Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Hükümetin "eşit işe eşit ücret" proejinin ilk aşaması olarak sunduğu, görev tazminatlarını artıran kararnamesi yürürlüğe girdi.
Kararname genel ifade ile yönetici konumdaki kamu personelinin maaşlarında artış sağladı.
Maliye Bakanı Sümer Oral'ın ifadesiyle amaç, maaş artışından çok benzer niteliklere sahip ve benzer görevleri yürüten kamu personeli arasındaki ücret dengesizliğini gidermeye yönelikti.
Bu yaklaşımı "yatay adalet" olarak da tanımlayabiliriz. Yakın niteliklere ve yakın görevlere sahip kamu personelinin ücretleri arasında yatay dengeyi sağlamak...
Maliye Bakanlığı'nın işe aşama aşama yaklaşmasının temel nedeni kuşku yok ki bütçe olanaklarının darlığıdır. Bu darlık yeni bir durum da değil. Yıllardır böyle.
Dar olanaklarla hazırlandığı vurgulanan kararname kapsamına girenler doğal olarak bir nefes almış durumdalar. Yatay ücret dengesizliğine dönük şikayetler belki belli oranda azalmış olabilir. Ancak tümüyle ortadan kalkmış değil. Kararname kapsamına girmeyen veya çok az farkla dışarda kalmış kamu personeli şikayetlerini sürdürüyor.
Ancak, asıl şikayet "dikey adaletsizlik"le ilgili. Kıdemli memuru haklı olarak korumaya çalışan düzenlemelerin kamu vicdanına uygun olduğu söylenebilir. Ne var ki, bu düzenlemelerin de dikey ücret uçurumu yaratmaması gerekir. Bu ölçü iyi tutturulmalıdır.
Geçim koşullarının çok ağır olduğu günümüzde, ünvansız kamu personelinin, diğer ifadeyle düz memuriyet görevi yürüten kamu personelinin de bu uçurumdan çıkarılması zorunludur.
Dikey ücret uçurumunu büyüten unsurlardan biri de ünvansız olarak tanımlanan kamu personelinin sosyal olanaklarının zayıf olmasıdır. Başta lojman olmak üzere bu personele sağlanan yan destekler, ya hiç yoktur ya da çok düşüktür.
Bütün bunlar biraraya gelince, bu durumdaki memurların geçinebilmek için ikinci bir iş yapmak zorunda oldukları, çoğunlukla memuriyetle bağdaşmayan işlere girmek zorunda oldukları da bilinen bir gerçektir.
"Eşit işe eşit ücret" projesinin ilk aşaması olduğu söylenen yeni düzenlemeden sonra, ikinci aşamada mutlaka bu durumdaki memurların maaşlarında reel artış sağlayacak bir düzenleme de yapılmalıdır. Bu projenin beş yıla yayılacağı yetkililerce ifade ediliyor. Ünvansız memurun bu sürenin en sonuna bırakılması büyük bir sosyal hata olur.