Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı



Başlattığı operasyonlarla birçok çeteyi, devlet soyguncusunu ortaya çıkaran İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, Türkiye'nin temiz ve çağdaş bir devlet olabilmesi için yargı önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini vurguluyor.
Bu yöndeki çağrılarından biri, milletvekili dokunulmazlıklarının sınırlandırılması. Birçok olaya karışan milletvekillerinin siyasi olmayan faaliyetlerinin suç oluşturması halinde dokunulmazlık zırhına sığınmalarını çağdaş hukuk devletiyle bağdaşmaz buluyor ve şöyle diyor:

"Milletvekili dokunulmazlığı siyasi çerçeveyle sınırlı olmalı. Uygar devletin ölçüsü bu. Eğer uygar bir hukuk devleti olacaksak adi suçlarla ilgili olarak milletvekillerinin dokunulmazlığı olmamalı. Adi suç işleyen birisi milletvekili de olsa niye koruma altında olsun ki? Bu koruma sürdükçe savcının soruşturması, yargı süreci bir yerde kesiliyor ve sonuca ulaşamıyorsunuz. Türkiye'nin hızlı çözmesi gereken konulardan biri de budur. Yargının önündeki her engel kaldırılmalıdır."

TBMM'de silahlı gezildiği, tabancayla milletvekili öldürüldüğü, yumrukların havada uçuştuğu, yolsuzluk operasyonlarının çoğunlukla siyasete kadar uzandığı düşünülürse, Tantan'ın çağrısının ne kadar yerinde olduğu görülür.
Meclis, kendi itibarı için de dokunulmazlıkları sınırlamalıdır.

Tantan, Beyaz Enerji Operasyonu'nda bazı siyasileri koruduğu iddiasına işte bu sözlerle cevap veriyor
İçişleri Bakanı Tantan'a son günlerde "Beyaz Enerji Operasyonu"yla ilgili olarak yöneltilen eleştirileri de sorduk:
- Beyaz Enerji Operasyonu konusunda Başbakan'ın, Başbakan yardımcılarının ve sizin diğer operasyonlara oranla "sessiz" kalmayı yeğlediğiniz, bir anlamda bu operasyonla ilgili siyasileri koruduğunuz eleştirisi yöneltiliyor. Ne diyorsunuz?

- Yersiz ve haksız bir eleştiri. Bizim kimseyi korumadığımızı kamuoyu bilir. Beyaz Enerji Operasyonu'nda da kimseyi koruyor değiliz. Benim için babam olsa fark etmez. Bunu söylememe bile gerek yok. Düşünün ki, biz, aynı partiden aynı kabinede görev yaptığımız Enerji Bakanımızın bakanlığı ilgili üç ay süreyle çalışma yapmışız. Bakanımıza da haber vermemişiz. Bu nasıl koruma olur? Ama olay savcılığa intikal ettikten sonra artık iş orada yürür. Savcının ilgi ve yetki alanına giren konularda da konuşmak yasalara aykırıdır. Ben hep bu ölçüyü kullandım. Diğer operasyonlarda da aynı ölçüyle hareket ettim ve aynı ölçüyle konuştum. Ne ben, ne Başbakan ve yardımcıları kimseyi koruyacak bir anlayışa sahip değiliz. Bunu en iyi kamuoyu bilir.
Tantan, Beyaz Enerji operasyonuyla ilgili olarak yargı sürecinin beklenmesi gerektiğine işaret ediyor. Ortaya çıkan gerçeklerin gereğinin yapılacağını da ekliyor.

"Eğer" diyor, "biz olmasaydık bu operasyonlar yapılamazdı. Bizim çalışma anlayışımızı herkes bilir."
Yargı sürecinde gerçeklerin bütün boyutlarıyla ortaya çıkması ve sonuca ulaşması için atılması gereken ilk adım dokunulmazlık zırhının kaldırılmasıdır.