CHP lideri Deniz Baykal, Sabah-atv’nin Çalık grubuna satılması ve bedelinin ödenmesi için kamu bankalarından kredi verilmesi işlemlerine tepki gösterdi.
Baykal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı siyasi nüfuzunu ve kamu kaynaklarını kullanarak kendine yandaş medya oluşturmakla suçladı.
Baykal, ihale ve kredi işlemleriyle ilgili olarak, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Başbakan Erdoğan, herkesin gözü önünde siyasi nüfuz kullanarak ve bedelini de kamu bankalarından kredi biçiminde ödettirerek kendine yandaş bir medya oluşturuyor. Sabah-atv’nin satışından iyi kokular gelmiyor. Geçmişte Türkbank olayından daha vahim bir durumla karşı karşıyayız. Bu işin peşini bırakmayacağız.”
‘Damadının başında olduğu şirket’
CHP lideri Baykal, Sabah-atv satışında ihaleye açıkça müdahale edildiğini de belirterek şöyle konuştu:
“Bir ihale açılıyor. Ancak sonuçta ihaleye bir kişi katılıyor. Oysa ihaleye katılmak için başvuran 7 şirket daha olduğu biliniyor. Ama Başbakan, ihaleye katılan diğer şirketlerle temas kurarak veya kurdurarak onların ihaleden çekilmesini sağlıyor. Böylece ihalede desteklediği bir kişi kalıyor. Ve ihale de o gruba veriliyor. Dünyanın hiçbir yerinde böyle ihale olmaz. Muz cumhuriyetlerinde bile görülmeyecek bir olaydır. İhaleye müdahale edildiği ve siyasi nüfuz kullanıldığı çok açıktır.
Başbakan bu yolla kendi medyasını kuruyor. İhaleyi alan şirketin başında genel müdür olarak damadı var. Bu kadar açık, bu kadar göz göre göre böyle bir işlem yapılabiliyor.”
Kamu bankalarından kredi
Baykal, Sabah-atv’nin bedelini ödemek için Çalık grubuna Vakıflar Bankası ve Halk Bankası’ndan 750 milyon dolar kredi verilmesini de eleştirdi ve şöyle dedi:
“İhaleye tek kişi giriyor ve alıyor. Ancak ihale bedelinin en büyük kısmını da kamu bankalarından verilen kredi oluşturuyor. Kamu kaynakları kullanılarak Başbakan’a yandaş medyanın finansmanı da sağlanmış oluyor. Bu işlemler nasıl yapıldı? Bu krediler kimin talimatıyla verildi? Neden kamu bankalarından verildi? Hangi koşullarda verildi? Bütün bunların peşini bırakmayacağız.”
‘Nedeni belli oldu’
CHP lideri, Çalık grubunun Katarlı bir işadamını ortak olarak almasının da çok dikkat çekici olduğunu belirtti ve şöyle devam etti:
“Başbakan’ın Katar sevdasının nedeni de belli oldu. Katar’da bu iş için temaslar yaptığı da açığa çıktı. Bu, nüfuz kullanarak kendi yandaşına para bulmak, ortak bulmak değil de nedir? Katar’a neden bu kadar yoğun ilgi gösterildiği böylece anlaşılmış oldu. Başbakan bu iş için çok özel bir çaba gösterdi.”
CHP lideri Baykal, Sabah-atv’nin satış yöntemini ve kamu bankalarından alınan krediyle ödeme yapılması işlemlerini TBMM’ye taşıyacaklarını da söyledi.
Baykal, konunun her yönünü Meclis gündemine getirerek araştıracaklarını kaydetti.
Kanaltürk’e ödenen para
Baykal, Kanaltürk’e yaptığı ödeme nedeniyle CHP’nin kapatılabileceği iddiasının gündeme getirilmesiyle ilgili olarak da şöyle konuştu:
“Maliye Bakanı kafa karışıklığı yaratmaya çalışıyor. Bizim alnımız açık, başımız dik. Bütün işlemlerimiz ve evraklarımız tamam. Hiçbir tereddüdümüz ve tedirginliğimiz yok. Propaganda faaliyetleri içinde yapılan bir iştir. Bir hizmet alınmış ve bedeli ödenmiştir. Ödeme de banka havalesiyle gerçekleştirilmiş, faturası da alınmıştır. Evraklar dosyamıza konulmuştur. Anayasa Mahkemesi’ndedir.
Zaten siyasi partilerin mali denetimini de Anayasa Mahkemesi yapar. Kaldı ki, Anayasa Mahkemesi, partileri mali yönden rutin olarak da denetler. Ve bu konular kapatılma gerekçesi değildir. CHP’nin bütün hesap ve işlemleri, büyük bir titizlikle, konunun uzmanı olan arkadaşlar tarafından yürütülmüştür.
Ve hiçbir sorun yoktur. Maliye Bakanı, özel bir gayretle CHP’nin de kapatılabileceği gibi bir iddiayı gündeme getirerek AKP hakkında açılan kapatma davasını sulandırmak istemektedir.”
