’ye Selanik’te 2003 sonuna kadar tarih verilmesi koşuluyla, Kıbrıs’ta çözüme ulaşılacağı kayda geçirilerek, Selanik formülüne sıcak bakılabilecek.
5- En kötü seçenek olarak Güney Kıbrıs’ın "Kıbrıs Cumhuriyeti" olarak alınması ve Türkiye’ye 2005 için tarih verilmesi halinde, Türkiye (B) planını uygulamaya koyacak. Bir yandan Türkiye ile KKTC arasında entegrasyona gidilecek, diğer yandan, Gümrük Birliği uygulaması Türkiye tarafından zorlaştırılacak. Fransa ve Almanya’ya karşı ekonomik ve ticari önlemler alınacak, ihalelerde bu iki ülke göz ardı edilecek. Avrupa Ordusu ve NATO’nun genişlemesine soğuk bakılacak.
6- Kopenhag’da KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ı temsilen KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğrul bulunacak. Ertuğrul, herhangi bir belgeye imza atmayacak. Ancak, yenilenmiş Annan belgesinin görüşülebileceğini bildiren bir mektup verecek.
Annan’ın yenilenmiş planı da Denktaş ve Ankara tarafından kabul edilemez bulunmuş durumda. Yeni belgede de Karpaz’da Rumlara yer bırakılması, iki kesimliliğin iç içe yaşama ile zedelenmesi, asker sayısının daha da düşürülmesi, egemenlik ve temsilde eşitliğin bulunmaması hususları Türk tarafınca, reddedilmesi gereken öneriler olarak görülüyor.
Ankara, ABD baskısını artırmak amacıyla, Irak konusunda Washington’un taleplerini resmen yanıtlamayı da Kopenhag sonrasına bırakmış görünüyor. Bu konuda kararlarını vermeden önce Kopenhag’ı görmek istiyor. Başkan Bush’un AB liderlerini yeniden arayıp ağırlığını koymasını bekliyor.
Ankara’nın belirlediği seçenekli politikalar böyle...