Dışişleri Bakanı Yaşar Yakışın, "Eğer gereklilik doğarsa ABD ile işbirliğine girer, hava sahası ve üsleri kullandırırız" sözlerinin, Genelkurmay, Dışişleri ve Başbakanlıktan yapılan açıklamalarla, üç koldan, geri alınmaya çalışılsa da gerçeği ifade ettiği açık.Wolfowitzin, Ankaradan ayrılırken, askeri planlama anlaşmasına varıldığını, sırada hangi üs ve tesislerin kullanılacağının belirlenmesinin bulunduğunu, hatta bu üslerin standartları için yatırım yapılabileceğini açıklaması da Yakışı doğrular nitelikteydi.Bu havaya ilk sert tepki DSP lideri Ecevitten geldi. Ecevit, Ankaranın bir kargaşa içinde savaşa sürüklendiğini düşünüyor. Türkiyenin bütün havaalanları ve limanlarıyla kendini ilgilendirmeyen bir savaşa seferber edildiğini belirtiyor. Bu savaşın ekonomiye çok büyük zarar vereceğini belirterek, Ankaranın tutumuna karşı çıkıyor.CHP lideri Deniz Baykal ise Wolfowitz ve Grossmanla yaptığı görüşmede, iktidarın dikkat çektiği konular ve Ankaranın taleplerine destek olacak bir tutum takınmış görünüyor.Baykalın, siyasetten Dışişlerinin ağır topları olan CHP milletvekilleri Şükrü Elekdağ, İnal Batu, Onur Öymen ile Kemal Dervişle birlikte görüştüğü Wolfowitze verdiği mesajları şöyle sıralayabiliriz:1- Irak sorunu askeri güç kullanılmadan, barışçı yollarla çözülmeye çalışılmalı. Türkiyenin tercihi budur.2- Askeri müdahale zorunluluk haline gelirse mutlaka meşruiyet taşımalı, BM kararına dayanmalı.3- Bu savaştan en büyük zararı Türkiye görecektir. Körfez Savaşında Türkiye ekonomik kayıplarının onda birini bile alamadı. Bu kez Türkiyenin ekonomik zararı mutlaka garanti altına alınmalı ve karşılanmalı.4- Kuzey Irakta Türkiyenin aleyhine oluşumlara izin verilmemeli. Türkiyenin bu bölgede yönlendirici olmasına olanak sağlanmalı.5- Türkmenlerin güvenlikleri sağlanmalı. Kürtlere sağlandığı gibi otonom bir statü sağlanmalı.6- Türkiyeye doğru yaşanacak bir göç mutlaka önlenmeli. Türkiye sınır dışında karşılanmalı, bunun için gerekli önlemler alınmalı.7- Hükümetin dile getirdiği bu ve benzeri talepler yerindedir. Bunlar mutlaka karşılanmalı ve garanti altına alınmalı.Baykal, Wolfowitzin dikkatini 12 Aralık Kopenhag zirvesine de çekmiş durumda. CHP lideri, AB kapısı yüzüne kapanmış bir Türkiyenin, kendisini bir Ortadoğu ülkesi konumunda ABDye katkıda bulunmasının zor olacağını, ancak, ABden kesin tarih almış, kendini Avrupa gibi hisseden bir Türkiyenin daha fazla katkı verebileceğini de ifade etmiş görünüyor.Baykalın hükümetten de bir şikayeti var. Böyle ulusal nitelikli konularda hükümetin muhalefete bilgi vermesini istiyor. Wolfowitz ve Grossman görüşmesinden önce CHPye bilgi verilmemesini bir eksiklik olarak görüyor. CHP, Ankaranın istediklerini alması koşuluyla, ABD ile ilişkiler ve Irak konusunda, hükümete destek verecek bir konumda duruyor. fbila@milliyet.com.tr ABD Savunma Bakan Yardımcısı Wolfowitzin neşesine bakılırsa Ankaradan istediğini almış gibi görünüyor.
