DEMOKRAT Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ve Yardımcısı İsmet Sezgin... Demokrasimize yaşıt iki deneyimli politikacı... 1960 sonrasında Adalet Partisi'ni, 1980 sonrasında Büyük Türkiye ve Doğru Yol Partisi'ni kurarken yaşadıkları heyecandan hiçbir şey kaybetmemişler... Aynı heyecanla Demokrat Türkiye Partisi'ni ögrütlüyorlar.
Cindoruk ve Sezgin, partinin diğer yöneticileri Mehmet Batallı, Hamdi Üçpınarlar, Necdet Menzir, Özden Özbilun, Yılmaz Hastürk ve Feridun Bayoğlu'yla Milliyet Ankara Bürosu'nu ziyaret ettiler.
Demirel ekolünün mücadeleci karakteri yüzlerinden okunuyor. "62 ilde örgütlenme tamam" diyorlar, "kısa süre sonra hepsi bitecek, RP'yi ancak örgütlü güç durdurur."
Cindoruk, artık Türkiye'nin 28 Şubat öncesindeki Türkiye olmayacağını özenle vurguluyor:
"Sadece parti başkanı olarak değil, eski Meclis Başkanı olarak da üzgünüm. Türkiye, 28 Şubat'ta askeri bir müdahaleye maruz kalmıştır. Adına ne derseniz deyin, Türkiye 28 Şubat'la birlikte darbe sürecine girmiştir. Yaşanan budur."
Cindoruk, müdahalenin sadece hükümete değil, parlamentoya da yapıldığı inancında:
"MGK kararları ve gerekçesine biz de katılıyoruz. Ama, bu kararları MGK'nın değil, parlamentonun alması ve hükümetin önüne koyması gerekirdi. REFAHYOL, bu anlamda parlamentoyu da rencide etmiştir."
Cindoruk, Kocaeli Üniversitesi'nde bir öğrencinin kendisine yönelttiği soruyu tekrarlıyor:
"Türkiye'yi kim yönetiyor?"
Ve yanıtlıyor:
"Evet. Durumu, bu sorunun yanıtı kadar açık biçimde ortaya koyan başka bir ölçü yok. Türkiye'yi kim yönetiyor? Herhalde hükümet değil."
İsmet Sezgin, 28 Şubat'la hükümetin "icra gücünü" kaybettiğini vurgulayarak, Cindoruk'u doğruluyor:
"Hükümet kendi üzerinde bir güç olduğunu kabullenmiştir. Böyle hükümet icraat yapabilir mi? Diyelim, MGK'nın bu isteklerini yerine getirdi. Peki, bir sonraki toplantıda MGK başka isteklerde bulunursa, ne yapacak? Bu yol açıldı mı, nereye varacağı belli olmaz. İsteklerin gerekçeleri bizim de savunduğumuz hususlar, ama, yaşanan olay da Meclis, hükümet ve demokrasi için hoş bir durum değil."
Necdet Menzir, Sezgin'in sözlerini açıyor:
"Tabii... Ya MGK bir dahaki toplantıda, `başkanlık sistemine geçeceksiniz, devlet başkanını halk seçecek, iki turlu seçim yapılacak' derse, ne olacak?"
Cindoruk ve arkadaşları, "böyle hükümet edilemeyeceği" kanaatindeler. REFAHYOL'un Tansu Hanım'ın "kişisel" çıkarlarına dayalı olarak devam ettiği düşüncesindeler.
Hüsamettin Bey, DYP'nin bu nitelikte bir lideri uzun süre taşımayacağı görüşünde:
"Tansu Hanım da, DYP de eriyor. Kar gibi değil de, sabun gibi eriyorlar. DYP'nin mayası bunu fazla kaldırmaz."
Cindoruk, Demokrat Türkiye Partisi'nin merkez sağın toparlanması, hatta, birleşmesi açısından önemli bir işlev göreceği inancında.
"Biz neler gördük, bunlar da geçer" diyor.
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025