Gören de sanacak ki, AB, Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın bütün derdi, Kıbrıs Türklerinin refahını artırmak. Onları kişi başına milli geliri 30 bin dolar olan dünya vatandaşları yapmak. Rumlar bunu yapmasına yapacaklar da, Denktaş’la Ankara "oligarşisi" engel oluyor.
Şu Kıbrıs Türkleri bir Rum pasaportu alabilseler sorun bitecek!
Ondan sonra ver elini Avrupa, Amerika...
İşlerden iş beğen...
Mantık böyle...
Rum pasaportu dünyada iş yapıyormuş ama Türk pasaportu yapmıyormuş...
Hangi pasaportun ne iş yaptığına göre ulusal kimlik seçilebiliyorsa, dünyada Rum pasaportundan daha iyi iş yapan pasaportlar da var. Buyurun seçin!
KKTC’de Denktaş aleyhine düzenlenen mitingleri hayra yormaya çaba gösterenler hem kendilerini, hem de kamuoyunu yanıltıyorlar. Bu mitingleri ellerini ovuşturarak seyredenler Rumlar.
Denktaş’ın arkasında yaratılan boşluk, ancak Rumların işine yarar. Yarıyor.
Bunu başka türlü sunmaya çalışmak boşuna gayrettir.
Denktaş’a, imzala da, ne imzalarsan imzala demek, acizliğin, ulusal bilinçsizliğin, teslimiyetçiliğin ifadesinden başka bir anlam taşımıyor.
Rum tarafı ne lütfederse, "Allah’a şükür" demeye hazır bir havayla Denktaş’ı görüşme masasına oturtmanın, Klerides’e destek olmaktan başka ne sonucu olabilir?
Çözümsüzlüğe hayır!
Tamam, hayır da, çözüm dediğiniz nedir?
Annan planının aynen kabul edilmesi mi?
Annan planında Rumların istediği değişikleri de işleyerek imzayı basmak mı?
Nedir?
Bunu söyleyen yok.
Denktaş planı görüşmeyelim mi, diyor?
Hayır.
Çözüm olmasın mı, diyor?
Hayır.
Planı müzakere edelim, Türk tarafının talepleri dikkate alınsın, planda Türkler lehine değişiklik yapılsın, kabul edemeyeceğimiz maddeler çıkarılsın, diyor.
Kıbrıs Türkleri bunun neyine karşı çıkıyorlar?
Kıbrıs ulusal bir sorundur. Sadece gençliğin Avrupa’da elini kolunu sallayarak gezebilmesinden ibaret değildir. Kıbrıs, stratejik bir sorundur.
Hangi pasaport daha çok iş yapıyor yaklaşımıyla çözülecek bir sorun değildir.
Kim daha çok iş yapan pasaport verirse, oraya peşkeş çekilecek bir mal değildir.