Başbakan Erdoğan, İstanbul'da yaptığı konuşmada, "Bugün benim söylediklerimi 15 sene önce rahmetli Özal da söyledi, Sayın Demirel de söyledi..." diyerek, bir fark olmadığı mesajını verdi.Ama Demirel, öyle düşünmüyor. Başbakan'ın aksine, "Kürt realitesi" ile "Kürt sorunu"nu tanımak sözleri arasında önemli farklar olduğunu düşünüyor.9. Cumhurbaşkanı Demirel, dünkü görüşmemizde iki söylem arasındaki farkı anlattı. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in, başbakan olarak 1992'de söylediği "Kürt realitesini tanıyoruz" sözü ile Başbakan Tayyip Erdoğan'ın "Kürt sorunu vardır" sözü aynı anlamda mıdır? Değilse aradaki fark nedir? Demirel, "Kürt realitesini tanıyoruz" derken neyi kastettiğini açıklarken şöyle dedi:"Ben 'Kürt realitesi' derken, Kürt diye bir insan vardır, bunu kabul ediyoruz dedim. Ne demek bu? Yani Kürt vardır ama Türk vatandaşıdır, demek. Türk olmak için illa Türk ırkından gelmek gerekmez. Türk ırkına mensup olarak da Türk vardır ama Türk sözü ırki anlamının üzerinde anlam taşır. Bir milletin adıdır. Bu millet tanımı ise ırka dayanmaz. Türk milleti, kavramı budur. Türk milletinin içinde başka ırktan gelenler de olabilir. Irki olarak Türk olması diye bir koşul yoktur. Siz ırki olarak Kürt'üm diyebilirsiniz ama bu millete mensupsunuz, bu devletin vatandaşısınız. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı iseniz Türk milletine mensupsunuz, o anlamda Türk'sünüz. Zaten Türkiye Cumhuriyeti Anayasası da böyle diyor. Türklüğü böyle tarif ediyor. 66. maddesinde Türk Devleti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı herkes Türk'tür der. Bu da Türklüğün bir üst kimlik olarak görüldüğünü gösterir. Irki olarak kendinizi Türk, Kürt veya başka bir soydan sayabilirsiniz ama üst kimlik olarak Türk'sünüz, millet olarak Türk'sünüz. İşte fark buradadır. Ama Kürt realitesi yerine 'Kürt sorunu' dediğiniz zaman başka yerlere gidersiniz. Millet sorunu, siyasi bir sorun kabul etmiş olursunuz. Bu bakımdan benim söylediğim şeyle Erdoğan'ın söylediği aynı şey değildir." "Millet başka, ırk başka" Demirel, "Kürt realitesini tanıyoruz" sözünün önemini ise şöyle açıkladı:"1990 öncesinde benim izah ettiğim gibi ırk farklılığı da tanıyorduk. Herkesi ırki olarak da Türk sayıyorduk. 1990 öncesinde Türkiye'deki resmi kabul buydu. Ben bunu değiştirmiş oldum. Başbakan olarak Kürt realitesini tanıyoruz dedim. Yani, Türk milleti içinde başka ırktan gelenler de vardır, bunu tanımak, kabul etmek gerekir demiş oldum. Sözün önemi buradan gelir. Ama bunu bir millet sorunu olarak görmedim. Türk milletinin içinde farklı ırktan gelenler bulunduğunu söyledim." "90 öncesinde tanımıyorduk" Demirel, CHP Lideri Baykal'ın "terör pazarlıkla önlenemez" görüşüne katıldığını da belirterek, şu değerlendirmeyi yaptı:"Sayın Baykal'ın dün köşenizde yer verdiğiniz görüşüne katılıyorum. Terör pazarlıkla durmaz. Eğer, şunu yaparsanız terörü durdururuz diyorlarsa ve siz de terör dursun diye onu yaparsanız o işin sonu gelmez. O zaman, daha fazla terörle daha fazla sonuç alacaklarını düşünürler. Bu daha çok terör demektir." fbila@milliyet.com.tr "Baykal'a katılıyorum"