DYP lideri Tansu Çiller, 3 Kasım seçimlerine sonrasına dönük olarak medyada oluşan havadan şikayetçi.
Çiller’in itirazı şu:
"Medya seçim sonrasında bir AKP - CHP koalisyonu kurulmak zorundaymış gibi davranıyor. Bu yönde telkinde bulunuyor. Buna iki yönden itirazım var. Birincisi, DYP olarak merkez sağda çok güçlü konumdayız. Medya bunu görmüyor. İkincisi, öncelikle DYP - CHP koalisyonu konu edilmelidir. Medya bunun da üzerinde durmuyor."
Çiller, her parti gibi DYP’nin de önceliğinin tek başına iktidar olduğunu vurguladıktan sonra 3 Kasım sonrasıyla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Türkiye’nin bugünkü koşullarında eğer tek parti iktidarı olamayacaksa tercih edilmesi gereken DYP - CHP koalisyonu olmalıdır. Ben muhatap olarak karşımda CHP’yi görmek isterim. Ama bazen demokrasi partileri ve liderleri istemedikleri koalisyonlara da zorluyor. Bu benim başıma geldi. Refah Partisi ile koalisyon yapmak zorunda kaldım. Ama ANAP da Refah’la masaya oturmuştu. Ayrıca, Demirel ve Ecevit de aynı şekilde Erbakan’la koalisyon yaptılar. Bu bazen zorunlu olabiliyor. Ancak 3 Kasım sonrasında DYP olarak AKP ile koalisyon yapmak zorunluluğu doğarsa, koşullar bunu bize zorlarsa o zaman benim tercihim bu koalisyonu yapmak olmaz, yeniden seçime gitmek olur. Öyle bir durum doğarsa benim Meclis’ten bekleyeceğim yeniden seçim kararı almasıdır."
Çiller, AKP ile koalisyon yerine yeniden seçim istemesinin gerekçesini de dünkü görüşmemizde şöyle açıkladı:
"AKP ile koalisyon yerine yeniden seçimi tercih etmemin nedeni, bir anlamda iki turlu seçim uygulanacak olmasıdır. Türkiye hemen ikinci seçim kararı alırsa seçmen bu kez iki turlu seçim sistemi varmış gibi davranış gösterecektir. Bu da, iktidara gelecek partinin çok yüksek bir oy desteğiyle görevlendirilmesi anlamına gelir. Meşruiyet tartışmaları biter ve sağlam zemine oturmuş bir biçimde hükümet etmek mümkün hale gelir. Biz zaten iki turlu seçimi başından beri savunuyoruz. Bu gerekçelerle ben 3 Kasım sonrasında bir DYP - AKP koalisyonu yerine yeniden seçim yapılmasını talep ederim."
Çiller, bu değerlendirmeyi yaptıktan sonra basının AKP ve CHP’ye kilitlenmesinin hem yanlış olduğunu, hem de basın etiğine uymadığını vurguluyor. Merkez sağı ve özellikle DYP’yi yok sayarak 3 Kasım sonrasına Türk halkını AKP - CHP koalisyonuna mahkum gibi göstermekle eleştiriyor.
Çiller, AKP ile koalisyon yerine ikinci kez seçime gidilmesinin diğer partilerce de desteklenmesini bekliyor.