Hükümet, yolsuzlukla mücadele konusunda, yıllardır özlenen bir süreci başlattı. Denetim organları ve yargı denetimiyle devlette örtülmüş, korunmuş çıkar örgütlerini bir bir ortaya dökmeye başladı. Bu sürecin Türkiye için bir şans olduğunu birkaç kez vurgulamıştık.
Yolsuzluk soruşturmaları ve bağımsız denetim, dürüst memurları, dürüst işadamlarını, dürüst bankacıları da ürkütüp, özel ve kamu sektöründeki işleri durdurma noktasına getirir mi?
Turgut Özal, Başbakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı döneminde bu gerekçeleri öne sürerek denetim organlarını ve elemanlarını etkisiz hale getirmişti. Sonradan Türkiye'de iş dünyasının ve bürokrasinin nerelere sürüklendiğini, rüşvetin, yolsuzluğun, soygunun, hırsızlığın hangi boyutlara ulaştığını bugünlerde hep birlikte izliyoruz.
Bankalar operasyonuyla bu sürecin başlamasına büyük katkıda bulunan İçişleri Bakanlığı ve Bankacılık Üst Kurulu, denetimin idareyi ve işleri durdurduğu iddiasına nasıl bakıyor? Bu saptamaya katılıyor mu?
İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, bu yaklaşıma katılmıyor. Tantan, şu değerlendirmeyi yapıyor:
"Denetimden korkmaya gerek yok. Denetim, idarenin işini zorlaştırmak bir yana, aksine kolaylaştırır, onun önünü açar. Bu nedenle, dürüst memurun denetimden korkmasına hiç gerek yoktur. Bizim yaptığımız, yasalar çerçevesinde işlemlerin yasalara uygun olup olmadığını belirlemek, idareye bu yönde yol göstermektir. Denetim, suçlu yakalayıp cezalandırmaz. Sadece tespitini yapar ve idareye ne yapılması gerektiğini bildirir. Oradan da iş, yargıya intikal eder. Denetim yapmanın da yöntemleri yasalarla belirlenmiştir. Bu çerçevede yasalara uyan insanların, görevlerini yasalara uygun yapan memurların korkması için hiçbir neden yoktur."
Başarılı bir Maliye müfettişliği kariyerine de sahip olan Üst Kurul Başkanı Zekeriya Temizel aynı zamanda denetim konularında kitapları olan bir araştırmacı. Temizel'in "denetim, idare ve memurun yargılanması" konularında yakın çevresine yaptığı değerlendirmelerde şu yaklaşımı ortaya koyduğu kaydediliyor:
"Dürüst memurun, dürüst işadamının denetimden korkmasına gerek yok. Bugünkü yargılama sistemi içinde dürüst memurun çekineceği bir durum olmaz. Türkiye'de sorun memurun hızlı yargılanmasını sağlayacak bir sistemin kurulmasıdır. Memur hızlı yargılanmalı, ancak dürüst memur da elbette 'memur güvencesi'ne sahip olmalıdır. En azından iftiraya karşı dürüst memuru koruyacak bir mekanizmaya ihtiyaç vardır. Ancak, bugünkü sistemde de dürüstlerin çekinmesini gerektirecek bir mekanizma yoktur."
Temizel'in memurun korunması ve yargılanmasıyla ilgili olarak şu tarihi bilgiyi de verdiği belirtiliyor:
"Bizde Memurin Muhakematı Hakkında Kanun, İttihat Terakki Kanunu'dur. Amacı Ermeni göçleri nedeniyle o görevleri yerine getiren memurları korumaktır. Memuru güvence altına almaktır. Sonradan değişiklikler yapılmış olsa da hala Türkiye'de memurların hangi suçtan olursa olsun yargılanmaları süreci yeterince hızlı değildir. Memurun yargılanmasına gerek olup olmadığına karar verecek ve bu incelemeyi yapacak kişilerin işi bilen, o konunun uzmanı kişiler olması gerekir. Bugün yargılama engeli 4422 sayılı Organize Suçlarla Mücadele Yasası gibi düzenlemeler kullanılarak aşılabiliyor. Oysa bu konunun düzenlenmesi, ancak memur güvencesinin de getirilmesi gerekir. Aslında memur için en önemli güvence hazırlık soruşturmasının gizliliği esasıdır. Bu esasa hem bu işi yapan görevlilerin, hem de medyanın uyması gerekir. Çünkü bu memurun güvencesidir."
Temizel, konunun uzmanı olarak, bu yaklaşımıyla, hızlı yargılama ve memur güvencesinin birlikte düzenlenmesi halinde hiçbir sorun yaşanmayacağını vurguluyor.
Temizel'in yakın çevresine yaptığı bir diğer değerlendirmede, "denetim nedeniyle işler yapılamıyor, dürüst memur korkuyor" türündeki yakınmalarla ilgili. Temizel, denetim ve soruşturmadan korkanların, dürüst memuru ürkütmek suretiyle kendilerini korumaya çalıştıklarını düşünüyor.
Elbette dürüst insanın, memur olsun olmasın güvence altında olması hakkı. Bu güvenceyi sağlamak da devletin görevi.
Ancak, dürüst olmayanların, "dürüstleri korumak adına" denetim organlarına karşı direnç oluşturmaya çalışmaları fazla dikkat çekiyor.
Özay Şendir
Netanyahu için sonun başlangıcı…
18 Mayıs 2025
Abbas Güçlü
Eğitim vezir de eder rezil de!..
18 Mayıs 2025
Zeynep Aktaş
Toparlanmanın devamı gelir mi?
18 Mayıs 2025
Ali Eyüboğlu
Hande Subaşı: Modellikten geliyorum, ama modayı hiç takip etmiyorum
18 Mayıs 2025
Güldener Sonumut
Yunanistan’ı anlamama sendromu
18 Mayıs 2025