Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Dışişleri Bakanı İsmail Cem'e göre Ankara'nın Helsinki'den beklediği şu:
"Türkiye'nin adaylık kararını Ankara'yı incitmeden alması."
Helsinki, diğer aday ülkelere göre Türkiye'ye ek kural veya koşul koymadan AB'ye tam üye adaylığını ilan ederse ve bu kararı "vakitlice" Ankara'ya ulaştırırsa, Başbakan Bülent Ecevit ve Dışişleri Bakanı İsmail Cem, cumartesi öğle yemeğine gidecekler...
Dışişleri Bakanı Cem, dün yaptığımız görüşmede "Başka türlü Helsinki'ye gitmemiz söz konusu olamaz" diyerek Ankara'nın beklentisini şöyle açtı:
- Bu tür zirvedeki müzakereler genellikle geç saatlerde sonuçlanır. Cuma günü çok geç saatlerde alınacak bir karar, bizim beklentilerimize uysa bile cumartesi öğle yemeğine yetişmemiz teknik olarak mümkün olmaz. Bu nedenle eğer Helsinki bizi tatmin edecek bir karar alacaksa, bu kararı Ankara'ya hem resmi olarak, hem de vakitlice bildirmeli ki ben ve Sayın Başbakan, Helsinki'ye gidebilelim. Cumartesi sabaha doğru veya öğleye doğru bildirilecek bir karar, istediğimiz gibi olsa bile, yetişemeyiz.
Cem, Helsinki'ye son uyarısını da şöyle yapıyor:
- Bizimle ilgili paragraflardaki ibareler çok önemli. Bu ibarelerin Türkiye'nin hassasiyeti düşünülerek yazılması gerekir. Eğer Ankara'nın hassas olduğu konularda bizi incitecek bir ifade söz konusu olursa, Helsinki'ye gitmeyeceğimiz gibi bu kararı kabul etmemiz de mümkün olmaz.
Türkiye'yi incitecek ifadeler ne olabilir?
Bakan Cem, tek tek konuları saymıyor, genel bir çerçeve çiziyor:
- Helsinki ifadelendirmede çok dikkatli olmalı. Diğer aday ülkelere göre ne eksik ne fazla bir unsur bulunmalı. Ek kural, ek koşul olmamalı.
Cem, ifade etmiyor ama Türkiye'nin hassas olduğu konular belli: Kıbrıs, Ege, Öcalan, Kürt sorunu gibi konular...
Ev sahibi olarak Finlandiya Başbakanı Paavo Lipponen'in Başbakan Ecevit'i ve Dışişleri Bakanı Cem'i, cumartesi günü öğlen verilecek "bilgilendirme yemeği"ne davet ettiği mektup, Helsinki'den çıkacak karar konusunda bir ipucu vermiyor.
Dışişleri Bakanlığı'nın ifadesiyle davet, "zirvede yapılan tartışmaların sonucunu ilk elden işitme fırsatı sunmak" biçiminde yapılıyor. Türkiye yemeğe "başvurucu ülke" sıfatıyla çağrılıyor. Bu da Ankara'yı doğal olarak tatmin etmiyor.
Ankara, davete, "Sayın Başbakanımızın bu tür davetlere katılması, ancak adaylığımızın resmen kesinleşmesinden ve tarafımıza bildirilip hükümetimizce değerlendirilmesinden sonra söz konusu olabilir" yanıtını veriyor.
Karar, Ankara'nın beklediği gibi çıkarsa geriye sorun "bildirme zamanı" kalıyor.
Karar ve zaman uygun olursa Ecevit'le Cem; karar uygun olur zaman sıkışık olursa, sadece Cem Helsinki yemeğine gidecek...
Karar uygun olur zaman uygun olmazsa, Başbakan ve Dışişleri Bakanı daha sonra bu ziyareti gerçekleştirecekler...

NOT: MTA Sismik - 1 gemisinin yenilenmesine ilişkin projenin 1997 yılından bu yana geçirdiği aşamaları bu köşeden duyurmuştuk. DPT Müsteşarlığı, projenin Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen döneminde 25 milyon dolar, Devlet Bakanı Safter Gaydalı döneminde 17 milyon dolar olarak hesaplandığını bildirmişti. Proje bedelindeki farklılığın yanlış anlaşılmalara meydan vermemesi amacıyla Devlet Bakanı Yücelen ve DPT şu ek bilgiyi verdiler: Proje bedelindeki farklılık geminin ölçülerinden kaynaklanmaktadır. 25 milyon dolarlık tahmini bedel 85 metre boyunda, 17 metre eninde bir gemi için; 17 milyon dolarlık tahmini bedel ise 64 metre boyunda 15 metre eninde bir gemi için yapılmıştır. Yoksa aynı ebatlardaki bir gemi için önce 25 milyon dolar, sonra 17 milyon dolar proje bedeli belirlenmesi söz konusu değildir.



Yazara E-Posta: fbila@milliyet.com.tr