Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Son günlerde artan banka soygunları, soygun girişimleri düşündürücü.
Bir hafta, on gün gibi çok kısa bir zaman aralığında üç banka ve bir banka mutemedi silahlı kişilerce soyuldu, soyulmaya çalışıldı.
Banka soygunları çok uzun süreden beri Türkiye'nin gündeminde yoktu. Bu eylemler insanı hemen 12 Eylül öncesi günlere götürüyor.
O dönemde banka soygunları sık başvurulan eylem türleri arasındaydı. Ancak, bugünkü girişimlerle karşılaştırıldığında önemli farklar taşıdıkları söylenebilir.
Güvenlik güçlerinin ortaya çıkarabildikleri verilere göre son günlerde İstanbul'da yaşanan banka soygunlarının siyasi bir yönü yok gibi. Soyguncular arasında da organize bir ilişki kurulamıyor. Soygunların bir yasa dışı örgüt işi olmadığı değerlendirmesi yapılıyor. Başka bir ifade ile adi soygunlar veya soygun girişimleri.
Bu veriler ve saptamalar dikkate alındığında son olayların 12 Eylül öncesi gibi terör faaliyetinden çok anarşi tanımına daha yakın durduğu söylenebilir ki, bu da olayın siyasi değil sosyal yönünün ön planda olduğunu gösterir.
Tabii sadece banka soygunları değil, "para"ya dönük benzeri yasa dışı girişimlerdeki artış da dikkat çekici. Örneğin, kapkaç olaylarındaki artış, yaygınlık ve eylem çeşitliliği de göze çarpıyor.
Banka soygunu girişimlerinden birinin iki soyguncunun ölümüyle sonuçlanması bile caydırıcı bir etki yaratmamışa benziyor. Ki hemen arkasında bir banka ve bir banka mutemedi daha soyuldu. Daha öncesi soygun ve soyguncularla aralarında bir ilişki kurulamadığına göre "para"ya dönük yasa dışı girişimler arttı.
Haydi, kendi bankasını banka işlemleriyle soyanları, "ekonomik suç", "ekonomik suça ekonomik ceza" gibi kamu vicdanında çok da yer bulmayan gerekçelerle izaha ve kapatmaya çalıştınız... Peki, silahlı soygunların izahı nasıl yapılacak?
Endişe veren odur ki, bu tür eylemlerin sıklaşması ve yaygınlaşması sosyal bir sorunun uç vermesi gibi görünüyor.
Anarşi nitelikli hareketlilik, üzerinde ciddiyetle durulması gereken bir sinyal niteliğinde.
Ankara'nın durup düşünmesi gereken gelişmeler bunlar...