Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Koalisyon liderlerinin yeni yıldaki ilk zirvelerinin konusu, ekonomi ve finans sorunları oldu. Öncelikli konu da kamu bankalarının "görev zarar"ları.
Ziraat ve Halk bankalarının bu açıklarının bir bölümü dövize endeksli olmak üzere devlet tahviliyle kapatıldı. Kamu bankaları da bu tahvillere dayanarak nakit sorunlarını aşmaya çalışacaklar. Kamu bankalarının tahvillerle bir miktar nakit üretmeleri mümkün. Sorunun köklü çözümü için özelleştirme başta olmak üzere yeni önlemler de alınacak.
Bankacılığa yeni bir düzen vermeye çalışan Bankacılık Üst Kurulu'nda da yeni kurumlar geliştiriliyor. Bunlardan en önemlisi "Risk Yönetim Merkezi."
Üst Kurul bünyesinde oluşturulan Risk Yönetim Merkezi'nin amacı, bankaları "risk"leri açısından hem denetlemek, hem de yol göstermek. Üst Kurul böylece bankaların "başı boş" biçimde "risk" üstlenmelerini önlemeye çalışacak. Her bankanın Üst Kurul'dakine benzer bir yönetim merkezi oluşturması ve bankanın kırmızı alarm verecek noktaya gelmesini önlemesi hedefleniyor. Bankacılık Üst Kurulu, bu sistemin yerleştirilmesi ve işlevsel biçimde devreye girmesi halinde, bankaların batması veya özellikle batırılması gibi olayların yaşanmayacağı düşüncesinde.
Sektörün ayrıca "dedikodu"dan etkilenmemesi "dedikodu ekonomisi"nin yaşam alanı bulmaması için de Bankacılık Yasası'nı ödünsüz uygulama kararı var.
İşadamı Sakıp Sabancı'ya bankalarla ilgili demeci nedeniyle ceza kesilmesi bu kararın ilk sonuçlarından biri. Bankacılık hakkında gerçeğe dayanmayan beyanlarda bulunan ve piyasayı etkileyen kişi ve kurumlar hakkında ceza uygulamasına devam edilecek. Bunun yönetimi Üst Kurul'un böyle bir etki yarattığı ve gerçeği ifade etmediğini bildiği kişi ve kurullar hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunması.
Sabancı tek örnek de değil. Üst Kurul'un hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğu bir diğer isim de İstanbul Ticaret Odası Başkanı Mehmet Yıldırım.
Yıldırım da Sabancı gibi bankalarla ilgili açıklamaları nedeniyle savcılığa verilmiş durumda. Suç duyurusu, "Milli Güvenlik Kurulu'nu ekonomide göreve çağıran(!)" konuşmasıyla ilgili değil. Savcılığa verilmesinin nedeni, sadece bankalar ve bankacılıkla ilgili sözleri.
Bankacılık Üst Kurulu, Bankalar Yasası'nın 22. maddesine dayanarak yaptığı suç duyurularını bundan böyle de sürdürecek. Böylece, çok hassas olan piyasaları etkileyecek gerçek dışı konuşmalar yapmak, demeçler vermek, dedikodu üretmek, cezasız bırakılmayacak.
Bankacılık Üst Kurulu, kısa bir süre içinde sektöre yeni düzen verecek kararlarını açıklayacak.