Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Şehit edilen Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın halkla kurduğu sıcak ilişkilerde sporun yeri büyük. Okkan, bir Diyarbakırlı kadar Diyarbakırsporluydu. Fahri başkanlığını yürüttüğü kulübün birinci lige çıkması için büyük çaba sarf ettiği biliniyor.
Gaffar Okkan'ın sporun doğasındaki dostluğu, kardeşliği, barışseverliği en iyi gören ve en iyi işleyen yöneticilerden biri olduğu gözleniyor. Görev yaptığı üç yıl boyunca Diyarbakırsporun birinci lige yükselecek takımlar arasında başa güreşmesinde Okkan'ın katkısı büyük. Polisgücü'nde kurduğu hentbol takımıyla sporun her alanını Diyarbakır'da yeşertmeye çalışan Okkan, bu yaklaşımlarıyla Diyarbakır halkının gönlünde taht kurmuş bir polis müdürüydü.
Okkan'ın şehit edilmesi Diyarbakırspor'u hamisiz bırakacak mı?
Bu soruyu Başbakan Bülent Ecevit'e yönelttik...
Başbakan, Diyarbakırspor'un birinci lig mücadelesini takdirle karşıladığını belirttikten sonra şu değerlendirmeyi yaptı:
- Ben lig kategorilerini tam bilmem. Diyarbakırspor'a başarılar dilerim. Başarılı olmasını isterim. Yöneticileri beni de ziyaret etmişler ve bazı küçük destekler istemişlerdi. Ben yerine getirilmesini istemiştim. Sanıyorum sporla ilgili bakanlığımız da bu talepleri yerine getirdi. Bundan sonra da bir istekleri olursa elimizden geleni yapmaya çalışırız.
Başbakan Ecevit'in Diyarbakır insanının küçük katkılarla mutlu olabilen, misafirperver, mütevazı bir karakter taşıdığını da vurgulayarak, hükümetin hem spor hem de ekonomik ve sosyal alandaki katkılarının süreceğini belirtiyor.
Başbakan Ecevit'in talimatıyla, Devlet Bakanı Fikret Ünlü'nün koordinasyonu ile Diyarbakırspor'a sağlanan destek içinde kulübe bir otobüs sağlanması, ikinci ligde olmasına karşın sahasının ışıklandırılması, bütçeden tesis yardımı yapılması yer alıyor.
Bu taleplerin Başbakan'a kadar ulaştırılmasında ve izlenmesinde Gaffar Okkan'ın katkısı vurgulanıyor. Başbakan Ecevit'in sözlerinden bundan sonra da bu yöndeki taleplerin olanaklar ölçüsünde karşılanacağı anlaşılıyor.
Uzun ve ağır bir terör sürecinden çıkmış olan Diyarbakır ve bölgedeki diğer illerde spor faaliyetlerinin sosyal yaşama olumlu etkileri yadsınamaz. Genel ve yerel yöneticilerin sporun bu yönü üzerinde durmaları ve destek olmaları önemli bir hizmet alanı olarak görülmelidir.
Sadece devlet katkısını beklemek yerine, Tunceli ve Gaziantep belediyeleri arasında gerçekleştirildiği gibi "kardeş kent" uygulaması spor alanında da yapılabilir. Tunceli örneğinde görüldüğü gibi güçlü belediyelerin zayıf belediyelere destek olması anlayışı güçlü spor kulüplerinin zayıf kulüplere destek vermesi sağlanabilir.
Yıllarca ihmal edilmiş bölgede gençlerin spora yönelebilecekleri bir ortam sağlanması başta gelen sosyal hedeflerden biri olmalıdır.