Çetin'in tavrı

Fikret BİLA

TBMM Başkanı Hikmet Çetin milletvekili dokunulmazlığının sınırlandırılması konusunda uzlaşma arayışını sürdürüyor. Çetin, "bu uzlaşmayı sağlamak için gerekirse parti liderlerini toplantıya çağırabilir veya her birini ziyaret edebilirim" diyor.
RP, dokunulmazlığın sınırlandırılmasına tümüyle karşı. Bu nedenle uzlaşma arayışlarına yanıt vermiyor. Ancak, bazı tereddütler nedeniyle dokunulmazlığın sınırlandırılmasına olumlu oy vermeyen milletvekilleri uzlaşmaya açık görünüyorlar. TBMM Başkanı Hikmet Çetin, bu tutum içindeki milletvekillerini tatmin edecek bir uzlaşma metni oluşturulabileceği görüşünde.
Çetin'e söz konusu milletvekillerinin ne gibi tereddütler içinde olduğunu soruyoruz:
"Bana iletilen iki temel nokta var. Birincisi ağır cezayı gerektiren suç kavramı. Örneğin, bir meydan mitinginde konuşan milletvekilinin konuşmasından dolayı ağır suç işlediği savıyla tutuklanması olasılığına karşı çıkıyorlar. Böyle bir durumun nasıl takdir edileceğini soruyorlar. (Ağır cezaya girer) savıyla tutuklanma riski taşıyan bir milletvekilinin siyasi faaliyetlerini bile rahat bir ortamda yapamayacağı endişesi var. Bu nedenle hakkındaki yargı kararı kesinleşmeden milletvekilinin tutuklanmamasını istiyorlar. İkinci husus milletvekilliğine engel olmayacak düzeyde bir suç söz konusu olduğunda da bunun dönem sonuna bırakılması gerektiğini savunuyorlar. Madem milletvekilliğine engel olacak ağırlıkta bir suç değil, o halde, uygulama dönem sonuna bırakılabilir görüşündeler. Özetle, bu iki temel noktada güvence arıyorlar."
Çetin, dokunulmazlığın kaldırılmasına olumlu oy vermeyen bu görüşteki milletvekillerinin pek haksız sayılamayacaklarını belirterek, "bu hususlar dikkate alınarak bir uzlaşma noktası yakalanabilir" diyor.
TBMM Başkanı özellikle bu iki hususu ön plana alarak partilerarası uzlaşma arayışının sürdürülmesini istiyor. Bu konuda Meclis Başkanı olarak inisiyatif kullanabileceğini de kaydediyor. Parti grupları arasındaki uzlaşma arayışları sonuç vermezse, liderler düzeyinde devreye girmeyi düşündüğünü belirtiyor.
Dokunulmazlığın sınırlandırılması konusunda ikinci oylamanın da çarşamba günü yapılması kesin değil. Çetin, bu konuda alınmış bir karar olmadığı gibi, geniş bir uzlaşma sağlanmadan ikinci oylama konusunda zorlamanın yanlış olacağını düşünüyor.
Meclis Başkanı'nın dikkat çektiği bir konu da parlamentoya yöneltilen eleştirilerin niteliği ve dozu. Çetin, "Demokrasilerde Meclis'in eleştirilmesi elbette doğaldır. Kamuoyu baskısı da normaldir. Ama, bu yapılırken eleştirilerin hakaret noktasına varması kabul edilemez. Eğer demokrasiye inanıyorsak, Meclis iradesine de saygılı olmak zorundayız" diyor.
Çetin, uzlaşma şansı yüksek olmamakla birlikte, nezaket ve karşılıklı saygı esasına dayalı olarak yürütülecek bir çalışmayla sonuç alınabileceğine inanıyor.



Yazara EmailF.Bila@milliyet.com.tr