Kamu maliyemiz "PPB" sistemine oturur.
Planlama, Programlama, Bütçeleme...
Bu sistemde, bütçelerin, 5 yıllık kalkınma planları ile yıllık programların nasıl yaşama geçirileceğini ve finanse edileceğini gösteren mali belgeler olması gerekir.
Plan ve program yapılacak işi, bütçe de bu işin gerektirdiği kaynağı gösterir.
"Program bütçe" sisteminin özeti budur.
Türkiye kağıt üstünde bu sistemi uygular.
Gerçekte ise artık Türkiye'de ne planlamadan, ne programlamadan, ne de "program bütçeleme"den söz etmek mümkün değildir.
Bütçenin böyle bir fonksiyonu kalmamıştır.
Ayrıca kalkınma planı çerçevesinde hükümetin siyasal tercihlerini yansıtması gereken yıllık program ve bütçelerin de tarihe gömüldüğü söylenebilir.
Bütçelerimiz yıllardır "borç nedeniyle rehin edildiği" için iktidarda hangi siyasi parti veya partiler olursa olsun, bütçenin yapısı ve işlevi aynıdır. Siyasal tercih yansıtması mümkün değildir.
Bütçelerin yıldan yıla ve iktidardan iktidara bir farkı kalmadığı rahatlıkla söylenebilir.
* * *
BU gerçeği görmek için 1999 bütçesine kabaca bir gözatmak yeterlidir.
1999 bütçesinden en fazla pay yaklaşık yüzde 66 oranıyla borç yönetiminden sorumlu kurumlara ayrılmıştır. Sadece faiz ödemelerine ayrılan pay, bütçenin yüzde 37.6'sıdır.
İç ve dış savunma kurumlarına ayrılan pay ise yüzde 15.5 düzeyindedir.
Bu kurumlardaki personel giderleri ve diğer cari harcamalar ayrık tutulduğunda, 1999 bütçesinin;
Yüzde 58.4'ü faiz ödemeleri de dahil olmak üzere transfer harcamalarına,
Yüzde 25.7'si tüm kamu personeline,
Yüzde 6'sı ise yatırımlara ayrılmıştır.
Bu dağılıma göre tanım yapılırsa 1999 bütçesi:
1- Borç ödeme,
2- Savunma bütçesidir.
Dolayısıyla kalkınma planına dayalı bir program bütçe olmadığı açıktır.
Artık Türkiye'nin planının da, programının da, bütçesinin de, "borç ödeme ve savunma"dan ibaret olduğu söylenebilir.
Türkiye borca ve savunmaya çalışmaktadır.
* * *
BÜTÇE, devletin faiz batağına saplandığını kanıtlıyor.
Bir diğer yaklaşımla bütçe, devletin borçlandığı iç ve dış finans kurumlarının "ipoteği" altında...
Bütçenin gösterdiği bir diğer gerçek de, enflasyonun memurdan değil faizden kaynaklandığı.
Memurun maaş zammı beklediği bütçenin hali bu.
Bu hale, bordro yakarak tepki gösteriyor.
Haklı.
Devlet ise bütçeyi memur yükünden kurtarmaya çalışıyor.
Oysa, kurtulması gereken yük borç yükü, faiz yükü...
Bütçe bu yükten kurtulmadıkça...
Ne devlet, ne memur kurtulur.
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr