Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Bu hükümetin en önemli özelliklerinden biri "dokunulamaz" sanılan konu ve kişilere dokunabilmesidir.
Bu konu ve kişilere dokunuldukça ortaya saçılan gerçekler gösteriyor ki, Türkiye yıllardır, "nasıl olsa dokunamazlar" düşüncesiyle büyük bir pişkinlik ve cüret içinde soyulmuştur. Devleti soymak, siyasi iktidarın "hoşgörüsü" içinde kendi bankasını soymak, oradaki halkın parasını istediği yere istediği gibi götürüp kendi parası gibi yemek olağan bir iş haline gelmiştir. Bunun altında yatan gerçek siyaset - ticaret işbirliğidir. Arka arkaya çıkarılan yolsuzluk ve çete zincirleri fiili "dokunulmazlık zırhını" da açıkça ortaya çıkarmıştır. Devleti ve halkı soymak için "organize" olanların siyasilerden ve siyasi iktidardan yıllarca destek gördükleri, sıkı bir koruma altına alındıkları artık sır değil.
Bu laçkalık o kadar büyük boyutlara ulaşmış ki, bazıları kendilerine dokunulmuş olmasına hala inanmış değiller. Çoğu şokta.
Hükümet hazır tabu sayılan konu ve kişilere dokunmayı başarmışken bunun sonunu da getirmelidir. Oluşan direnç ve karşı güç odaklarından yılgınlığa düşmemelidir. "Devlet, siyaset, ticaret" üçgenini temizlemelidir.Bu yapılmadıkça temiz bir sayfa açmak da mümkün olmayacaktır.
Sadece başlatılan operasyonların sonuçlandırılması değil yeni bir düzen kurulması da hükümetin öncelikli görevi olmalıdır. Bankacılık Üst Kurulu bu amaçla da çalışmalarını yürütüyor. Bankacılığa şeffaflık, hukukilik ve etkin denetim getirebilecek önlemleri alıyor. Üst Kurul'un yapacağı yeni düzenlemelerin kurumsallaşması için kamunun "çıkar alanı" olmaktan çıkarılması da gerekiyor.
Bunun ilk koşulu da "kamu koruması"nın ortadan kaldırılması. Devletten kazanmayı en kısa ve karlı yol olarak tutmuş olanlara dokunabilen hükümetin, siyasilere dokunabilecek düzenlemeyi de yapması gerekli. İşe milletvekili dokunulmazlığının siyasi faaliyetlerle sınırlandırılmasından başlamak isabetli olacaktır. Aksi halde ticareti temizleseniz bile siyaset bu koruma altında yenisini üretecektir. Devletin siyaset - ticaret zincirinden çekilip, bu iki halkayı da devleti soyamayacak, bu amaçla işbirliği yapamayacak hale getirmesi gereklidir.
Siyasetin eli ticaretin cebinden, ticaretin eli siyasetin cebinden ve her ikisinin eli de devletin cebinden çıkarılmalıdır.