Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


     Zonguldak kömür havzasının yıllardır sinyal vermesine karşılık, giderek batmakta olduğuna dün değinmiştik.
     Neredeyse kaderine terk edilmiş görünen taşkömürü üretim bölgemiz, ihmalin, günü birlik siyasetin, kayırmacılığın kurbanı görünüyor.
     Türkiye'de enerji sorunu gündemdeyken, Zonguldak kömür havzasının mercek altına alınmasında ülke ekonomisi ve ulusal çıkarlar açısından yarar var. Türkiye enerji konusunu iki açıdan tartışıyor:
     1- Enerji yatırımlarında yolsuzluk iddiaları,
     2- Türkiye'nin enerjide hızla dışa bağımlı hale gelmesi.
     Birincisiyle ilgili olarak Enerji Bakanı Hilmi Güler'in verdiği rakamlar, dudak uçuklatan cinsten. Bakana göre sektördeki yolsuzlukların maliyeti 41.5 milyar dolar. Gerisini siz düşünün...
     Bu alanda Başbakan Erdoğan'ın Türkiye'nin nasıl soyulduğuna ilişkin olarak yapacağını söylediği açıklamayı bekliyoruz. Bir de TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nun çalışmalarını ve sonuçlarını...
     İkincisine gelince... Türkiye hızla enerjide dışa bağımlı bir ülke haline geliyor. Bunun en somut örneği doğalgaz. Doğalgaz yatırımlarına hız veren Türkiye, ihtiyacından fazla bağlantı yapmış durumda. Bu da Enerji Bakanı'nın saptaması. Oysa diğer enerji kaynaklarıyla ilgilenilmiyor. Örneğin, dün konu ettiğimiz Zonguldak kömürü...
     Bilim adamlarının yaptıkları araştırmaların sonuçları hem şaşırıcı, hem üzücü...
     İstanbul Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölümü Başkanı Dç. Dr. Ali Kahriman ile aynı bölümün Envanter Komisyonu üyesi Dr. İlgin Kurşun'un verdikleri bilgiler şöyle...
     Fosil yakıtların dünyada bilinen rezerv dağılımları petrol eşdeğeri olarak yüzde 68 kömür, yüzde 18 petrol, yüzde 14'ü doğalgaz. Bilinen petrol rezervlerinin ömrü 45 yıl, doğal gazın 65 yıl, kömürün ise 240 yıl. Bilim adamlarına göre 21. yüzyılda en güvenilir ve önemli enerji kaynağı yine kömür olacak.
     Türkiye ise kömür kaynaklarına ilgi göstermemekte direniyor. Zonguldak havzasının hesaplanan rezervi 1.3 milyar ton. Bu kaynak Çatalağzı Elektrik Santralı'nın ihtiyacını karşılamaktan başka hiçbir alanda kullanılmaz hale getirilmiş durumda. Erdemir ve Kardemir de dahil sanayide kullanılmıyor. Nedeni pahalı oluşu.
     Türkiye kömür alanında da dışa bağımlı duruma düşürülmüş görünüyor. Örneğin 1970 yılında 16 bin ton olarak başlayan kömür ithalatı 1999 yılında 9.5 milyon tona ulaşmış.
     Doğalgaz gibi kömürde de dışa bağımlılık söz konusu. Oysa sadece Zonguldak kömür havzasında 1.3 milyon ton rezerv duruyor. Sorun bu rezervin ekonomik biçimde çıkarılması ve ekonomiye kazandırılması...
     Bilim adamları bunun mümkün olduğu görüşündeler. Yeraltı doğal zenginliklerimizi ekonomiye kazandırmadan ekonomiyi güçlendirmenin, dışa bağımlılıktan kurtulmanın yolu yok... Dr. Kahriman ve Dr. Kurşun, "gelin kömürün ufkunu aydınlatalım" sloganıyla, yola çıkılmasını ve Zonguldak havzasından başlayarak, modernizasyon çalışmalarının başlatılmasını öneriyorlar.
     Enerji sektöründeki yolsuzluklarda kaybedildiği Bakan tarafından ifade edilen rakamlar dikkate alındığında, bu alana yapılacak yatırımın önemi daha da anlaşılıyor. Bilim adamlarının önerileri, Ankara'nın ve Zonguldak'ta sivil topum kuruluşlarının üzerinde durmaları gereken önem ve değerde...