ABD'de Clinton gitti yerine Bush geldi. İsrail'de de Barak gitti Şaron geldi. Bu değişikliklerden sonra İsrail - Filistin "barış süreci" kısa sürede "savaş süreci" ne d"nüştü.Filistin'in intihar eylemleri arttı, 100'den fazla masum sivil İsrailli yaşamını yitirdi. İsrail'in verdiği karşılık Filistin'i kanlı bir operasyonla işgal etmek oldu. İsrail Genelkurmay Başkanı'nın dün açıkladığı resmi rakamlara g"re de operasyonlar sırasında 200 Filistinli "ldürüldü.Savaş sürecinin faturası şimdilik bu...Bu faturanın daha da ağırlaşacağını tahmin etmek zor değil. Fatura sadece 300'den fazla insanın yaşamını yitirmesiyle de kalmadı. Suudi Arabistan Veliaht Prensi Abdullah'ın gündeme getirdiği ve Türkiye dahil birçok ülkeden destek g"ren barış planı da suya düştü. Prens Abdullah, İsrail'in 1967 sınırlarına çekilmesi koşuluyla Arap ülkelerinin bu ülkeyi tanımaları ve ilişkilerini normalleştirme "nerisinde bulunmuştu. Arap ülkelerinin İsrail gerçeğini tanımaları, buna karşılık İsrail'in işgal ettiği topraklardan çekilmesi dengesine dayalı bu plan uygulanabilir bulunmuştu.Ancak, İsrail'in son operasyonları, ABD Başkanı Bush'la birlikte İsrail Başbakanı Şaron'un Arafat'ı yok etmeye çalışmaları, "ldürmeseler bile siyasi olarak devre dışı bırakma planları, beliren barış umutlarını büyük "lçüde yok etti.Bu aşamadan sonra Suudi Barış Planı'nın yeniden canlandırılması, Arap ülkelerinin bu planı İsrail'le masaya yatırmaları çok daha zor olacaktır. Ayrıca, Arafat'ın yüzde yüz kontrol edemediğinin anlaşıldığı radikal "rgütlerin ter"r eylemlerini sürdürmeye çalışacakları da s"ylenebilir.Sonuçta Şaron, halkına intikam aldığını g"stermiş oldu. "Kana kan intikam" duygusuyla hareket eden Şaron y"netiminin İsrail halkına güvenlik sağladığını, ter"rün k"künü kazıdığını s"ylemek çok zordur. Buna karşılık, barış umutlarını en azından uzun bir süre suya g"mdüğü rahatlıkla s"ylenebilir. fbila@milliyet.com.tr Eski ABD Başkanı Clinton'ın "ncülük edip y"nlendirdiği süreçte d"nemin İsrail Başbakanı Barak ile Filistin lideri Arafat barış yolunda "nemli mesafe kat etmişlerdi. Ancak bu süreci tamamlayamadılar. Sürecin yarım kalmasında Filistin lideri Arafat'ın taktik hatalarının "nemli payı olduğu da ortada...