Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

KIŞ ortasında bahardan ödünç alınmış gibi duran, aydınlık, güneşli bir hava... Ankara erken bahar yaşıyor... Doğa sanki, iki gündür başkent sokaklarında, "Türkiye laiktir, laik kalacak" diye haykıranlara destek vermeyi kafaya koymuş...
DSP lideri Ecevit, doğanın bu katkısına da teşekkür etmeyi unutmadan Erbakan Hoca'ya yükleniyor:
"Türkiye, hükümet bunalımından da daha tehlikeli olarak bir rejim bunalımına doğru adım adım sürükleniyor. Erbakan ve partisinin sadece laikliğe değil, demokrasiye de tahammülü yok."
Ecevit, sözlerini bitiremeden coşkulu kalabalık tempo tutuyor:
"Türkiye laiktir, laik kalacak."
Ecevit, eleştirinin dozunu artırıyor:
"Erbakan'ın laikliğe de, demokrasiye de, devlete de güveni yok. İktidara gelmeden, `iktidara geleceğiz de kanlı mı olacak, kansız mı olacak' diyerek, niyetini açık açık ortaya koymuştu. Şimdi Başbakan olarak devletin polisine, korumasına değil, kendi özel korumalarına güveniyor. Kayseri'de Nazi gençleri gibi üniforma giymiş sahte güvenlik güçleri ortaya çıkıyor. Bunlar RP'nin niyetini gösteriyor. Ama, Türk ulusu buna izin vermeyecektir."
DSP lideri, Başbakan'ı, "terörist liderler"le el ele olmakla suçluyor:
"Erbakan, gittiği ülkelerde, Pakistan'da, Mısır'da, o ülkelerin rejime karşı olan terörist liderlerle görüşüyor. Teröristle el ele veriyor. Bu görüşmelerini devletten gizli yapıyor. Dışişleri'ni devre dışı bırakıyor. Ve sözde Dışişleri Bakanı Çiller de bu kural dışılığı kişisel çıkarı nedeniyle içine sindiriyor."
Ecevit, Erbakan'ın, İran'a gösterdiği yakınlığı eleştirdikçe, halk sözünü kesiyor:
"Mollalar İran'a."
DSP lideri, Erbakan ve RP'nin Türkiye'ye "çok hukuklu" bir sistem getirmeyi amaçladıklarını vurgulayarak uyarıyor:
"Erbakan ve RP istiyorlar ki, Türkiye'de her kesimin ayrı hukuku olsun. Sünnilerin ayrı, Alevilerin ayrı, tarikatların ayrı hukuku olsun. Batılı devletler Türkiye'yi parçalamak için Sevr Anlaşması'nda çok hukukluluğu önermişlerdir. Ama, karşılarında Atatürk'ü bulunca başaramadılar. Şimdi Batılıların Sevr ile başaramadıklarını RP başarmaya çalışıyor. Türkiye'de her kesimin ayrı hukuku olursa, ne olur? Türkiye paramparça olur."
Ecevit, Erbakan'dan sonra Çiller'i hırpalıyor:
"Sayın Çiller, Sayın Yılmaz'a RP ile hükümet kurma, ülkeni ve partini karanlığa gömme, diye sesleniyordu. Sonra gidip kendisi hükümet kurdu. Çünkü, Erbakan o günlerde, bizimle hükümet kuran sütten çıkmış ak kaşık olur, demişti. Bunun üzerine Erbakan'la Çiller arasında bir `kara para aklama' hükümeti kuruldu."
Çiller'in bu nedenle Erbakan'a bağımlı olduğunu vurgulayan Ecevit, "Çiller, Yüce Divan'a" sloganı altında şu saptamayı yapıyor:
"Çiller, RP'ye tutsak, DYP Çiller'e tutsak. Ama, Türkiye bu hükümete tutsak değil."
DSP lideri, REFAHYOL hükümetinin bu yıl içinde devrileceğini, bunun "demokratik hukuk kuralları içinde" olacağını vurgulayarak, umut veriyor...
Başkentte siyaset ekranlardan meydanlara inmenin sıcaklığını yaşıyor...