Yön Baykal, kürsüye davet edildiğinde ise Talabani ve Barzani salonu terk ettiler.CHP liderinin bu tutumu bile basında eleştiri konusu oldu. Aldığı tavır eleştirildi. Kürt liderlerden Baykal'a şok, türünden haberler yapıldı. Baykal, "Neden Divan'dan indi?" diye suçlandı.CHP liderine yöneltilen eleştiriler haksızdır. Baykal ne yapsaydı yani? Talabani ve Barzani'yi ayakta karşılayıp sarmaş dolaş mı olsaydı? "PKK'yı destekliyor, terörü besliyorsunuz, ama olsun burası Sosyalist Enternasyonal, böyle işlerin burada lafı olmaz" mı deseydi? CHP lideri Deniz Baykal, Sosyalist Enternasyonal'in Cenevre toplantısında, Barzani ve Talabani'nin kürsüye gelmeleri üzerine Başkanlık Divanı'ndaki yerinden kalktı. Türk delegasyonunun oturduğu sıralara geçti. Talabani ve Barzani'ye karşı böyle bir tavır aldı. Baykal, ana muhalefet lideri olmasına karşın Cenevre'de bir devlet adamına yakışır biçimde tavır almış ve Türkiye'yi temsil etmiştir.Sosyal demokrat veya sosyalist olmak, terörü hoş görmek değildir. Aksine hangi gerekçeyle yapılırsa yapılsın, terörü, silahı, terör örgütünü reddetmeyi, mahkûm etmeyi gerektirir.Sosyalist Enternasyonal da terörü, terör örgütlerini, terörü destekleyenleri, onlara göz yumanları, topraklarında bu örgütleri barındıranları savunmaz, savunamaz.Sosyalist Enternasyonal'ın sorgulaması gereken CHP değil, Talabani ve Barzani'dir, KDP ve KYB'dir.Baykal'a "solcu değil" diye yüklenip, aşiret ve terör düzenini koruyup kollayan Talabani ve Barzani'ye, "solcu, sosyal demokrat" demek abesle iştigaldir. Devlet adamına yakışan tavır Baykal'la dün Cenevre'den konuştuk. CHP lideri, tavrını şöyle aktardı:"Sosyalist Enternasyonal'ın Başkan Yardımcısı olduğum için Başkanlık Divanı'nda yer aldım. Kürsü benim oturduğum yerin altında kalıyordu. Talabani ve Barzani kürsüye çıkınca onların arkasındaki fonda yer almak, o görüntüyü vermek istemedim. Divan'dan kalktım ve Türk delegasyonunun sıralarına gittim. Salondan çıkmadım. Konuşmalarını dinledim. Belki Türkiye'ye laf atarlar, sataşırlar, cevap vermem gerekir diye. Sonra ben kürsüye davet edilince, daha kürsüye çıkmadan onlar korumalarıyla birlikte büyük bir gürültüyle salonu terk ettiler. Bizim korumamız falan da yok. Onlar salona bile korumalarıyla girmişler. Çıktıktan sonra da Türk gazetecilere hakaret eder tarzda konuştular, terslediler. Benim konuşmamla ilgili soruları da cevaplamadılar. İçeriğine dönük bir şey söyleyemediler. Ben, konuşmamda, 'Siz açıklamalarınızla PKK terörüne meşruiyet kazandırıyorsunuz' dedim."Baykal, Cenevre'ye giderken Talabani'nin geleceğini bildiğini, ancak Barzani'nin de geleceğini bilmediğini belirtti. "Fonda yer alamazdım" Baykal, Sosyalist Enternasyonal'ın CHP'yi fazla milliyetçi ve militarist bulduğu, bu açıdan gözetim altına aldığı yönündeki iddialara da şu karşılığı verdi:"Bunlar CHP aleyhine yapılan lobi faaliyetleridir. Türkiye'deki PKK uzantıları, 2. cumhuriyetçiler ve AKP, uluslararası kuruluşlardan CHP'ye baskı yapılması için gayret gösteriyorlar. Ama, Sosyalist Enternasyonal bunları ciddiye almıyor. Kimse bana bu konuda bir şey demedi, bir soru yöneltmedi. Sosyal demokrat olmak ulusal çıkarları, ülkesini, ulusunu savunmaya; teröre, terör örgütüne, terörü destekleyenlere karşı durmaya engel midir?"Baykal, basında yer alan, Öcalan'ın, "AKP-DTP koalisyonu olumlu olur" biçimindeki sözlerine ilişkin olarak da, "Başbakan o kapıyı açık tuttu. Oraya doğru gidiyorlar. Hayırlı olsun!" yorumunu yaptı. CHP lideri, Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarından sonra bu konuya dikkat çektiklerini de vurguladı. fbila@milliyet.com.tr "CHP aleyhine lobi"