Malatya yakınlarında düşen CASA tipi askeri uçakta şehit olan askerlerimizin cenazeleri henüz kaldırılmadan dün de Ankara'da test uçuşu için havalanan aynı tip bir uçağın düşmesi, bu uçaklar hakkındaki kuşkuyu artırdı. Dört ay önce de Kayseri yakınlarında yine CASA tipi bir askeri uçağın düştüğü de anımsanınca kamuoyunda oluşan soru işaretleri çoğaldı.
Basına bilgi veren uçak mühendisleri düşüş nedenlerinin farklı olduğunu, özellikle dün test uçuşu için havalandığı sırada gerçekleşen kaza ile diğerlerinin ayrı tutulması gerektiği yolunda uyarılar yaptılar.
Düşüş nedenleri farklı da olsa dört ay içinde düşen üç uçağın aynı tipte olması elbette düşündürücüdür.
Bugüne kadar uçakların düşüş nedenleri konusunda kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapılmadı. Resmi görevli olmayan kişilerin söyledikleri birbirinden çok farklı muhtemel düşüş nedeni, tahmini ve yorumları ise insanların kafasını daha da karıştırmaktan öteye bir işe yaramadı.
CASA uçakları konusunda kamuoyunda oluşan kuşku ve olumsuz yargı ilk değil. Henüz, İspanyol CASA uçaklarının satın alınması ve müşterek üretimi projesi gündeme geldiği yıllarda da bazı tartışmalar yapılmış, projeyi destekleyen dönemin Başbakanı Turgut Özal eleştirilmişti. İspanya'nın, CASA'ları diğer ülkelere satamadıkları, uçakların beğenilmediği, teknolojilerinin yüksek olmadığı gibi savlarla, Türkiye'nin bu uçaklara talip olmaması gerektiği öne sürülmüştü. Ancak bu eleştiriler dikkate alınmadı ve proje yaşama geçirildi.
TAI (Tusas Havacılık ve Uzay Sanayi) tesislerinde 50 CASA uçağı üretildi.
Ayrıca Deniz Kuvvetleri Komutanlığı için karakol uçağı olarak kullanılmak üzere 9 CASA'nın daha üretilmesi projesine de başlanıldı. Dün test uçuşunda düşen uçak, Deniz Kuvvetleri için yapılan ilk uçaktı.
Bu arada, Deniz Kuvvetleri'nin ihtiyaç duyduğu "deniz karakol uçakları" için CASA tipi uçağın uygun olmadığı yolunda Savunma Sanayi Müsteşarlığı mühendislerince hazırlanmış bir rapor bulunduğu da öne sürüldü. Bu raporda CASA'ların içine konulacak askeri malzemenin ağırlığı dikkate alındığında bu uçakların risk oluşturabileceği yönünde değerlendirme yapıldığı, ancak, bu raporun dikkate alınmadığı savı ortaya atıldı.
Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral İlhami Erdil'le dün bu konuyu konuşma olanağı bulduk. Oramiral Erdil, bu iddiayı kesin bir dille yalandı ve şu bilgiyi verdi:
"Böyle bir rapor kesinlikle yok. Sadece sansasyon amacıyla çıkarılmış söylentilerdir. Bu uçaklar, deniz karakol uçakları olarak uygun bulunmuş uçaklardır. Biz bu incelemeleri yaptırdık. Birçok ülkede de bu uçaklar deniz karakol uçağı olarak kullanılıyor. Singapur'da da deniz karakol uçağı olarak bunlar görev yapıyor. Türkiye'de uygun bulunmadıkları yönünde rapor yazıldığı ve buna rağmen projenin kabul edildiği gibi iddialar kesinlikle yalandır."
Ora. Erdil, dün test uçuşu yaparken düşen uçağın henüz Deniz Kuvvetleri'ne teslim edilmediği için ilk çalışmaların ve incelemelerin TAI tarafından yapılacağını belirtti. Uçağın henüz TAI sorumluluğundan çıkmadan düştüğünü anımsatarak, kendilerine teknik bilgilerin ulaşmadığını kaydetti.
Sonuç olarak Türkiye'de dört ay içinde düşen üç uçağın, düşüş nedenleri farklı da olsa CASA tipi uçaklar olması, bu uçaklarla ilgili olarak kamuoyuna tatmin edici bir açıklama yapılmasını gerektiriyor.
Özay Şendir
‘Diyalektik bir şey’ olarak Lozan tartışması...
16 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Sosyolojik hatalar!
16 Mayıs 2025
Zafer Şahin
Sanatçılar ‘Terörsüz Türkiye’ istemiyor mu?
16 Mayıs 2025
Abdullah Karakuş
Krizler, görüşmeler ve sonuçları
16 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
İttifak’ta görüş ayrılığı çıkmadı
16 Mayıs 2025