2000 yılı bütçesi bugün Bakanlar Kurulu'nda ele alınacak.
İktidar liderleri dün
"bütçe zirvesi"nde bir araya gelerek bütçe hedeflerini görüştüler. Sanayi ve Ticaret Bakanı Kenan Tanrıkulu'nun dün Milliyet'in manşetinde yer alan
"şok açıklamaları"nın yarattığı hoşnutsuzluk, zirveye de yansıdı. Bakan'ın,
"Bari bütçeyi de IMF yapsın. Bu bütçenin sosyal yönü yok. Bürokratlar, hükümete yolunacak kaz gibi bakıyor" türündeki eleştirileri iktidar liderlerini üzmüş görünüyor.
Başbakan Ecevit, zirvede, bu konudaki
"hassasiyeti"ni dile getiriyor. Başbakan'ın hassasiyetine Yılmaz ve Bahçeli de katılıyor. Dile getirilen hassasiyet, eleştirilerin içeriğinden çok, Bakan'ın, hükümet zemininde değil, basın yoluyla eleştirilerini dile getirmesi.
* * *
MALİYE Bakanı Sümer Oral'ın bütçeyle ilgili sunuş yaptığı zirvede, liderlerin mutabakata vardıkları en önemli konuların başında, enflasyon hedefi ve memurlara 2000 yılında verilecek ücret zammı geliyor.
IMF'yle yürütülen görüşmelerde belirlenen hedeflere uygun olarak 2000 yılı enflasyonunun yüzde 25 olarak hedeflenmesi ve memur zamlarının yıllık olarak bu oranda tutulması kararlaştırılıyor.
Memur zamlarının enflasyon hedefinin üzerine
"refah payı" da konularak belirlenmesi yöntem olarak benimseniyor. Buna göre, 2000 yılında yıllık memur maaş zammı
"yüzde 25 artı refah payı" olarak formüle edilebilir. Refah payının kaç puan olacağı ise 2000 yılının ilk altı ayındaki mali performansa göre belirlenecek. Maliye Bakanlığı teknisyenlerinin yılın ilk altı ayı için hazırladıkları zam oranı üç seçenekli: Yüzde 15, 17.5 ve 20. Liderlerdeki eğilim ilk altı ayda yüzde 20'lik zammın uygulanması, ikinci yarı için alınacak bütçe sonuçlarına göre kalan yüzde 5'in üzerine yüzde 5 - 15 arasında refah payı koymak.
* * *
BÜTÇE zirvesinde alınan diğer ilke kararları ise şöyle sıralanabilir:
- Faiz dışı bütçe fazlası yaratılması,
- Deprem bölgesi ve Güneydoğu'da devam eden yatırımların tamamlanması dışında, mümkün olduğu kadar yeni yatırıma gidilmemesi, zorunlu yatırımların da öncelik sırasına konulması,
- Kamu harcamalarında genel tasarrufa gidilmesi,
- Özelleştirmenin hızlandırılması,
- İhracatın özendirilmesi.
Hükümetin MHP kanadından, IMF ile ilişkilere yöneltilen eleştiriler ise liderler zirvesinde kabul görmüyor. IMF'den yeşil ışık almanın, Türkiye'nin finans sorununu uluslararası piyasalardan yararlanarak aşmasına yardımcı olacağı ve bu amaçla harekete geçen tarafın Ankara olduğu görüşü yineleniyor.
Liderler 2000 yılında Türkiye'yi yüzde 25'lik enflasyon hedefinden ve IMF'yle çizilen çerçeveden uzaklaştırmayacak
"eli sıkı" bir bütçe politikası izleme konusunda uzlaşıyorlar.
Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr