Fikret Bila

Fikret Bila

fbila@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı


Başbakan Ecevit, "Maçı büyük bir kıvançla izledim" diyerek söze girdi, dünkü görüşmemizde:
- Çok heyecanlandım. Bu konulardan fazla anlamam ama izlenimim, Türkiye -Japonya maçının çok düzeyli bir maç olduğu şeklinde. Düzeyi yüksek ve seyircisi çok olgun bir maç oldu.
- Maçı Rahşan Hanım'la birlikte mi izlediniz?
- Evet. Beraber izledik. Ama Rahşan'ın ilgilenmesi gereken başka işler de vardı. O nedenle zaman zaman gelip bakabildi. Ben başından sonuna kadar izleyebildim. Maçın sonunda Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy aradı. Güzel duygular yansıttı. Kendisini, takımımızı, orada bulunan herkesi kutladım.
- Çeyrek finalde rakibimiz Senegal. Sizce, bundan sonra ne olur?
- Milli Takımımız çok iyi. Çocuklardan yarı finale çıkmalarını bekliyorum. İnşallah çıkacaklar da. Daha büyük başarılara layıklar.
Başbakan, Milli Takım'dan çok umutlu.
Maçtan sonra Ankara'ya siyaset yerine futbol hakim oldu. Başbakanlık, Anayasa Mahkemesi, bakanlıklar galibiyet coşkusuyla çalkalandı. Bayrakla donatılan binaların pencerelerinden sarkan çalışanlar, caddelerdeki coşkuya katıldılar.
Maç başlamadan önce telefonla arayan DYP lideri Tansu Çiller, başkent futbol havasına girmeden siyasi mesajlarını verdi. Başbakan Ecevit'e hitap eden Çiller şöyle dedi:
"Sayın Ecevit ve Sayın Yılmaz idam konusuna takılmış duruyorlar. Kaç kezdir söylüyorum, dinletemiyorum. Acil olan idam değil, Kıbrıs, anadilde yayın ve öğrenim konusu. Bir tek Avrupa Birliği yetkilisinden, önce idamı çözün, diye bir söz duymadım. Onların önceliği Kıbrıs, yayın ve öğrenim gibi konular. İdam orta vadeli. Bunu yine anlatmak için Meclis Başkanı'ndan başlamak üzere siyasi parti liderlerini ziyaret edeceğim."
- Ziyaretlerde öneriniz ne olacak?
- Öncelikle Meclis'in tatil yapmadan çalışmasını önereceğim. İdama gelmeden önce acil olan konularda uzlaşma ve düzenleme yapmayı önereceğim. Ben bu ülkeyi Gümrük Birliği'ne soktum. Deneyimim var. Onları paylaşacağım.
- Sayın Ecevit ve Sayın Yılmaz, idamın kaldırılmasının AB için olmazsa olmaz koşul olduğunu vurguluyorlar?
- Bir tek idam kalsa sorun yok. Eğer Sayın Ecevit, bir tek idam kaldı diyebilirse, söz veriyorum, ertesi gün tam kadro Meclis'te oluruz. Ama öyle bir şey yok. Kaldı ki, alacağımızı almadan idam kozunu elimizden çıkarmamız da doğru değil. Bu işler bir çeşit pazarlıkla olur. Siz elinizdeki kozu bir şey almadan kullanırsanız, sonuç alamazsınız. Bu nedenle benim önerim, önce diğer konuları çözmek, idam kozunu alacağımızı almadan kullanmamak. Bunu yaparsak yanlış yapmış oluruz. Elimizde bir şey kalmaz. Her şey çözülmeli, sıra idama geldiğinde, AB'nin bir tek bu koşula kaldığı ve bize tarih verdiği kesinlik kazanmalı. Benim önerim bu.
Maçtan sonra görüştüğümüz Başbakan Ecevit'e, DYP lideri Çiller'in bu yaklaşımına nasıl baktığını sonduk. Değerlendirmesi şu oldu:
- Aslında ben Sayın Çiller'in, Türkiye'nin AB'ye girmesini istediğini biliyorum. Bu nedenle gerekeni yapacağına inanıyorum. Bunu bizim için, koalisyon ortakları için değil, istedikleri için yapmalarını bekliyorum. İdamın kaldırılmasının AB için olmazsa olmaz koşul olduğunu Sayın Çiller de biliyor. Ancak, önerisi önce diğer konuları çözüme bağlamak, idamı sonra ele almak ise bunu da düşünürüz. Üzerinde biraz düşüneyim, arkadaşlarımla bir değerlendirme yaparız. Şu ana kadar partiler arasında sürdürülen temaslardan da umutluyum. İyi gidiyor. Ancak Sayın Çiller'in önerisini de değerlendirmeye alırım. Zaten benimle görüşmek istediğini belirtmişti. Ben de görüşmekten memnun olurum.
Ecevit, Çiller'in önerisine açık kapı bıraktı...
Anadilde televizyon yayını konusunun ise kolayca çözüme bağlanabileceğini düşünüyor ve şöyle diyor:
- Yayın konusunda teknoloji zaten sınır tanımıyor. Çok önde gidiyor. Bu yayınlar zaten fiilen yapılıyor. Önemli olan bu yayınların bir kültürel çerçeve içinde görülmesi ve sürdürülmesi. Bazı kesimler ise bu yayınları (Kürtçe televizyon yayını) ayrı bir ulus yaratmak, ayrılıkçılık, bölücülük yapmak için kullanıyorlar. Bir araç olarak görüyorlar. Anadilde yayının bölücülük amacıyla istismar edilmesini önleyecek önlemler almak koşuluyla, bu sorun çözülebilir.
Dolaylı da olsa Başbakan Ecevit'le anamuhalefet lideri Çiller arasında bir diyalog kurulmuş oldu. Kısa sürede yüz yüze görüşmeleri gündeme gelebilir.
İdam konusunun gündeme getirilmesinde zamanlama açısından yaklaşım farkı bulunsa da diğer konularda bir uzlaşma ortamı doğması olasılık dahilinde görülüyor.